Hakkari'de 'Kan Dursun' Çağrısı

Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği son günlerde yaşanan terör olayları değerlendirmek, yaşanan olaylara barışçıl bir yol bulmak amacıyla Hakk'ri'de tüm kesimlerin bir araya geldiği bir iftar verdi.

Hakkari'de Şen Oteli'nde verilen iftar yemeğine Hakkari Valisi Muammer Türker, Belediye Başkanı Fadıl Bedihanoğlu, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Belenli, Vali Yardımcıları, BDP İl Başkanı Orhan Koparan, eski ülkücülerden ve Avrupa Türk İslam Birliği Başkanı Musa Serdar Çelebi, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri, İHD, Hakkari ve Yüksekova Ticaret ve Esnaf Odaları Başkanları, STK temsilcileri, kanaat önderleri, katıldı.

İftar yemeğinde bir konuşma yapan Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Ramazan ayında kan döküldüğünü ve bunda küçükten büyüğe herkesin sorumlu olduğunu söyledi. Bedirhanoğlu, "En büyük sorumluluk sahibi şu anda iktidar erkini elinde tutan insanlara aittir" dedi.

Hakkari Valisi Muammer Türker, ise kan aktığı, şiddet olduğu müddetçe çözüm yolunda adım atmanın zorlaşacağını belirterek, "Kanın aktığı yerde siyasi karar vericiler de adım atmakta zorlanıyor. Bu konuda söz söyleyecek insanlar da zorlanıyor. Çözümden bahsederken her şeyden önce kanın durması lazım. Mekke müşriklerinin bile kan dökmekten kendilerini alıkoyduğu bir ayda maalesef kan akıyor.

Ekopolitiğin bu çabası gerçekten değerlidir. Bu sorunu yerinde görerek çözüm arıyorlar. Bunu yaparken de herkesim insanı bir araya getiriyorlar. Şu masanın etrafında bu odada bulunan insanların fikir yelpazesinin yanı sıra her kesimden insanlar eski ülkücüsünden PKK'lısına kadar bir çok insanı bir araya getiren bir anlayış benimsiyorlar. Herhalde sivil topluma da bu yakışır" dedi.

Eski Ülkücü ve Avrupa Türk İslam Birliği Başkanı Musa Serdar Çelebi de yaptığı konuşmasında, herkesin yapması gerekenin geçmişten artık bir barış ve bir kardeşlik çıkarması gerektiğini belirterek,

"Daha önce geçmişte yapılan yanlışlıklar vardı ve gördük ki Türkiye bu yanlışlıkları gelinen bu noktada reddetti. İyi kötü bir inkar dönemi sona erdi. Şimdi bu topraklar üzerinde herkes kendi kimliği ile kendi inançları ile yaşayabileceği eşit onurlu bir kardeşliğin sağlanabileceği yasal ve anayasal düzenlemesi de yapılmak üzere çalışma sürdürülüyor.

Ayrıca dağdaki kardeşlerimizin tekrar rehabilite edilmesi, yurtlarına, evlerine dönmesi Türkiye'nin onları kazanabileceği bir programın gerçekleşmesi için çalışmalar yürüyordu. Ne oldu bir ay içerisinde birden bire ortalık kan gölüne dönüverdi. Arkasından da bu operasyonlar oldu. Operasyonlarda dursun ama ben kardeşlerimizin hepsinden bütün silahlı çatışmalar dursun diye bir çağrı yapmasını beklerim.

Biz bu topraklarda birlikte ölümüne kardeşlik için, beraber yaşamaya muvaffak olacağız. Bunu başaracağız. Bunu istemeyenler Türkiye'nin düşmanları senin benim ortak düşmanım. Bunu istemiyorlar. Şehit anaları bizim kadınlarımız geldiler, kaybettiğimiz askerlerin yerlerine beyaz örtülerine bıraktılar. Bütün silahlı hareketler dursun diye bir ses verdiler" diye konuştu.

.