Balkan Savaşları'nda (1912-1913), Osmanlı askerlerine yardım maksadıyla Bombay'dan (Mumbai) gemiyle İstanbul'a gelerek, burada yaralı askerlerin tedavisi için bugün Arnavutköy sınırlarında Ömerli'de seyyar bir hastane ve sıhhiye çadırları kuran Hindistan Müslümanlarının Hilal-i Ahmer (Kızılay) Heyetleri, ülkeden ayrılmadan önce kendilerinden birer "yadigar" kalması maksadıyla iki çeşme ve bir cami inşa ettirdi.
Aradan geçen uzun yıllar neticesinde Hindistan Kızılay Heyetlerinin yadigarları, çeşitli restorasyonlar görmüş olsa da, Ömerli'de bulunan ve ahalinin "orta çeşme" olarak adlandırdığı yapı ile mahallenin biraz dışında bulunan "Çörtlen Çeşmesi" olarak isimlendirilen anıtın kitabesi ve yolu bakıma muhtaç halde bulunuyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Zeki İzgöer, AA muhabirine, Balkan Savaşları sırasında Hindistan'dan üç Kızılay heyeti geldiğini ifade etti.
Her üç heyetin de İstanbul'da bir süre hizmet ettiğini belirten İzgöer, daha sonra bu heyetlerin savaş hattı yakınlarındaki Ömerli'ye geçtiklerini, orada seyyar bir hastane ve sıhhiye çadırları kurduklarını anlattı.
15 Aralık 1912'de Bombay'dan yola çıktılar
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Özcan, AA muhabirine, Dr. Muhtar Ahmed Ensari başkanlığındaki heyetin 15 Aralık 1912'de Bombay'dan yola çıktığını anlatarak "Hindistan Tıp Heyeti, 24 kişilik kadrodan oluşuyordu. Bunlardan 5'i doktor, 19'u hasta bakıcıydı." dedi.
Özcan, heyetin Temmuz 1913'te Hindistan'a geri döndüğünü dile getirerek, heyet başkanı Dr. Ensari'nin, "Bizim Türkiye'ye gidişimize kadar Türkler, Hindistanlı kardeşleri hakkında çok az bilgilere sahipti. Kızılay faaliyetlerinin en önemli neticesi, Türk milletiyle Hindistanlılar arasında oluşan birlik bağlarıdır." şeklindeki sözlerinin kıymetli olduğunu vurguladı.
Ömerli Mahallesi'ndeki çeşme yıkılmak üzere
Ömerli Köyü Muhtarı Selçuk Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köydeki "orta çeşmenin" yıkılmak üzere olduğunu ifade ederek, "Eskiden yalaklarımız vardı, hayvanlar gelip buradan su içiyordu. Su da zamanla kesildi, şu an su da akmıyor." diye konuştu.
Çeşme alanının kendisine özel bir parsel numarası bulunduğu bilgisini paylaşan Öztürk, "46 metrekare büyüklüğünde. İş yerini biz daha önceleri uyardık ama maalesef gördüğünüz gibi otopark olarak kullanmaya devam ediyorlar." ifadelerini kullandı.
Öztürk, Ömerli'deki anıtlarla ilgili birtakım girişimlerde bulunduğunu anımsatarak, " Ankara'dan iki defa buraya Türk Kızılayı heyeti geldi, gayet güzel projeler sundular. Kızılay, burayı muhtemelen en kısa zamanda tadilat edecek. İnşallah yok olmadan biz de sahip çıkmış olacağız." dedi.
Yok olmak üzereler
Ömerli'nin yerlisi ve eski imamı Ahmet Öksüz, AA muhabirine, ellerinden geldiğince köydeki tarihi eserleri korumaya çalıştıklarını, şehirleşmenin etkisiyle köydeki yapıların yok olmaya yüz tuttuğunu ancak kitabeleri koruyabildiklerini dile getirdi.
