Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyet ve eylemlerine ilişkin generallerin de aralarında bulunduğu 110'u tutuklu 1'i firari 116 şüpheli asker hakkındaki iddianamede, şüphelilerin darbe girişimi ve FETÖ bağlantısıyla ilgili delil sayılan anlatımlarına yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 841 sayfalık iddianamede, önceki darbe girişimi iddianamelerinde olduğu gibi girişim öncesi süreç ve 15 Temmuz'da yaşananlar anlatıldı.
Terör ve terör örgütü kavramları, FETÖ/PDY terör örgütünün niteliği, darbe girişiminden önceki silahlı eylemleri, yargı ve emniyet gücünü kullanması, kurgulanan bir kısım soruşturma ve kovuşturmalar, darbe girişiminin FETÖ eylemi olduğunu gösteren deliller, bununla ilgili şüpheli, sanık ve tanık ifadelerine yer verilen iddianamede, darbe girişiminden sonra gözaltına alınan kimi şüphelilerin FETÖ ve darbe girişimi bağlantısıyla ilgili anlatımları delil olarak sunuldu.
Şüphelilerden Jandarma Albay Arif Kalkan'ın ifadesinde, "Askeri lise yıllarından itibaren FETO¨ olarak tanınan o¨rgu¨tu¨n ic¸erisinde yer aldıgˆı ve bu o¨rgu¨tu¨n lideri olan Fetullah Gülen ile iki kez yu¨z yu¨ze go¨ru¨s¸tu¨gˆu¨nü" belirttiği anlatılan iddianamede, bu kişinin, "Askeri lise o¨gˆrencisiyken yaptığım bu go¨ru¨s¸melerden birisinde Gülen bana 'Baki' kod ismini verdi. 15 Temmuz'daki darbe o¨ncesinde FETO¨'ye mensup askerlerle Ankara'da toplantı yaptık. Bana, Ankara Gu¨vercinlik'de bulunan bir kısım generalleri rehin alarak darbe giris¸iminin merkezi olan Akıncılar hava u¨ssu¨ne go¨tu¨rme go¨revi verildi. Ben ve benim gibi Tu¨rk ordusunda go¨rev yapan degˆis¸ik ru¨tbede, darbeye katılan subaylara Gülen, Tu¨rkiye'de bulunan o¨rgu¨t yo¨neticileri aracılıgˆıyla talimatlar verdi. Aldığımız bu talimatlar dogˆrultusunda hareket ederek 15 Temmuz'da darbe giris¸iminde bulunduk." şeklinde beyanda bulunduğu kaydedildi.
Darbe başarısız olunca silahları gömen SAK görevlileri
Hakkında darbe girişimi suçundan soruşturma yürütülen Su Altı ve Kurtarma Grup Komutanlıgˆı (SAK) görevlisi Astsubay Avs¸ar Zırh'ın da ifadesinde, "14 Temmuz'da düğün yapmak için izne ayrıldığını, aynı gu¨n ismini 'Ulvi' olarak bildigˆi cemaat abisinin kendisini telefonla araması üzerine Ümraniye'deki bir eve gittiklerini ve akşam saatlerinde sahibini tanımadığı bu eve 3 astsubay ile bir albayın da geldiğini ve Astsubay Selami Gül'ün, 'yarın darbe gibi bir şey olabilir' dediğini" beyan ettiği aktarılan iddianamede, bu kişinin darbe gecesiyle ilgili şu anlatımları yer aldı:
