Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, A Haber ve A Para ortak yayınına konuk oldu. İşte Albayrak'ın açıklamalarının satır başları:
" Türkiye'de piyasalara güven verecek ortam oluştu. Türkiye normal bir coğrafyada yaşamıyor. Amerika'de 2007'den bu yana büyük bir endişe doğuracak bazı datalar açıklandı. Küresel piyasalara etkisi ... Bugün Türkiye seçime giderken son dönemde özellikle aynı Gezi'deki gibi sosyal medyada manipülatif bir süreç var. Güçlü kırılganlıklar rayına oturmuş durumda.
Tanzim sürecinin başladığı dönemde Anktalya'da fırtına oluştu, seralar yıkıldı. Sonuç 5 liradan 15 liraya fırladı. Meselenin arkasında başka bir şey varmış. Bunu fırsat bilen iki kesim, seradan yıkılan alanı bahane eden bir kesim stokçuluk yaparak fiyatı yukarıya çekti.
Bakanlar Kurulu'nda sunum yaparken bir slayt çok dikkat çekti. Resmi okuma açısından çok fazla anlam içeriyor. 2003 yılından itibaren iç dış müdahale süreci yaşadık. Türkiye 2002 yılından itibaren 3 bin 895 doları geçtikten sonra trend yakaladı. Türkiye bölgesel içeriden ve dışarıdan kaynaklı müdahalelerle karşı karşıya kaldı. Gezi bir oldu 4-5 olan faizler 6-7'lere çıktı. 2015-16 darbe süreci yaşandı. Onu püskürttük terör eylemleri başladı. Her gün dibimizde...
Türkiye ekonomisi her geçen gün kırılganlıklarını geride bırakacak şekilde güçlü adılar atıyor. Önümüzlerdeki aylarda muhtemelen biz yaz aylarında cari açıkta pozitif süreçler yaşayacağız. Eylül ayında tek haneyi görmek mümkün. 31 Mart yerel seçim sonucu ne olursa olsun. Seçim sonrası önümüz çok açık uzun süre seçim yok. Nisan ayıyla birlikte yol haritasını açıklayacağız.
Nisan ayıyla birlikte yol haritasını açıklayacağız. 8-9 ayda atılacak adımları birkaç ay içinde attık. Seçimden sonra süreç çok ama çok olumlu olacak.
İstihdam raporları da pozitif yönde. Mart ayında ciddi bir istihdam artışı gözlemledik. 2019'u beklentilerin üzerinde kapatıp, 2020 yılı için Türkiye'nin arzuladığı rakamlara ulaşacağız.
Bir kişinin, kurumun, devletin sağlık-sıhatı iyi mi diye soduğunuzda borç ve geliri ne bunu görmek gerek. Borç düzeyine bakınca dünyada ne düzeyde. Buna bakacağız ki Türkiye'nin mevcut durumunu anlayalım. Gelişmekte olan ülkeler yüzde 50 Türkiye yüzde 30. Avrupa Birliği ülkelerinin borcu yüzde 84. Türkiye'nin borcu konusunda sıkıntısı yok..
Böyle bir krizin, saldırının yaşandığı bir şirketimiz yurt dışı yükümlülüklerinde bir tane sıkıntı yaşamadı. Özel sektör kendi parasını çeviriyor. Yurtdışında çok ciddi borç ilişkisi var. Tüm Türkiye'nin borç stoğunun milli gelire oranı yüzde 30-40 bile değil. Gelişmekte olan ülkeler bu oran yüzde 220. Dünya ortalaması yüzde 318. Türkiye bu anlamda tuzu kuru ve rahat.
Bilgi kirliliği üzerinden oluşturulmaya çalışılan algı ne olursa olsun Türkiye'nin sağlam temeller üzerinde olduğunu bileceğiz. Kukla mı, kuklacı mı, taşeron örgütler mi, arkasındaki süreçler mi? Türkiye çok daha net bir tavır ortaya koyacak. Seçimden sonraki sürecimiz çok daha olumlu geçecek. Türkiye üreten bir ülke. Üretmenin en önemli göstergesi er meydanı, o da ihracat.
Türkiye'nin bilançosu sağlam. Kamu çok sağlam, diğer alanlarda da sağlam. Küresel pastadan payımız artınca rahatsız oldular. Türkiye üreten ekonomisiyle, rekabet avantajıyla bugüne kadar 9 milyondan fazla kişiye iş üretiyorsa. Türkiye'nin maruz kaldığı saldırı da ortada. Toplumumuz bu mücadeleyi her türlü ortamda verecek cesareti sergiliyor. Bir avuç azınlık, operasyon peşinde koşan, aklına koyan birileri bunu düşünüyorsa Türk milletini ya tanımamış, ya hala küçük görmeye devam ediyor, ya da üçüncüsünü söylememeyiyim.
Bu memleketin bir konusu olduğu zaman subjektif bir şekilde sahiplenme isteğidir yerli ve milli olmak. Konu benim ülkemse ben tarafım. Bu güruha hizmet eden bir tanesi sosyal medyada mesaj atmış, işte THY batıyor vs. diye. Siber güvenlik üzerinden savcılarımızla irtibata geçerek hemen tayin ettik. Mersin'de yakalanmış. Fotoğraflarını gördüm, afedersiniz ahır gibi bir yerde.
İletişim, ulaşım ve enerji altyapısını tamamlayan bölgenin en güçlü ülkelerinden bir tanesi Türkiye'dir. Genç nüfusu, bilinçli nüfusu olan bir millet. Bu coğrafyada her zaman iyiler, kötüler olacak. Cesur, mert, yiğit, kahraman insanlar olacak. Bir gün ismi Fatih, bir gün Yavuz. Bir gün Mustafa Kemal bir gün Recep Tayyip Erdoğan olacak.
Ocak ayında TOBB'da Yüksek Şura toplantısı yaptık. TOBB bize kalem kalem hangi destekler sağlanırsa biz de inisiyatif alırız dediler. Biz de teşviklerden, adımlardan bahsettik. Bu taleplerin tamamı karşılanırsa biz de taşın altına elimizi koyarız. Karşılıklı müzakere. Bunların hayatın geçmesine dayalı 81 ilde taahhütte bulundular. Bu dediğimiz husus TOBB'da 81 ilin tek tek verdiği il bazında taahhütler gerçekleşirse 2,5 milyona tekabül etti. Bunu takip ediyoruz. Mart ayında ciddi artış var.
ABD seyahati önemli. Orada yapılan toplantılarla yeni dönemi, reform dediğimiz süreçleri konuşacağız. Yüz yüze temaslar kuracağız. Türkiye bütçe, harcama disiplininde, bütçe performansınında, kıdem tazminatı reformu, varlık fonu ile birlikte istikrar fonu diyebileceğimiz Türkiye'nin stratejik yapılarını da içine alabilecek yeniden yapılanma süreciyle birlikte, daha da ötesinde özellikle üst kredi komitesi mantığıyla bankacılık sektöründeki kredi profilini ağırlıklı olarak ihracat, imalat, üretim, istihdam odaklı cazip bir şekilde kılacak bir iklimde daha da yakından takip ederek, kısa, orta, uzun vadeli çok önemli adımlar atacağız. Vergi reformu çok önemli. Yeni vergi mimarisi ortaya koyacağız. .
Son Dakika › Güncel › Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'tan Dolar Yorumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?