Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, hem Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç hem de Anayasa Mahkemesi Üyesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Serdar Özgüldür’e yönelik “basın yoluyla hakarette bulunmak” suçundan 2 yıla kadar hapsi istenen Prof. Dr. Kemal Gözler, ilk kez hakim karşısına çıktı. Davacı Haşim Kılıç ve Serdar Özgüldür’ün katılmadığı duruşmada avukatları Oğuz Büyüktanır hazır bulundu. Gözler’in öğrencileri duruşma salonunu doldurdu. TBB üyesi Rona Aybay ve eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Fazıl Sağlam ile Bursa Baro Başkanı Ekrem Demiröz ise duruşmaya gözlemci olarak katıldı.
Yazdığı, ’Örnekleriyle Usulsüz Alıntı Sorunu’ isimli kitabındaki ifadelerden dolayı Kılıç’ın şikayeti üzerine hakkında dava açıldığını hatırlatan Gözler, “Benim kitabım Haşim Kılıç ile ilgili bir kitap değildir. Benim kitabımda, bir gazeteden olduğu gibi aktardığım iki haber dışında Haşim Kılıç’ın ismi de geçmemektedir. Kılıç, daha önce de kendisine hakaret ettiğim gerekçesiyle kitabımın internet versiyonunun yayından kaldırılması için mahkemeye başvurmuş fakat Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi bu talebi reddederek kitabımda kişi bazında bir bilginin bulunmadığına karar vermiştir. Ben bir gazetenin, ‘O da intihal ile başkan oldu’, ’Dava geri çekildi, Kılıç başkan oldu’ başlıklı iki ayrı haberi kopyalayıp kitabımın 454. sayfasına yapıştırmakla suçlanıyorum. Bana isnat edilen suç bundan ibarettir. Kitabıma aktararak suç işlediğim iddia olunan her iki haber de söz konusu gazetenin internet sitesinde hala yayınlanmaktadır. Bu haberler, basın hürriyeti çerçevesinde yayınlanmış ve haklarında bir mahkeme kararı bulunmayan ve hala da yayında olan haberlerdir. Söz konusu haberlerin suç oluşturduğu konusunda Türkiye’de verilmiş bir mahkeme kararı yoktur. Kendisi suç olmayan bir haberin aktarılması da suç olmaz. Üstelik bunlar benim iddiam değil, gazetenin iddiasıdır. Benim kitabımda bu iddianın doğru olduğuna ilişkin bir ifade yoktur. Ben bu iddianın ispatlanması mümkün olmayan bir iddia olduğunu çünkü Anayasa Mahkemesi Başkanlığı seçimlerinin gizli oyla yapıldığını belirttim. Ben kimseye hakaret etmedim. Beraatimi istiyorum” dedi.
Yaptığı araştırmada, Prof. Dr. Ömer Anayurt’un Serdar Özgüldür’e karşı açtığı intihal davasından feragat etmeye Haşim Kılıç tarafından ikna edilmiş olduğunu öğrendiğini kaydeden Prof. Dr. Gözler, “O dönemde Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili olan Kılıç, Anayurt’u ikna etmek için Ankara’dan Sakarya’ya gitmiş, Sakarya Üniversitesi’nde Anayurt ile görüşmüş ve onu davasından feragat etmeye ikna etmiştir. Bu davanın tek tanığı Kılıç ve Anayurt değildir. Bu olayın diğer şahitleri olan Sakarya Üniversitesi’nin o zamanki rektörü Mehmet Durman, Genel Sekreter Zafer Demir, eski İİBF Dekanı Engin Yıldırım’dır. Bu kişilerin şahit olarak dinlenmesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Mahkemeye 14 sayfalık yazılı bir savunma dilekçesi de veren Gözler, Kılıç ile ilgili davada Özgüldür’ün, Özgüldür ile ilgili davada ise Kılıç’ın şahit olarak dinlenmesi talebinde bulundu.
Hakim Mete Eser ise, birçok kişinin duruşma için sırada beklediğini belirterek, sanığın savunmasını özetleyip ve yazılı olarak yapmasını isteyerek, ”İddialarınızı da biliyoruz. Kitabınızı da okuduk. Çok faydalandık” dedi.
Kılıç ile ilgili davanın tamamlanmasının ardından Özgüldür’ün şikayetçi olduğu diğer hakaret davasına geçildi. İki yıldır intihalcilerle mücadele ettiğini kaydeden Prof. Dr. Gözler, bu konuda 3 ayrı eleştiri kitabı yazdığını hatırlatarak savunmasını şöyle sürdürdü:
“Kitabımın 9. bölümünde Anayasa Mahkemesi Üyesi Özgüldür’ün doktora tezinin intihal ürünü olduğunu iddia ettim ve Özgüldür’ün doktora tezinde yaptığı intihallere 90 sayfa boyunca 74 adet somut örnek verdim. Kendisini ayrıca YÖK’e ve doktora yaptığı kurum olan İstanbul Üniversitesi’ne şikayet ettim. Özgüldür’ün doktora unvanının intihal sebebiyle iptal edilmesini talep ettim. Özgüldür, bundan rahatsız olduğu için misilleme olarak bana bu davayı açtı.”
Dava, şahitlerin dinlenmesi için duruşmayı erteledi. Duruşma çıkışında açıklama yapan ve davaya TBB adına gözlemci olarak eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Fazıl Sağlam ile birlikte katıldığını ifade eden TBB Üyesi Prof. Dr. Rona Aybay ise, “Gerek Fazıl Sağlam gerek ben, aynı zamanda yargıçlık tecrübesi olan insanlarız. Davayı izledik. Bu konuda gelişmeleri de takip edecek ve bir rapor halinde bizi görevlendiren Türkiye Barolar Birliğine takdim edeceğiz. Bu dava, bizim açımızdan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir davadır. 10’uncu madde de ifade ve anlatım özgürlüğünü koruyan bir maddedir. Bu konu ile ilgili Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi’nde de çalışmalarımız devam etmektedir. Bu aşamada görülmekte olan bir dava konusunun içeriği ile ilgili bir beyanda bulunmam uygun olmaz. Bunu sonunda bir rapor olarak açıklayacağız” diye konuştu.
OSMAN AKIN-SEFA BALABAN
Son Dakika › Güncel › Haşim Kılıç'tan Hukuk Profesörüne Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?