"15 Temmuz saat 21.00 sıralarında Selami Gül ve Ulvi abi telefonla bana ulas¸tı. Çağırmaları üzerine Kavacık'a gittim. Kuzey Deniz Saha Komutanlıgˆından cep telefonuma gelen mesajda, 'Tu¨m personel birliklerine do¨nu¨p, go¨revinin bas¸ına gec¸sin' emri vardı. Gül'ün, 'birliğine geç' demesi üzerine evimde kamuflajımı giyip birliğime gittim. Astsubay Cafer Saraç'ın evinin o¨nu¨nden gec¸erken, sokak u¨zerinde Saraç, Kurmay Binbas¸ı Hakan Egemen'i ve tanımadıgˆım, ancak asker olan 3 kis¸iyi go¨rdu¨m. Hakan Egemen'in, 'sen gel bizimle berabersin' demesi üzerine itiraz edemedim. Hep beraber Saraç'ın evine gec¸tik. Saat 23.00-24.00 civarlarında evdeyken Binbas¸ı Egemen su¨rekli birileriyle telefonda go¨ru¨s¸u¨yordu. SAT'ta go¨revli no¨betc¸i subayla telefonda konus¸urken, 'oraları temizle, ortada hic¸bir s¸ey kalmasın, masasın u¨zerindeki notları yok et, no¨betc¸i uzman c¸avus¸ s¸u¨phelenmis¸ti, ne diyor?' diye konus¸uyordu. Daha sonra Tugˆamiral O¨mer Faruk Harmancık ile telefon konus¸masında, 'ne yapalım komutanım, durum nedir?' s¸eklinde konus¸malar yaptı. Astsubay Saraç, 'Deniz Kuvvetleri Komutanını almaya gidecektik' dedi. Ben de bu tarz konus¸malar gec¸ince cemaatin darbe yaptığını anladım. C¸ok s¸as¸ırdım ve tedirgin olmaya bas¸ladım. I·c¸inde bulundugˆum durumdan bir an o¨nce nasıl kurtulurum diye du¨s¸u¨nmeye bas¸ladım. Gece boyunca Hakan Egemen, cep telefonundan sosyal medya u¨zerinden durumu takip ediyordu. Daha sonra O¨mer Faruk Harmancık, Hakan Egemen'i arayarak, darbenin bas¸arısız oldugˆunu so¨yledi. 'Ne yapmalıyız?' diyen Egemen'e Harmancık, 'yapacak bir s¸ey kalmadı, evinizde bekleyin' dedi. Egemen de bize, 'normal hayatınıza devam edin, kimseye de bir s¸ey so¨ylemeyin' diye konuştu.
Hakan Egemen belirttiğim 3 s¸ahıstan birine, 'komutanım' diye hitap ederek, 'arabada silahlar var, ne yapalım?' dedi. Silahların go¨mu¨lmesine karar verdiler. Egemen, ben ve Astsubay Saraç'a, 'iki arac¸ta silah var, silahları Saraç'ın aracına yu¨kleyin, uygun bir yer bulup go¨mu¨n' dedi. Saraç ve ben Saraç'ın arabasıyla, diğer ismini bilmediğim SAT personeli de digˆer arabada, Riva'nın u¨st taraflarında uygun bir yer oldugˆunu du¨s¸u¨ndu¨gˆu¨mu¨z yere geldik. O¨nce silahları Cafer'in aracına aktardık. Digˆer SAT'c¸ı arabası ile ayrıldı. Ben ve Cafer Saraç silahları, yol kenarına go¨mdu¨k. Zaten silahlar daha sonradan bulundu. Ardından evlerimize ayrıldık.
Yas¸anan olaylar, ülkemizin du¨s¸tu¨gˆu¨ durum, bu olaylardan dolayı hayatını kaybeden masum insanları du¨s¸u¨nerek vicdanen olup biten ve bildigˆim her s¸eyi anlatmaya karar verdim. 27 Temmuz 2016 gu¨nu¨ kendi istegˆimle birligˆime gelerek olanları askeri savcılıgˆa samimi bir s¸ekilde anlattım."