Çeşmenin 106 yıllık geçmişi olduğunu anımsatan Öksüz, üzerindeki kitabede, "Hindistan birinci Hilal-i Ahmer riyaseti, Osmanlı kardeşlerine daima selamlar ithaf eyler. Balkan mezaliminin unutulmaması için bütün ihvan-ı dini daima ittihada davet ederekten arz-ı veda eyler. Sene 1331. Sene-i miladiye 1913." ifadelerinin yazılı olduğunu aktardı.
İkinci çeşme mahallenin dışında
Muhtar Öztürk, mahallenin dışında yer alan ve ahalice "Çörtlen Çeşmesi" olarak adlandırılan yapının, Balkan Savaşları'nda Sıhhiye çadırlarının bulunduğu yer olduğunu söyledi.
Bu çeşmenin akıbetinin belli olmadığını vurgulayan Öztürk, "Üzerindeki kitabeler, camimizdeki kitabenin yazısıyla aynıdır. Aynı yazılar yazıyor." dedi.
Arnavutköy Belediyesince 2013'te restore edilen çeşmenin, 2018'deki yol çalışması sırasında müteahhit firma tarafından yıkıldığı bilgisini paylaşan Öztürk, "Müteahhit onu yıktı, şikayetlerim olunca da tekrar yaptı. Dördüncü hali bu son hali." diye konuştu.
Öztürk, her iki çeşmeyle ilgili "Biz elimizden geldiği kadar sahip çıkmaya çalışıyoruz. Orta çeşmenin bir an önce restore edilmesini talep ediyoruz. İkinci çeşmeyle (Çörtlen Çeşmesi) ilgili yolu olsa, vatandaşlar gidip rahatça sularını alır." ifadesini kullandı.
Heyet, Ömerli'de iki çeşme ve bir cami inşa ettirdi
Köyün eski imamı Öksüz, Hindistan Kızılay Heyetlerinin köyde iki çeşme ve bir cami inşa ettirdiklerini anımsatarak, caminin kitabesiyle mahallenin dışındaki Çörtlen Çeşmesi'nin kitabesinin aynı olduğunu belirtti.
Heyetin inşa ettirdiği caminin zamanla çeşitli sebeplerle yenilendiğini dile getiren Öksüz, "(Cami) Bu onların yaptırdığı camiyi de sayarsak üçüncü cami. Tek ortak yanları kitabeleri." dedi.
Öksüz, cami ve mahalle dışındaki Çörtlen Çeşmesi'ndeki kitabelerde, "Balkan muharebesinde Osmanlı kardeşlerine yardım etmek için Hindistan'dan gelen umum Hindistan Hilal-i Ahmer heyet-i tıbbiyesinin uhuvvet yadigarı. Sene 1331. Sene-i miladiye 1913." ifadelerinin yazılı olduğunu aktardı.
"Hindiye Camisi"
Köy sakinlerinden 75 yaşındaki İsmail Akgül, AA muhabirine, mahalle dışındaki çeşmenin yanında yer aldığı belirtilen Sahra Hastanesi'nin kalıntılarını gördüğünü ifade ederek, "Hastanenin yeri, çeşmenin sağ tarafındaydı." dedi.
Çocukluğunda heyetin yaptırdığı ilk camiyi gördüğünü anlatan Akgül, "Hintlerin parasıyla ahşap cami yapılmış. Biz o camide namaz kıldık. Ben o camide müezzinlik de yaptım. Hatta Hintler, bizim buradaki caminin adının 'Hindiye Camisi' olmasını istemiş." diye konuştu.
"Milletimiz için tarihi bir hafızadır"
Hindistan'a 1959-1962'de eğitim almaya giden ve o tarihten sonra bölgeyle ilgili kitap çevirileri bulunan, yazılar kaleme alan Yusuf Karaca ise AA muhabirine, "Hindistan Hilal-i Ahmer Heyeti'nin o zamanlar bizlere hediye amacıyla bıraktığı anıtlar, milletimiz için tarihi bir hafızadır. Bu tarihi hafızaya sahip çıkmak gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Güncel › Hint Müslümanlarının bir asır önceki yadigarları ihya edilmeyi bekliyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?