Ergenekon soruşturmasının son dalgasında dün gözaltına alınan rektörlerin ortak noktaları üniversitelerde türban serbestisine karşı olmaları, Atatürkçü ve laik kimlikleri ile ön plana çıkmaları ve 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde atanmaları.
İki dönem üst üste atandıkları için bir daha rektör olamayan Bernay, Hilmioğlu ve Yurtkuran’ın, Üniversiteler Arası Kurul eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın öncülüğünü yaptığı, türban serbestisi konusunda hükümet ve YÖK ile sık sık karşı karşıya kaldığı sert bildirilerde de imzaları bulunuyor. Rektörlerin ortak yanları ve bazı söylemleri şöyle:
Türban serbestisi, rejime yönelik açık bir tehdit
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu (Eski İnönü Üniversitesi Rektörü): "Üniversitelerden başlayacak türban serbestliğinin rejimi değiştirmeye yönelik bir tehdit olduğu açıktır. (...) TBMM’nin en yüksek irade olduğunu kabul etmiyorum. Üniversitelerde türban problemi yok. Burası Kasımpaşa Cumhuriyeti değil, Türkiye Cumhuriyeti."
Prof. Dr. Ferit Bernay (Eski OMÜ Rektörü): Fakültelerdeki mescitleri kapatmış ve üniversite yerleşkesinde bulunan camiiye üniversite dışardan girişi yasaklamıştı.
Başbakan Erdoğan ’Otur oturduğun yere’ demişti
Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran (Eski Uludağ Üniversitesi Rektörü): Son rektörlük seçimlerinde eşi Prof. Dr. Merih Yurtkuran aday olmuştu. YÖK, Prof. Dr. Merih Yurtkuran’ın adını Cumhurbaşkanlığı’na göndermedi. Türban serbestisine karşı çıkan Yurtkuran, "Yapılmak istenen fiili durum yaratmaya yöneliktir. Bizim yanlış yaptığımızı düşünen varsa, devletin yargı organları orada. Suç işlemişsek, şereflice gider yatarız. Hapishaneler de bu ülkenin hapishanesidir" açıklamasıyla dikkat çekmişti.
Prof. Dr. Osman Metin Öztürk (Giresun Üniversitesi Rektörü): Emekli Binbaşı olan Öztürk, kişisel internet sitesinde yayınlanan, ’Ortadoğu’da Oyunun yeni Adı: Sünni Cephe’ başlıklı yazısının basında yer almasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sert tepkisiyle karşılaşmıştı. Erdoğan, Öztürk’ü, "Rektör çıkıyor, darbe çağrısı yapıyor. Kimsin sen ya, önce yerini bil. Otur oturduğun yerde" sözleriyle eleştirmişti.
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal: Türkiye’deki ilk böbrek naklini 1975’te gerçekleştiren Haberal, Başkent Üniversitesi, Başkent Hastanesi, Patalya Otelleri ve Kanal B televizyonunu kurdu. Haberal, 1991 seçimlerinde memleketi Rize’den DYP’nin milletvekili adayı oldu. Ancak seçilemedi. Süleyman Demirel’in ardından Cumhurbaşkanı adayı gösterildi. Başbakanlığı döneminde rahatsızlanan Bülent Ecevit’in Başkent Hastanesindeki tedavi süreci yoğun eleştirilere neden oldu. Bunun üzerine Ecevit, eşini GATA’ya götürdü.
Son Dakika › Güncel › Hepsi Türban Karşıtı Prof'lar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?