Hamit Dededen Gençlere "Sevgi" Dersi

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Kızı Bahar'ın annesi için türkü söylemesi

Hamit Balcı'nın eşine yemek yedirmesi

Zeliha Balcı'yı yürütmeye çalışmaları

Hamit Balcı'nın konuşması Hamit dededen gençlere "sevgi" dersi

Diyarbakır'da yaşayan 75 yaşındaki Hamit Balcı, 15 yıl önce felç olan yarım asırlık hayat arkadaşına gözü gibi bakıyor, tüm ihtiyaçlarını sevgiyle karşılıyor

"Eşini çocuklarından daha kıymetli gördüğünü" saklamayan Balcı, 10 çocuğunun annesine duyduğu sevgi, gösterdiği vefa ve ilgiyle herkese örnek oluyor

Balcı: - "Sağlıklıyken yaşamı paylaşıp ihtiyaç duyulduğunda eşlerin birbirlerini terk etmelerini doğru bulmuyorum. Şimdikiler gömlek değiştirir gibi eş değiştiriyor. 'İyi günde kötü günde' diye evleniyorlar sonra ayrılıyorlar"

KAAN BOZDOĞAN - Diyarbakır'da yaşayan ve 15 yıldır felçli eşine gözü gibi bakan 75 yaşındaki Hamit Balcı, genç nesillerin örnek alması gereken bir özveri sergiliyor.

Eşini ilk günkü gibi sevdiğini belirten Balcı, 10 çocuğunun annesine duyduğu sevgi, gösterdiği vefa ve ilgiyle herkese örnek oluyor.

Kilis'ten yıllar önce husumet sebebiyle göç ederek Diyarbakır'a yerleşen ve bir okulda hizmetli olarak çalışan Balcı, yaşamını 50 yıl önce evlendiği, geçirdiği rahatsızlık sonucu 15 yıldır yatağa bağımlı eşi Zeliha Balcı'ya (64) adadı.

İlerleyen yaşına rağmen yemek yapan, eşinin tüm ihtiyaçlarını karşılayan Balcı, sohbet etmekten büyük mutluluk duyduğu eşinin yüzünü güldürmek için zaman zaman espriler de yapıyor.

"Aynı durumda olsam o da bana bakardı"

Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle ilgilenmenin, ona bakmanın büyük mutluluk olduğunu söyledi.

Eşinin bakımının zor olduğunu ancak ona sevgiyle yaklaştığını ifade eden Balcı, "Zor olsa da eşime bakmak beni mutlu ediyor. O, 10 çocuğumun annesi. Eşimle ilgilendiğimi görenler hem imreniyor hem de şaşırıyor. Komşular, 'Biz olsak bu kadar çekemeyiz, helal olsun' diyorlar. Bütün iş kalpte. Çocuklarım da annelerine çok düşkün" dedi.

"Empati yaptığımda, aynı durumda olsam o da bana bakardı" diyen Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşim bir bardak suyunu dahi kendisi alamıyor. Rahatsızlığından dolayı kendisini tam olarak ifade edemiyor. Tüm ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Bu işin kalpten yapılması gerekiyor. Sağlıklı iken yaşamı paylaşıp ihtiyaç duyulduğunda eşlerin birbirlerini terk etmelerini doğru bulmuyorum. Özenle, bebek gibi bakarak Allah'ın hikmeti ile bu hale getirdik. Bakmasaydım belki bir ay yaşamazdı."

"Eşim benim için çocuklarımdan da kıymetli"

Balcı, hastaya bakmanın sevap olduğuna işaret ederek, eşinin yemeğini yedirdiğini, temizliğini yaptığını, evde bulunmadığı zamanlarda da kızının annesinin yanında kaldığını anlattı.

Eşini çok sevdiğini vurgulayan Balcı, "Eşimi gördüğümde, 'Seni gördüm aşık oldum, çadırın saray göründü' dedim. Bugün insanlar çok çabuk boşanıyorlar. Eşlere tavsiyem birbirlerine hürmet etmeleri. Sevgi iki taraflı olmalı. Eşim benim için çocuklarımdan da kıymetli. Çünkü 10 çocuğumun annesi" diye konuştu.

Balcı, çiftlere hastalıkta ve sağlıkta birbirlerine sahip çıkmaları tavsiyesinde bulunarak "Eşimin huzurlu olmasından, onu güldürmekten mutluluk duyuyorum. 50 yıl bir yastığa baş koymuş, iyi ve kötü günde bir arada olup yoksulluğa göğüs germişiz. Tarlada çalışır, yiyecek bir şey bulamadığımızda şekerli su ile ekmek yerdik. O şartlarda çocuklarımızı yetiştirdik. Şimdikiler gömlek değiştirir gibi eş değiştiriyor. Anlamıyorum bu gençliği. 'İyi günde kötü günde' diye evleniyorlar sonra ayrılıyorlar" ifadelerini kullandı.