Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyetlere ve eylemlere ilişkin aralarında generallerin de bulunduğu 110'u tutuklu, 1'i firari 116 sanığın yargılandığı davanın duruşmasını takip eden müdahil avukatlar, sanıkların tavırlarına tepki gösterdi.
Silivri'de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen davayı takip eden Avukat Rıza Saka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanıkların tavırlarına ve söylemlerine bakıldığında fırsat verilmesi halinde yeni bir darbe girişiminde bulunabileceklerinin gözlemlendiğini söyledi.
"Bunlara çok güçlü delillerle dava açılmış. Baktığımızda salona girerken adeta bir tören alanına giriyor edasıyla giriyorlar. Bize, şehit ve gazi avukatlarına ya da orada bulunan şehit yakınlarına ve gazilere düşmanca bir bakış açısı içerisindeler. Bu çok kötü ve üzücü bir durum gerçekten. Düşmanlık devam ediyor. Şunu fark ettim ben, ellerine şu anda fırsat geçse aynı şeyleri tekrar ederler. Bakışlarından bunları görüyoruz." diyen Saka, sanıkların bu konuda umut içerisinde olduklarını ifade etti.
Saka, sanıkların tahliye edileceğine yönelik beklentilerinin de olduğuna da dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Bir beklentileri var. Bunları ceza almayacaklar, kısa zamanda sanki tahliye edilecekler ve eski günlerine tekrar dönecekler havası var. Bu havayı nereden alıyorlar, bu duygu nasıl yerleşti bunlara ben anlamıyorum açıkçası. Çok güçlü bir motivasyon var. Bunu net şekilde gördüm. Herhalde bir beklentileri var kendilerine göre. Bu nedenle de bu süreç çok fazla uzatılmamalı. 15 Temmuz ruhunun her an devam ettirilmesi lazım. Biz en ufak bir taviz verdiğimizde, ihmal gösterdiğimizde tekrar ellerine fırsat geçtiğinde aynı şeyler yaparlar. O nedenle güçlü şekilde teyakkuzda olmalıyız."
"Sanık vekilleri yargıyı sabote etme girişimindeler"
Sanık vekillerin yargılama sürecini uzatmak istediğini savunan Saka, şöyle konuştu:
"Sanık vekilleri yargıyı sabote etme girişimindeler. Bu yargılama süreci uzasın istiyorlar. Bunlar sıradan davalar değil, Türkiye için önemli davalarla karşı karşıyayız. Zaman aşımına götürelim diyebileceğimiz davalar değil. Burada herkes adil bir yargılama yapılmasına yardımcı olmalı ve herkesin hak ettiği ceza ne ise onu alacağı bir sonuca ulaşılmalı. Bu sanık vekili için de müdahil vekil için de mahkeme heyeti için de geçerli. Bu davaların güçlü şekilde takip edilmesi lazım. Ellerine fırsat geçtiğinde aynı şeyleri yaparlar, endişemizin ortadan kalkması için halkımızın, STK'larımızın, hangi partiden olursa olsun siyasetçilerimizin, yöneticilerimizin buraları boş bırakmaması lazım. Bu FETÖ'cüler korkak, 113 sanık olunca kendilerini güçlü görüyorlar. Bu havayı onlara vermeyelim. 'Biz burada kalabalığız, Türk halkı bu işlere yeterince ilgi göstermiyor' dedirtmeyelim. İçerideki sanıklar dışarıdaki kalabalıkların yankısını duymalı ki ne yaptığının farkına ikinci defa varsın."
Saka, sadece yargı ve emniyet mekanizması ile teröristlerle mücadele edilemeyeceğini, aynı zamanda sosyolojik, psikolojik ve dini bir mücadele alanı ile de karşı karşı kalındığını sözlerine ekledi.
Avukat Hüsnü Tuna da FETÖ mensuplarının genel bir savunma yaptığını ifade etti. Boğaz Köprüsü'nden geçen ve buradaki örgüt mensuplarıyla konuşanların 'darbe girişiminden haberim yoktu' savunmasını yaptığını aktaran Tuna, "Yine darbe için görevlendirilmiş kişiler, görevlendirildikleri yerde sabaha kadar uyuduklarını söylüyorlar. Böyle bir garip savunma yapıyorlar. Tabii bu savunmaları kabul edileceği anlamı taşımıyor ama duruşmalarda sanıklar özellikle örgütlü tavır gösteriyor. Yani 15 Temmuz darbe girişiminde gösterdikleri dirençli tavırları duruşmalarda da devam ettiriyorlar." diye konuştu.
Tuna, şöyle devam etti:
"Bugün savunmasını yapan bir subay 'o gün hastaydım' diyor. 'Kalkışma olduğunu öğrendim ama evde uyudum' diyor. Kendisine 'bir Türk subayı olarak Türkiye'nin işgal edilmesine yol açacak bir kalkışmanın karşısında yapabilecek bir şeyim var mı diye düşünmediniz mi?' diye sorduk. 'Ben Türk subayıyım ama böyle bir şey düşünmem gerekmiyor' yanıtını verdi. Bu tavır aslında onun duyarsız olduğuyla ilgili değil, örgütsel tavrının yani darbe girişimine katıldığının teyididir."
Vatan hainleri ve darbecilerin özel kıyafetlerle yargılanması gerektiğine vurgu yapan Tuna, şunları kaydetti:
"Bunlar grand tuvalet, tek tip ya da çeşitli düzgün kıyafetlerle, düzgün tıraşlarla, süslenerek duruşmalara geliyorlar. Şen şakrak geliyorlar. Bu bir sanık tavrı değildir. Guantanamo sanıklarını hatırlayalım. Her biri pembe tulumlar içerisinde yargılama alanlarına getirilirler. Ben Türkiye'de darbe mahkumlarının ya da darbe sanıklarının aslında özel bir giysiyle yargılanmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunlar sıradan bir suçluymuş gibi davranarak, lakayt bir şekilde milleti ve yargıyı alaya alarak, mahkeme heyetini alaya almak suretiyle duruşmaya gelmeleri işin gerçeği hem yargıya saygısızlıktır, hem millete saygısızlık, hem de hukuka saygısızlıktır. Dolayısıyla bunlara özel bir elbise diktirilmelidir. Guantanamo sanıkları gibi bütün darbe sanıkları özel kıyafetlerle yargı alalına getirilmeli ki bunların darbe sanığı olduğu millet tarafından bilinmeli."
Tuna, cezaevindeki örgüt mensuplarının "Önümüzdeki günlerde sizi kurtaracağız." denilerek motive edildiğini sözlerine ekledi.
Son Dakika › Güncel › Harp Akademileri Komutanlığındaki Darbe Faaliyetlerine Ilişkin Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?