Akıncılar üssündeki SAT astsubayına, "İnşallah hocamızın izniyle alacağız" demişler
İddianamede, "15 Temmuz'da astsubay Mustafa O¨zel'in söylemesi üzerine birlikte yakın muhabere tec¸hizatını alarak çıktıklarını, u¨c¸ arac¸ta 18 personel olarak Yeşilköy Askeri Havalimanına gittiklerini, arac¸taki malzemeleri CASA tipi uc¸agˆa yu¨kleyerek 00.00 sıralarında havalandıklarını, Akıncılar üssu¨ne indiklerini ve yanlarına gelen bir yarbayın, 'nizamiyelerde koruma amac¸lı destegˆe ihtiyac¸larının oldugˆu, tero¨r saldırısı beklendigˆini' so¨ylediğini" beyan ettiği aktarılan SAT astsubayı Melih Albayrak'ın şu sözlerine yer verildi:
"Saat 03.00 sıralarında yarbay ru¨tbesinde bir s¸ahsın yanımıza gelerek u¨c¸ kis¸iye ihtiyacı oldugˆunu so¨ylemesi u¨zerine ben, Üstegˆmen Mustafa Avs¸ar ve Astsubay Fatih Kaya, sivil araca binerek u¨s ic¸erisinde bir binaya go¨tu¨ru¨ldu¨k. İc¸eride o¨ncelikle u¨c¸ tane tam tec¸hizatlı o¨zel kuvvetler askeri personeli go¨rdu¨m. Bize, ic¸eride rehinelerin oldugˆunu, go¨rev c¸ıktıgˆı ic¸in ayrılmak zorunda olduklarını ve rehineleri bekleme go¨revinin devralmamız gerektigˆini söylediler. İc¸eride kim oldugˆunu sorduğumuzda ise Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki C¸olak, Kara Kuvvetleri Personel Daire Bas¸kanı, 2 albay ve 1 yarbayın oldugˆunu o¨gˆrendik. Rehinelerin bulundugˆu odaya girdiğimizde el ve ayakları bagˆlı s¸ekilde durduklarını go¨rdu¨k. Onlarla ilgilenip kelepc¸elerini gevs¸ettim. Saat 05.00 sıralarında Üstegˆmen Mustafa Avs¸ar, ne olup bittigˆini o¨gˆrenmek ic¸in yanımızdan ayrıldı. Ben de Astsubay Fatih Kaya'ya bina ic¸erisinde durma talimatı verip bina dıs¸ına c¸ıktım. Burada go¨rdu¨gˆu¨m tulum kıyafetli bir personele u¨sse su¨rekli inen uc¸ak ve helikopterleri sordugˆumda, 'inşallah alacağız' dedi. Neyi alacagˆını sordugˆumda, 'I·nşallah hocamızın izniyle alacağız' dedi. Hocanın kim oldugˆunu sordugˆumda, 'Hocaefendi' diye cevap verdi. Şahsın bunu demesi u¨zerine Fetullah Gülen'i kastettigˆini anladım."
İddianamede, FETÖ üyesi olan astsubaylar Muhammed Aliko ve Mustafa Özyurt'un da "kendilerinden sorumlu sivil ağabey aracılığıyla 15 Temmuz gecesi Sabiha Gökçen Havalimanına daha önce hiç tanımadıkları Dursun yüzbaşının yanına gittikleri, kendilerine silah verildiği ve darbe girişimi olduğunu burada anladıkları" beyanında bulundukları belirtilerek, tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n so¨zde jandarma tes¸kilatı yapılanmasında, "ağabeylerinin" u¨stu¨ konumunda "mu¨du¨r yardımcısı" tabir edilen yo¨netici O¨'nün, "Ben FETO¨/PDY u¨yelerini dini is¸ler yapan hayırsever kis¸iler olarak biliyordum. Ben 15 Temmuz darbe kalkıs¸ması olayına kadar bunların tero¨r o¨rgu¨tu¨ oldugˆunu anlayamadım. Bu tu¨r kanlı bir eyleme giris¸ebilecekleri aklımın ucundan bile gec¸mezdi." dediği kaydedildi.
Darbe toplantısı yapılan Ankara'daki evin ByLock kullanan firari sahipleri
Hakkında soruşturma yürütülen Kara Harp Akademisi o¨gˆretim u¨yesi s¸u¨pheli Murat Yanık'ın da ifadesinde, "10 Temmuz 2016'da Ankara'daki bir evde bu kentte görev yapan askeri personellerden Tugˆgeneral Ali Kalyoncu bas¸kanlıgˆında darbe giris¸imiyle ilgili toplantı yaptıklarını ve burada kendilerine I·stanbul'daki darbe faaliyetleriyle ilgili go¨rev verildigˆini" beyan ettiği belirtilen iddianamede, bunun üzerine itirafc¸ı s¸u¨phelinin Ankara'ya götürülerek ifadesinde bahsettigˆi evi go¨stermesinin istendiği bilgisi verildi.
