? Gazeteci, yapımcı ve televizyon sunucusu Güven İslamoğlu'nun meslek hayatı boyunca tanıştığı insanların sıra dışı hikayelerine yer verdiği 'Her Evde Bir Hikaye Var' kitabı Hürriyet Kitap tarafından yayımlandı.
Gazeteci, yapımcı ve televizyon sunucusu Güven İslamoğlu, meslek hayatı boyunca tanıştığı insanların sıra dışı hikayelerini kaleme aldı. Türk tarihi ve kültürüne ışık tutan yaşam hikayelerinin yer aldığı ve 'Her Evde Bir Hikaye Var' adlı kitap, Hürriyet Kitap tarafından yayımlandı. Sıradan insanların sıra dışı hikayelerinin olduğunu söyleyen İslamoğlu, 'Muhabirlik yaptığım dönemlerden beri insanlarla oturup sohbet etmeyi çok seviyorum. Her sohbetimde insanların çok güzel hikayelerinin olduğunu görürüm. Bu durum beni hem habercilik hem de insanlarla iletişim kurmak açısından motive eder. Zamanla sıradan insanların, sıra dışı hikayeleri olduğunu gördüm. Çünkü bazı insanlar, hikayelerini anlatmaya başladıklarında şok geçiriyorsunuz. Sadece ünlü insanların hikayelerine takılıp kalıyoruz ama kendi hikayelerimizi görmüyoruz. O dönemde, 2004 yılıydı, 'Her Evde Bir Haber Var' adlı bir programla CNN Türk'te yayına başladık. O zamanlar dart atar gibi oku haritaya atıyorduk. Neresi çıkarsa oraya gidiyor, muhtarlıktan bir kart çekiyorduk. Sonra da o kişinin kapısını çalıyorduk. Bazılarını da telefon rehberinden buluyorduk ve hikayelerini dinliyorduk. Önce 10 dakika ile başlayan program sonrasında 40 dakikaya çıktı. Hikayeler çoğalınca 2 yıl boyunca bu hikayeleri işlediğimiz programı çektik. Aradan biraz zaman geçtikten sonra 'Yeşil Doğa' adlı bir programa başladım. Orada da 3-4 yıl boyunca süren yaklaşık 80 hikaye çektik? dedi.
FİLMLERE KONU OLABİLECEK HİKAYELER VAR
Çektiği hikayelerini kitaplaştırmak istediğini, çünkü içlerinde filmlere konu olabilecek, inanılmaz hikayeler olduğunu söyleyen İslamoğlu, 'Bazen insanların sandıklarını açıyorsunuz, bir fotoğraf çıkıyor. O bir fotoğraftan yola çıkarak haberini yaptığımız hikayeler de oldu. Kimi zaman kapısını çaldığımız insanlar, 'Bizden hikaye çıkmaz' dedi ama esas orada büyük bir hikaye vardı. Tüm o yaşanmışlıkları bir kitapta toplamak istedim. Birçok insan bu kitabı okuduktan sonra kendi hikayesine dönecektir, sandıklarını açacak, eski fotoğraflara bakacaktır, düşünecektir. Çünkü bazen insanların aklına yaşadıkları gelmiyor. Fakat yaşanmışlıklar çok önemli. Ben de tarihe bir not düşmek istedim. Burada hikayesi anlatılanlardan biri hayatta değil. Son hikayesini bize anlatmıştı?? diye konuştu.
'MUSEVİ BİR TEYZE'NİN HİKAYESİ BENİ ÇOK ETKİLEMİŞTİ'
Kitapta yer alanlar arasında en çok Musevi bir kadının hikayesinden etkilendiğini söyleyen İslamoğlu, 'En çok etkilendiğim, Musevi bir teyzenin hikayesi. Çünkü tarihimize ışık tutuyor. Varlık Vergisi zamanında tüm varlıklarını kaybetmişler, İkinci Dünya Savaşı'nda eşini kaybetmiş, Naziler alıp götürmüş. Sonra tekrar Türkiye'ye dönmüş. Birinci Dünya Savaşı'na da tanıklık etmiş, Türk ordusunun İzmir'e geldiğini ve o dönemde neler olduğunu hatırlıyor. Özetle geçmişte bizim bilmediğimiz, bizimle beraber yaşayan Musevi vatandaşların hikayesini içimizden biri olarak anlatıyor. Ben kendisiyle röportaj yaptığımda 92 yaşındaydı. 3 yıl sonra ise vefat etti. İkinci Dünya Savaşı başladığında Fransa'dan Türkiye'ye kaçmak istiyorlar. Fakat Naziler, eşini ve onu Avusturya'da yakalıyor. Eşini götürüyorlar ve bir daha onunla görüşemiyor. Elinde tek kalan şey, bir yüzük. Yıllarca onu aramış. Bu hikayede en çok etkilendiğim kısımlardan biri buydu' sözleriyle hikayenin küçük bir bölümünü paylaştı.
'KAN DAVASINDAN KAÇTI YILLAR SONRA DERİ FİRMASI SAHİBİ OLDU'
İslamoğlu, kendisini etkileyen bir diğer hikayeyi ise şu sözlerle anlattı:
'Bir de Nurettin Bey var, Derici Nurettin. Onun da hikayesi çok ilginç. Kan davasından kaçıyor, babası annesinin akrabalarını vuruyor, anneleri ile görüşemiyorlar. 2 yıl bodrumlarda yaşıyor. Daha sonra İstanbul'a geliyor ve ünlü bir deri firmasının sahibi oluyor. Fakat inanılmaz bir süreç. Nurettin Bey, hikayesini anlatırken ağlıyor. Bu arada Nurettin Bey ile tanışmam da başka bir haber ile oldu. 1999 depreminden sonra, İstanbul'da ilk deprem anında evi yıkılacak insanların nasıl yaşadığı ve ne yaptığını anlatacak program yapalım dedim. Nurettin Bey de bu insanların arasında yer alıyor. Yeşilyurt'ta, yan yatmış bir ev. Biz çekim yaparken çok tedirgin olduk fakat o, yan yatmış evde yaşıyordu. Biz deprem hikayesini kayda alırken, Nurettin Bey'in kendi kan davası ile ilgili hikayesini anlatmaya başladı ve işin seyri bir anda değişti. Onun hikayesi, deprem haberinin önüne geçti. Çünkü o da tarihe ışık tutan, Doğu'dan Batı'ya göçü anlatan güzel bir hikaye.'
FARKINDALIK OLUŞTURMAK İÇİN YAZILMIŞ BİR KİTAP
Sıradan insanların sıra dışı hikayeleri olduğunu ve onların altında bir tarih ve kültür yattığını dile getiren İslamoğlu, 'İnsanların bu hikayeleri duymasını, görmesini, bilmesini istiyorum. Çünkü kadim bir kültüre sahibiz ama farkında değiliz. Bu da farkındalık oluşturmak için yazılmış bir kitap' diyerek sözlerini noktaladı.
Son Dakika › Güncel › Güven İslamoğlu'nun 'Her Evde Bir Hikaye Var' kitabı çıktı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?