HDP'li Encü, Uludere'deki Gerginlik ile İlgili Suç Duyurusunda Bulundu

Şırnak'ın Uludere İlçesi kırsal kesiminde dün askerlerle aralarında çıkan gerginlik sırasında kendisine silah doğrulttuğunu belirten HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, görevli askerler hakkında bugün Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Encü, 1990'lı yılları aratmayan yayla yasakları nedeniyle dinenen halka askerlerin şiddet uyguladığını öne sürerek, "Askerlerin şiddeti, 29 Haziran ve 6-7 Temmuz'da yerini fiili saldırıya bırakmış" dedi.

Uludere'nin Irak sınırında 28 Aralık 2011 gecesi düzenlenen hava operasyonunda ölen 34 kişinin ailelerinin yaşadığı Gülyazı ve Ortasu Köyü'nde yaşayanlar yaylalara gitmelerine izin vermeyen askerler ile aralarında olaylar çıktı. Bölgeye bir grup gazeteci ile giden ve ölen 34 kişi arasında yakınları bulunan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, yayla dörnüşünde askerler ile aralarında gerginlik çıktı. Encü, askerlerin kendisine saldırdığını ve silah çektiğini belirterek, bugün Uludere'de savcı bulunmaması nedeniyle Şırnak Cumhuriyet Savcılığı'na askerler hakkında suç duyurusunda bulundu. Hava operasyonunda ölen 34 kişinin yakınlarına baskılar uygulandığını anlatan Encü, şöyle dedi:

"Son olarak bölgede yaşanan yoğun askeri hareketlilik ve yayla yasakları sebebiyle asker ve Roboski halkı bir kez daha karşı karşıya gelmiş. En doğal hakları olan neredeyse 90'ları aratmayan bu anlamsız yasağı protesto eden ve direnen halka karşı seçim öncesinde başlayan askeri şiddet 29-30 Haziran ve 6-7 Temmuz'da yerini fiili saldırıya bırakmış. Bu saldırılarda yaşları küçük olanlarında bulunduğu 7 kişi darp edilmiş ve haksız, hukuka aykırı olarak gözaltına alınmıştır."

Askerlerin yaylaları işgal ettiğini ve köylülerin bu durumu protestosu nedeniyle olayların çıktığını ileri süren Ferhat Encü, olaylar sırasında İsa Encü'nün kasığına isabet eden kurşunla yaralandığını söyledi. Yaşananlar nedeniyle köylülerin yapılan hukuksuzluğa karşı sivil eylemlerinden vazgeçmediğini ifade eden Encü, dünde bir grup gazeteci ve halkla Şirit Yaylası'na gittiklerini belirtti. Encü, şöyle dedi:

"Şerit Yaylası'na doğru giderken herhangi bir eylemimiz olmamasına rağmen, araçlarımızın içindeyken, muhabirlerle birlikte yoğun bir gaz bombası ve saldırıya maruz kaldık. Kendimizi ifade etmeye dahi fırsat bulamadan yapılan bu saldırılar sebebiyle zorda olsa arabadan indim ve kendimi ifade etmek ve saldırıyı kesmeleri için askerlere doğru ilerledim. Ancak saldırgan tavırlarını bırakmayan güvenlik güçleri, bana fiili saldırıda bulunmuş ve bir milletvekili olarak beni darp etmişlerdir. Olayın görüntüleri mevcut olup görsel ve sosyal medyada yayınlanmıştır."

Saldırının kendi şahsında Şırnak halkına yapıldığını ifade eden Encü, Şırnak halkının yüzde 84 oy verdiği partisinden seçilmiş bir milletvekili olarak, bu saldırı benim nezdine bütün Şırnağa ve Anayasa gereğince tüm Türkiye halkının iradesine yapıldığını anlattı. Encü, şöyle dedi:

"Bugüne kadar yaşanan katliama ve sonrasında olan bütün olaylara rağmen tek bir sorumlu hesap vermemiş, soruşturulmamış, yargılanmamıştır. Cezanın olmadığı bir yerde suç işlemek meşru hale gelmiştir ve devlet güvenlik güçleri ile Roboskide hergün hesabını vermeyeceğini bildiği suçları işlemeye devam etmektedir. Özelde Şırnak genelde tüm Türkiyenin iradesi olan bir milletvekili olarak orada bulunmam devletin bir memuru olarak atadığı güvenlik güçlerini suç işleme keyfiyetinden alıkoymamaktadır. Adeta izole bir alan haline getirilmiş hiçbir kanunun işlemediği Roboski devletin faşist uygulamalarının ve savaş coğrafyasının pilot bölgesi olarak bırakılmaktadır. Bana yapılan saldırının vehameti bu algıdan kaynaklanmaktadır."

