Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği 'Çözüm sürecinde Türkiye ve Hakkari'nin ekonomik kalkınması' konulu toplantıda konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Hakkari'nin gelişmemesinin PKK ve çatışmalı ortamdan kaynaklı olduğunu söyleyenler yanılıyor. Tam tersine Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hakkari'nin gelişmesini istemedi" dedi.
Milliyet Gazetesi tarafından 14'üncüsü düzenlenen 'Çözüm sürecinde Türkiye ve Hakkari'nin ekenomik kalkınması' konulu toplantı için Hakkari'ye gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Milletvekilleri Adil Zozani ve Esat Canan, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Milliyet Gazetesi yazarları Can Dündar, Defne Samyeli, Fikret Bila, Şükrü Andaç, Güngör Uras ve Milliyet Gazetesi Ankara Haber Müdürü Serpil Çevikcan ile Milliyet Gazetesi Muhabiri Namık Durukan, kent merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan Musa Han mevkiinde karşılanarak araç konvoyu eşliğinde şehir merkezine geldi. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak ve Yazar Can Dündar, Tekser mevkiinde BDP tarafından kurulan çözüm çadırını ziyaret etti.
SAZAK: "EN ANLAMLI TOPLANTI HAKKARİ'DE"
Daha sonra toplantının yapılacağı otele geçen Demirtaş ve Milliyet ekibini sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar karşıladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Güneydoğu'nun birçok ilinde bu anlamda toplantılar yaptıklarını belirterek an anlamlısının Hakkari toplantısı olduğunu söyledi. Derya Sazak, şöyle dedi:
"Bölgelerin sosyo- ekonomik olarak kalkınması için toplantılar yapıyoruz. Ama 2013 çok özel bir yıl. 2013'te tarih yeniden yazılıyor. Bu tarih barış süreciyle başladı. Bugüne kadar binlerce insanımızın kaybına yol açan bu çatışma ortamı, savaşı sona erdirmek üzere buraya bir çok açılım yapıldı. Ama bunların en önemlilerinden birine de Milliyet olarak katkıda bulunduk. Çünkü İmralı ile başlayan müzakere sürecini, görüşme sürecini ve çözüme giden yolu açan BDP heyetiyle, devletin diğer kademeleriyle Abdullah Öcalan arasındaki görüşmelerin zabıtlarını, tutaklarını yayınladık. Kimi yanlış anlaşılmalar oldu. Ama biz 1970'lerden beri gazetenin çalışanları, yöneticileri, yazarları olarak barış için, bu bölgelerin 1980'lerde askeri darbelerden bu yana kuşatan bu olağanüstü durumun kaldırılması için çok heyecan duyduk, heveslendik. O haberle birlikte bu toplantıların rotasını tamamen çözüme yönelik toplantılara çevirdik. Diyarbakır'a, Mardin'e, Urfa'ya ve Güneydoğuya ulaştık. Ama barış ikliminin solunduğu Türkiye'nin sıfır noktasında Sümbül Dağı'nın eteklerinde bunu hissetmek gerektiğini düşünerek buraya geldik. Barış ancak Hakkari'de hissedilirse, buradan Diyarbakır'a, Ankara'ya ulaşır. O zaman hem bu şiddet iklimi son bulur, hem silahlar bırakılır, hem de aslında gerçekte aradığımız barışın yanı sıra demokratik hizmet ve demokratik koşullar olgunlaşır. Asker ve sivil geçmişi unutup barış istiyor."
DEMİRTAŞ: "HAKKARİ'NİN GERİ KALMIŞLIĞI PKK'DAN DEĞİL"
Daha sonra konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hakkari'nin geçmişten beri geri kaldığını belirterek geri kalmışlığı PKK ve çatışmalı ortama bağlayanların yanıldığını ileri sürdü. Demirtaş, şunları söyledi:
"Edirne'de Hakkari'yi kime sorsanız, orda terör vardı, PKK vardı. Bundan dolayı bu durumda olduğunu söylüyorlar. Ankara da Hakkari'yi tanımamış. Hangi siyasetçiye de sorsanız 'orda terör vardı, o yüzden Hakkari geri kaldı' derler. PKK dediğimiz halk hareketi 1984 sonrası başladı. Oysa Hakkari il olduğu 1936 yılından beri Türkiye'nin en geri kalmış ili. Her açıdan bu böyle. O nedenle bunu bir kenara bırakalım. Burada şiddet, vardı, savaş vardı, terör vardı. deyimlerini geçmişte bırakmak lazım. 1927 yılında illerin sosyo-ekonomik kalkınmışlığında bir tek Diyarbakır üçüncü sıradaydı. Geri kalan illerin tamamı alt sıradaydı. Şimdi Diyarbakır 63'üncü sırada Hakkari'de en alt sırada. Bunun PKK'dan kaynaklı olduğunu hiç kimse bize anlatmasın. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu bölgenin gelişmesini ve kalkınmasını asla istememiştir. Hükümetlerin hiç birisi bu bölgenin kalkınmasını resmi bir politika olarak istememiştir. Tam tersi Cumhuriyetin ilk kuruluşundan itibaren bu bölge Cumhuriyet açısından bir tehdit olarak görülmüş ve bölgenin gelişmemesi için özen gösterilmiştir. Yani bu bölgelerin geri kalmasının nedeni Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi politikasıdır. Teşvik projeleri burada bazı aileleri devlet yanlısı haline getirmek için, bazı aşiretleri devlete yakın tutmak için kullanılmıştır ve çoğu teşvik projeleri de çarçur edilmiştir."
"KÜRT HALKI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN DÜŞMAN LİSTESİNDE"
Türkiye'nin resmi politikasını değiştiği gün Hakkari'ni de kaderinin değişeceğini ileri süren Demirtaş, "Hakkari ve Kürt halkı Türkiye Cumhuriyeti'nin düşman listesinde. Devletin kara defterinde bu şekilde yazılı olduğu müddetçe Hakkari'nin gelişmesi mümkün değil" dedi.
Hakkari'nin tehdit bölgesi olmadığı görüşünü savunan Selahattin Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tehdit devletin bu anlayışı ve zihniyetidir. Şimdi bu değişecek mi? Tam da bunun ameliyat zamanıdır. Bu kadar büyük bir coğrafyada, Türkiye' gibi büyük bir ülkede siz her şeyi Ankara'dan çözemezsiniz. Yerel yönetimleri yetkilendirmeniz lazım. En küçük bir maden ruhsatı için siz buradaki işletmeciyi Ankara'nın koridorlarında süründürürseniz, torpili için yalvartacaksanız, bu insanoğlunun haysiyeti ile oynamaktır. Bırakın biz kendi kendimizi yönetelim. Ülkeyi bölüp parçalanmadan halk kendi kendini yönetsin. O zaman buradaki insanlar da yatırım yapar. Bu değişmediği müddetçe Hakkari sürgün yeri olmaktan kurtulmayacak. Bakın BDP burada yüzde 85 oy almıştır. Bu halk aslında bir mesaj veriyor."
BDP Genel Başkanı Demirtaş ve Milliyet ekibi BDP'nin çözüm çadırını da ziyaret ettikten sonra Van'a dönecek. - Hakkari
Son Dakika › Güncel › Hakkari'nin Ekonomik Kalkınması Masaya Yatırıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?