Hiç Görmedikleri Denizle "Sakin Kent"Te Tanıştılar

DURMUŞ GENÇ - Muğla'nın Ula Kaymakamlığı tarafından yürütülen "Doğada Yaşıyorum Doğada Öğreniyorum" projesi kapsamında, yaşadıkları köy ve mahallelerden ilk kez çıkan 9-15 yaşlarında 18 öğrenci, denizle tanışmanın heyecanını yaşadı.

Ula ilçesine bağlı yerleşim birimlerinde yaşayan öğrenciler, proje kapsamında "sakin kent" unvanına sahip Akyaka Mahallesi'ndeki çadır kamp alanında bir hafta kamp yaptı.

İki izci lideri, 8 gönüllü drama lideri ve koordinatörlerinin de yer aldığı proje kapsamında gün boyu çeşitli aktiviteler yapan öğrenciler, çadırlarda konakladı. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp spor yapan ve hazırlanan programlara katılan öğrenciler, kendilerini ifade etme, grup içi uyum, güven duygusunu geliştirme ve sosyal becerilerini destekleme amacıyla hazırlanan etkinliklerde hem eğlendiler hem de öğrendiler.

Ormanlık alanda kurulan kütüphane ile tabiatın aynı zamanda güzel bir kitap okuma alanı olduğunu keşfetmeleri de sağlanan öğrencilerden, doğayla baş başa kalabilmeleri ve dikkatlerini toplayabilmeleri amacıyla cep telefonu ve bilgisayarlarını gün boyu kapalı tutmaları istendi.

Birçoğu ilk kez denizi görme ve girme imkanına kavuşan öğrenciler, mavi sularda eğitmenleri tarafından hazırlanan oyunlara katıldılar.

Bir hafta çadır kamp yapacaklar

Gökova Salih Güneyman Ortaokulu Bilişim Teknolojileri öğretmeni ve kamp alanı eğitmeni Tuğçe Sarıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ula Kaymakamlığı ve bölgede görev yapan öğretmenlerin desteğiyle öğrencilerin sosyal ihtiyaçlarını gidermek, onların eğitimlerine katkı sağlamak, odaklanma sürelerini artırmak için proje hazırladıklarını söyledi.

Öğrencilerin doğada bir kamp alanında tatil yapmalarını sağlamak, sosyal faaliyetlerle kişisel gelişimlerini destekleyerek özgüven becerisi kazandırıp kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırmak istediklerini vurgulayan Sarıoğlu, projeyi 2 yıldır uyguladıklarını ve başarılı sonuçlar aldıklarını kaydetti.

Projeye alınacak öğrencilerin Ula Kaymakamlığı Sosyal Hizmetler Vakıf Müdürlüğü tarafından belirlendiğini anlatan Sarıoğlu, "Sakin Kent Akyaka'daki çadır kamp alanına aldığımız öğrencilerimiz 7 gün burada misafir ediliyor. Biz onların burada bir arada yaşayabilmeleri için izcilik, drama ve doğada yaşayabilme eğitimleri veriyoruz." dedi.

Drama eğitimlerinde öğrencilerin özellikle doğaçlama çalışmaları yapmaları, sanatsal faaliyetleri yerine getirmelerine imkan tanıdıklarını vurgulayan Sarıoğlu, "Bu çalışmalar öğrencilerin kendi akran çalışmaları ve sosyal iletişim becerilerini geliştirmelerinde biraz daha katkı sağlıyor. Doğada yaşamayı öğrenmeleri için izcilik becerilerine de ihtiyaç duyuyorlar. Bu nedenle burada onlara bu eğitimleri de vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.

"İlk defa denizle tanışan öğrencilere yüzme eğitimi veriyoruz"

Kampa alınan öğrencilerin kendilerinden en büyük taleplerinin denizle ilgili olduğunu ifade eden Sarıoğlu, şöyle konuştu:

"Biz özellikle ilk defa denizle tanışan öğrencilerimizi yüzme konusunda destekliyor, bu konuda da onlara eğitim veriyoruz. Bu yıl özellikle yüzme derslerimize ağırlık verdik. Biraz daha ileri seviyede yüzme dersleri bu kamp içerisinde verilebilir diye düşünerek bu yıl özellikle bu konuya ağırlık verdik. Bu yılki kamp alanında hiç denize girmeyen, deniz görmeyen öğrencilerimiz vardı ama şu anda hepsi de yüzme becerisini kazandı ve çok mutlu."

Ekip olarak gönüllülük esasına dayalı olarak bir arada olduklarını belirten Sarıoğlu, Ula Kaymakamlığının yanı sıra destek eğitimlerinde özellikle İstanbul Drama Sanat Akademisi eğitmenlerinin kendilerine destek verdiğini dile getirdi.

Kampta özellikle teknoloji kullanımını sınırlı tuttukların anlatan Sarıoğlu, "Buraya aldığımız öğrenciler telefon, tablet gibi teknoloji kullanımından uzaklar. Tamamen doğal ortamda oyun oynamaları ve etkinlik yapmalarından oluşan bir süreç söz konusu. Bu da onların teknoloji konusunda bakış açısını değiştirmiş durumda. Bu anlamda da mutlu oldukların gözlemliyoruz." dedi.

"Yüzmeyi bilmiyordum"

Öğrencilerden 15 yaşındaki Nurgül Şimşek ise kampa ilk defa katıldığını ve çok mutlu olduğunu söyledi.

Kampta yeni arkadaşlıklar kurarak çok farklı bir deneyim yaşadığına işaret eden Şimşek, "Denize girip yüzmeyi bilmiyordum ama burada hocalarımın sayesinde yüzmeyi hatta atlamayı öğrendim. Kampta benden yaşı küçük öğrenciler vardı. Onlarla arkadaş olup kardeşlerime ablalık yaptım. Hocalarımız çok cana yakın. İnşallah seneye tekrar getirirler. Burada beni en çok herkesin birbiriyle diyalog içinde olması, kardeş gibi yaşaması çok etkiledi." diye konuştu.

Kampa katılarak yeni arkadaşlar edindiğini dile getiren 9 yaşındaki Dilara Üstün ise mutluluğunu dile getirdi. Yaşadığı köyden ilk defa çıkarak yüzmeyi öğrendiğini anlatan Üstün, "Burada çok mutluyum. Benimle aynı çadırda kalan Yağmur ablam var. Aslında o gidecekti ama ben çok ağladım için beni bırakmak istemedi ve kaldı. Burada çok iyi arkadaşlarım oldu. Çok güzel şeyler öğrendim. Özellikle denize girmek çok güzel bir duygu." dedi.

Öğrencilerden 11 yaşındaki Berke Altın ise kampta doğada yaşamayı öğrendiklerini ifade etti. Özellikle teknolojiden uzak kalarak doğayla baş başa kaldıkları için mutlu olduğunu anlatan Altın, doğanın imkanlarından faydalanıp hazırlanan etkinliklerle mutlu olduklarını dile getirdi.

Kapma katılan öğrencilerden 10 yaşındaki Dicle Soysal ise daha önce hiç denize girmediğini ve yüzme bilmediğini anlatarak burada denize girdiğini ve yüzmeyi öğrendiğini söyledi.