HDP: İÇİŞLERİ BAKANI İLE VALİ İSTİFA ETSİN

HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken, olayla ilgili yazılı yaptıkları açıklamada İçişleri Bakanı ve Şırnak Valisi'nin isifasını istedi. Açıklamada, şöyle konuştu:

"Roboski halkına duyulan kin ve öfkenin geldiği boyut, Roboski'deki doğanın tahrip edilmesinden hayvanlara yönelik yapılan toplu katliamlara kadar, insani boyutun çok ötesine taşınmıştır. Son bir ay içerisinde artarak devam eden bu saldırıları yerinden takip eden milletvekillerimize yönelik de AKP hükümetinin talimatları doğrultusunda her türlü baskı ve şiddet konsepti hayata geçirilmiştir. Sistematik ve planlı olarak yapıldığı bilinen Roboski katliamı gibi hayata geçirilen bu saldırı ve şiddet konseptinin de sistematik ve planlı olduğu açıktır. AKP hükümetinin talimatıyla geliştirilen bu konseptin son halkası dün Şırnak halkının yüzde 85 oyuyla seçilen ve Roboski katliamında onlarca yakınını kaybeden milletvekilimiz sayın Ferhat Encü'ye yapılan fiziki ve silahlı saldırı uygulamasıyla somutlaşmıştır. Milletvekilimize yönelik yapılan saldırı AKP devletinin halkımıza bakış açısını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu saldırıda bir can kaybının yaşanmaması milletvekilimizin ve halkımızın göstermiş olduğu duyarlılığın sonucudur. Her şeyden önce Roboski katliamından sonra yeni bir katliam arayışı olarak değerlendirdiğimiz son aylardaki bütün bu saldırıları şiddetle kınadığımızı ve kabul edilemez bulduğumuzu kamuoyuna ifade etmek isteriz."

Olaylarla ilgili İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kaldığı belirtilen açıklamada, bu saldırılar boyunca Roboski'de yaşanan tehlikelerin bertaraf edilmesi için İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere devlet yetkilileri nezdinde yapmaya çalıştıkları girişimlerin sonuçsuz bırakılması anlayışının da manidar olduğunu belirtmek istedikleri ifade edildi. Açıklamada, şöyle denildi:

"Son birkaç günde telefonlarımıza bile çıkmayan İçişleri Bakanı, Bakanlık yetkilileri ve Şırnak Valisi başta olmak üzere yereldeki mülki ve idari amirlerin bu saldırıların asıl planlayıcıları olduklarını ifade etmek isteriz. Anayasal tarafsızlık ilkesine bağlı kalmak üzere, atama yöntemi ile geçici süreliğine görev yapan İçişleri Bakanı, partimize ve halkımıza yönelik saldırıların tümünde olduğu gibi Roboski köyündeki saldırılarda da tarafsızlığını yitirmiş, hukuku askıya almış ve halkımıza yapılan saldırılarda başrolü oynamıştır. Geçici İçişleri Bakanının bu tavrına İçişleri Bakanlığı Müsteşarının ve Şırnak Valisinin Roboski köylülerine yapılan saldırıları önlemeyen, çözüm bulma hususunda çaba göstermeyen tavrı eşlik etmiştir.Tarafsızlığını yitiren geçici İçişleri Bakanı'nın ve saldırıların emrini vererek azmettirici olan Şırnak Valisinin derhal istifa etmesini talep ediyor, uzunca bir süredir devreye konulan Roboski halkına yönelik hasmane tutum ve uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini tekrar belirtmek istiyoruz." - Şırnak