Hamdi Topçu'dan Hava-İş'e : Kağıt Üzerinde Kalan Bir Sendika Olmanıza Rağmen Gelin Konuşalım

Hava-iş Sendikası'nın THY'de başlattığı grevle ilgili olarak CNN Türk'e bir açıklama yapan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, işten çıkartılan 305 kişi ile ilgili zaten yönetim kurulu'nda bir çalışma başlattıklarını, o işi hukuka bıraktıklarını, kağıt üstünde kalmış bir sendika olmalarına rağmen masanın hazır olduğunu, 16 bin kişinin haklarını konuşmak için gelebileceklerini söyledi.

CNN Türk Spikeri Saynur Tezel Özgentürk'ün programına canlı olarak bağlanan Hamdi Topçu, bugün Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin'in grev açıklamasına bir tek çalışanın bile gelmediğini belirterek, şunları söyledi:

" Biz lokavt kararı almadık. Grevi gerektirecek bir sebep görmedik. Çalışanlarımız bize çalışma talep etti. Biz de buna güvendik ve dedik ki işe gelmek isteyen buyursun gelsin biz operasyonumuza devam edeceğiz. Tabii ki talepler o kadar yoğun oldu ki Hava-İş'in başlattığı grev, kağıt üzerinde kaldı. Kağıt üzerinde kalması bir yana, gözlemci olarak ataması gerektiği grev gözlemcilerini dahi çalışan personelden seçtiği için yerlerine koyamadı. Onların yerine THY'den ilişiği kesilmiş ve profesyoneller de grev gözcüsü atadı. Halbuki daha önce Hava-İş Sendikası bunların hepsini çalışanlardan seçmişti.

Bugün bir olay daha oldu. TV'lerden görüldüğü gibi sendika başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, yanlarında sadece sivil toplum örgütlerinden gelen gruplarla birlikte yaptıkları grev açıklamasında 16 bin üyesi olan Hava-İş Sendikası'nı dinleyen bir tek çalışan yoktu. Bu sendikanın tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Konuşmasını yaptı ve gitti. İftiraları, yalanları ile hiç hak etmediğimiz konulara girdiler. Türkiye'de sivil havacılık tarafından denetlenen bir şirketiz. Hal böyleyken 23.TİS (Toplu İş Sözleşmesi) de imzalamışsın. Biz şimdi bütün personelimize bu TİS'i uyguluyoruz. Öyleyse 23. TİS'i neden imzaladın? Şu anda kağıttan bir sendika olarak kaldınız. Bir tane üyeniz dahi sizi dinlememiştir. Demokratik bir ülkede böyle bir durumda bir sendikanın yapması gereken bir şey vardır. O da bırakmaktır. "

ULAŞTIRMA BAKANI'NIN VERDİĞİ MESAJ

CNN Spikeri Saynur Tezel Özgentürk'ün "Sayın Bakan 'hem sendika ve hem THY yönetimi bugün yaşananlardan gerekli dersi çıkartmalı' dedi. Bu konuda ne diyorsunuz? " şeklindeki sorusuna THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, şu yanıtı verdi:

" Tabii bunların hepsi bir yana. Bu çekişmeler olabilir. Çalışanlarımızın hepsine teşekkür ediyorum. Çok özveriyle şirketlerine sahip çıktılar. Arkadaşlarımıza karşı sorumluluğumuz şimdi iki katına çıktı. Onların haklarını biz sendikanın iki dudağı arasına bırakmayız. Tabii ki aldığımız ders şudur; Hep şunu diyoruz '305 kişinin durumu artık yargıya intikal etmiştir. Biz yargı sonucunu bekleyelim' Bizler gerçekten hukukun sonucuna göre hareket edelim. Zaten halka açık bir şirketiz, hukukun dışına çıkmamızın da yaptırımları var. Şu anda sonuçlanmamış bir sürü dava var. Bunları bir ayıralım. 16 bin kişinin hakkını konuşalım. Bu hakkı çalışanlarımız hemen kullanmaya başlasın. Bu TİS'i de imzalayalım. Biz görüşmeye hazırız. 305 dayatması var.