Şüpheli Yanık'ın Ankara'daki evi gösterdiği ve kollukc¸a yapılan aras¸tırmada adreste Nes¸et Gu¨lener ve es¸i Meral Gu¨lener'in ikamet ettigˆi ancak evi terk etmiş olduklarının anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, "Şahısların firari konumda bulundugˆu, evde yapılan aramada ise dikkat c¸ekici olarak tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n finans kurulus¸u olan Bank Asya'ya ait 8 adet dekont bulundugˆu, Nes¸et Gu¨lener hakkında yapılan aras¸tırma sonucunda ise Emniyet Genel Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ Kac¸akc¸ılık ve Organize Suc¸larla Mu¨cadele Daire Bas¸kanlıgˆınca hazırlanan 25 Ocak 2017 tarihli yazı ekindeki rapora go¨re; bunun tero¨r o¨rgu¨tu¨ lideri Gülen talimatıyla gerc¸ekles¸tirildigˆi, o¨rgu¨tu¨n finans kurumu olan Bank Asya hesabında 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle para bulunmamakta iken, 24 Aralık 2014 itibariyle 92 bin 831 lira, es¸i Meral Gu¨lener'in hesabında 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle para bulunmamakta iken aynı tarih olan 24 Aralık 2014 itibariyle 26 bin 48 lira para yatırdıgˆı, ayrıca Meral Gu¨lener isimli s¸ahsın mu¨nhasıran tero¨r o¨rgu¨tu¨ mensuplarınca kullanılan kriptografik haberles¸me sistemlerinden ByLock programı kullanıcısı oldugˆu tespit edilmis¸tir." denildi.
Diğer tanık ve şüpheli ifadelerine de yer verilen iddianamede, ayrıca şu değerlendirme yapıldı:
"Tanık beyanları ve s¸u¨phelilerin itirafları incelendigˆinde, darbe tes¸ebbu¨su¨nu¨n Gülen'in emir ve talimatları dogˆrultusunda hareket eden silahlı kuvvetler ic¸erisindeki FETO¨ u¨yeleri tarafından gerc¸ekles¸tirildigˆi, Tu¨rkiye'de darbe planlaması yapıldıktan sonra planlar onaylanmak u¨zere ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yas¸ayan Gülen'e go¨tu¨ru¨ldu¨gˆu¨, kendisinin darbe planına onay verdikten sonra darbe giris¸iminde bulunuldugˆu, Gülen'in darbe tes¸ebbu¨su¨nu¨ gerc¸ekles¸tiren ve sivil halkı katleden FETO¨ lideri olarak hem darbe tes¸ebbu¨su¨nden hem de sivillerin o¨lu¨m ve yaralamalarından birinci derecede sorumlu oldugˆu ac¸ıkc¸a anlas¸ılmıs¸tır."
Üst aramalarında 1 dolar çıkan sözde sıkıyönetim komutanları
İddianamede, "Darbe giris¸imi sorus¸turmalarımız kapsamında yapılan yakalama, arama ve el koyma is¸lemleri neticesinde darbe tes¸ebbu¨su¨ne katıldıgˆı ic¸in tutuklanarak cezaevine go¨nderilen bir kısım tero¨r o¨rgu¨tu¨ne mensup asker ve o¨rgu¨tu¨n sivil kanadı olan, 'abi' tabir edilen s¸ahıslardan, yakalandıklarında kollukc¸a veya tutuklandıktan sonra konuldukları cezaevinde yapılan u¨st aramalarında, tero¨r o¨rgu¨tu¨ lideri Gülen tarafından so¨zde bereket getirmesi ic¸in o¨rgu¨t u¨yesi kis¸ilere go¨nderdigˆi ve o¨rgu¨tsel bagˆlılıgˆı simgeleyen 1 ABD Doları banknot paraların ele gec¸irildigˆi, bu s¸ahıslardan en dikkat c¸ekici olanların I·stanbul'da darbe giris¸imi planlamasında ve faaliyete gec¸irilmesinde o¨nemli go¨revler u¨stlenen 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tugˆgeneral O¨zkan Aydoğdu, (darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sıkıyo¨netim direktifi ekindeki atama kararlarına go¨re I·stanbul Sıkıyo¨netim Komutan Yardımcısı olarak atanmıs¸tır), 1. Ordu Harekat Bas¸kanı Tugˆgeneral Eyyu¨p Gürler (aynı atama kararına go¨re mevcut go¨revinin devamına karar verilmis¸tir) ve I·stanbul I·l Jandarma Komutanı Gu¨rcan Sercan (aynı atama kararına go¨re I·stanbul Jandarma Bo¨lge Komutanı olarak atanmıs¸tır) oldugˆu tespit edilmis¸tir." ifadesi kullanıldı.
Son Dakika › Güncel › Harp Akademileri Komutanlığındaki Darbe Faaliyetlerine İlişkin İddianame - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?