İZMİR Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, geçen yıl 30 Ekim'de Seferihisar açıklarında meydana gelen depremde ağır hasar gören binalarla ilgili, "Bazı kolonları, ikinci kattan başlayan binaya bile rastladık" dedi.
İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kozanoğlu, geçen yıl 30 Ekim'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin yıl dönümünde konuşarak vatandaşları uyardı, yapılması gerekenleri anlattı. İzmir'deki yapı stoğunun eski olduğunu ancak her eski yapının da güvensiz olmadığını belirten Prof. Dr. Kozanoğlu, "Bundan 30-40 yıl önce, zemin etütleri günümüzdeki kadar hassas yapılmıyordu. Binanın yapısı, zeminle ilişkisi şimdiki gibi detaylı incelenmiyordu. Artık teknik sistemler arttı. Depremin ve binanın özelliklerini biliyor, hatta kaydediyoruz. Deprem sırasında binadaki esnemenin, yer değiştirmenin ne kadar olması gerektiğini analiz ediyoruz. Zemin ve yapı etkileşimi, depremin kuvvetini artıran ya da eksilten özellikler oluşturuyor. Ancak unutulmamalı ki, her depremin kendine has bir titreşim periyodu vardır. Örneğin, 2 katlı binaya da çok katlı binaya da zarar verebilecek deprem periyotları olabilir. Bazı kişilerde 'Zemin kötü bile olsa, az katlı binaya kolay kolay bir şey olmaz' algısı var. Ancak bu tutum, bilimsel ve doğru değil. Az katlı binaların depremde daha zor yıkılacağı, her zaman daha dayanıklı olduğu gibi bir genelleme gerçekçi olmaz" dedi.
"Bu incelemeler sırasında özellikle depremden sonra ağır ya da orta hasar gören binalardaki eksikleri de görmüş olduk. Depremde hasar alan binaların büyük çoğunluğunda demir eksikliği ya da malzeme kalitesizliği var. Binaların yapımında projeye sadık kalınmadığını da görebiliyoruz. Bina; projede, kağıt üzerinde doğru kurgulansa bile uygulama hataları olabiliyor. Hasar gören binalardaki en büyük sıkıntılardan biri de zemin yapısının adeta hiçe sayılması. Demir kullanımındaki eksiklik de çok ciddi sonuçlar doğuruyor. Maliyeti azaltmak için yapılan bu işlem, yıkıma davetiye çıkarıyor. Bazı binaların kolonlarında, olması gerekenden yüzde 20-30 daha az demir kullanıldığını gördük. Binada, enine donatı dediğimiz; 'etriye' olarak adlandırdığımız demir donatılar vardır. Bu etriyeler, kolonlardaki boyuna demirleri sararak uygun aralıklarla yerleştirilir. Bu kurala uyulmayan bazı binaların kolonlarında, boyuna demirlerin burkulduğuna rastladık. Birçok binada kolonun içindeki boyuna demirlerin burkularak eğildiğine ve kolon içinde büyük boşluklar meydana geldiğine de şahit olduk. Hatta bazı kolonları ikinci kattan başlayan binaya bile rastladık."
Son Dakika › Güncel › Prof. Dr. Kozanoğlu: Kolonu ikinci kattan başlayan binaya bile rastladık - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?