10 yıldan beri buradayım. Bu sendikanın herhangi bir ekonomik yaklaşımı yok. Kanunun grevi yasakladığı dönemde sendika yasal hakkını kullandı. Protesto yaptılar. Makam odama kadar gelip küfür bile ettiler. Biz bunlara ses çıkartmadık. Ama şimdi düşünün ki bir operasyon yapılıyor. O gün geleceksiniz operasyonu kanunsuz bir şekilde alt üst edeceksiniz. Bu hareketten 100 bin kişi etkilenecek. THY bu işten 2 milyon Dolar zarar görecek. Bir sürü problemler çıkacak. İleriye dönük imaj kaybı olacak. Bunları bir kalemde sileceksiniz. Bu olmaz.

Biz de bu 305 kişi için diyoruz ki, eğer haklıysanız biz hukukun dışına çıkmayacağız. Buna söz veriyorum. Şu işi bir ayıralım. 16 bin kişinin işini bir konuşalım. Haklarını konuşalım. Ama onların söylediği şey şu; '305 kişiyi alın gerisi kolay' Öyleyse bunu zamanla konuşalım. Önce şu işi bir halledelim. Bu ilanihaye gidecek bir konu değil. Zaten iki ay için bu sonuçlanıp karara varılacak.

Biz şunu söylüyoruz; Bu karar çıksın, biz de kendimize göre bir değerlendirme yapacağız. Zaten Yönetim Kurulumuzdaki bir hukukçu Profesör Başkanlığında bir kurul bunu inceliyor. Bunun neticesinde bir karar vereceğiz. Bu karar hukuki bir karar olacaktır. Şu anda zaman daraldı. Ben 35 saattir uyku uyumadım. Bu emeğimizi THY'nin büyümesine kullansak hem çalışana hem de ülkeye faydası vardır. Hem de sendikaya faydası olacaktır. Bu sendika 2012 yılında 8,5 milyon TL çalışandan aidat almıştır. Peki bu 305 kişiye bu paradan ne kadar harcanmıştır? Bunu bir gazeteci sordu. O gazetecinin gazetesinin önünde bir sürü protestolar, neredeyse linç etme hareketleri yapıldı. Kimse arkadaşlara hesap soramıyor. Çünkü hayatında hesap vermemiş. Şimdi bu gün düştüğün hali görüyor musun? Koskoca grev açıklaması yapıyorsun, mesajını vereceksin, hitap ettiğin kitlede bir tane çalışanın yok. Şimdi böyle bir ortamda oturup konuşman lazım.

Ama buna rağmen biz diyoruz ki; bu söylemlerin hepsini biz geri alıyoruz. Biz kendimize bir ders çıkartıyoruz. Enerjimizi buralarda harcamayalım. Biz 99 ülkenin mevzuatına göre bu şirketi yönetiyoruz. Onların da sendikaları var. Gidin bakın görün o sendikalar nasıl sendikacılık yapıyor?

Böyle bir ortamda ben çalışanımın motivasyonunu niye düşüreyim? Bizim masa hazır. Şu anda kağıt üzerinde kalmış bir sendika olmanıza rağmen, gelin bu sözleşmeyi bitirelim. 305 kişiyi de bilahare konuşalım. Ama siz bu dayatmayı yaparsanız olmaz. Bu at pazarlığı değil ki. Atılan bir adım var. Türkiye'de artık hukuk üstündür. Türkiye'deki şirketler artık global şirketlerdir. ABD'de, İngiltere'de, Almanya'da paydaşlarımız var. Şimdi bunlara ne anlatacaksın.

Şimdi diyoruz; kanunsuz hiçbir eylemin karşılığını görmeden pazarlığına girmeyiz. Hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir. " - İstanbul/ Bakırköy