Güroymak - Bdp Genel Başkanı Selahaddin Demirtaş:'Meselemiz, Siperde Ayakta Durmak Değildir'

BİTLİS'in Güroymak İlçesi'nde, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından bir miting düzenlendi. Düzenlenen mitinge katılan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Meselemiz, siperde ayakta ya da oturarak durmak değil, meselemiz barış ve Kürt meselesidir. Gelin, hep birlikte el ele vererek bu sorunu kökten çözelim" dedi.

BDP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, mitinge katılmak üzere karayoluyla Diyarbakır'dan Bitlis'in Güroymak ilçesine geldi. İlçe Merkezinde bulunan mitinge BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, BDP'li belediye başkanları ve ilçe örgütü temsilcileriyle yaklaşık bin kişi katıldı. Miting öncesinde Demirtaş Belediye tarafından yaptırılan kilit parke tesisi, Park ile Konferans ve eğitim destek evini de hizmete açtı.

Yapılan açılışların ardından PTT binasının yanında bulunan miting alanına kadar yürüyerek gelen Demirtaş kısa bir süreliğine belediye binasına geçti. Kürt sanatçıların verdiği konserin ardından konuşma yapan Demirtaş, hükümete ve muhalefete yüklenerek, meselemiz, siperde ayakta ya da oturarak durmak değil, meselenin barış ve Kürt meselesi olduğunu söyledi. Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün Norşin belediyemizin yaptığı mütevazi hizmetlerin açılışını yapmak üzere burada bulunuyoruz. Buraya gelirken, sizlerle buluşmadan edemedik. Buradan ülkemizdeki son gelişmeleri de değerlendirme amacındayım. Amacımız bu halkla birlikte hizmet üretmektir. Biz, halk demokrasisi kuracağız. Kim bizim partimiz adına ağalık, beylik yapıyorsa, bizden değildir. Genel başkanlar dahil, herkes bu halka hizmet etmek zorundadır. Sadece Norşin'de değil her yerde halk olacak. Biz bunun adına demokratik özerklik diyoruz. Halk kendi dilini de, yoksulluğunu da kurulacak olan mahalli meclislerde görüşecek. Sorunları Ankara'dan değil, kendi mahallinde çözüme kavuşturacağız. Kurulacak olan bölge meclisleri bölgenin kalkınmasını da sağlayacaktır. Tek isteğimiz, kendi anadili ile eğitim gören öğrencileri görmektir. Bu eğitimi alırken, İstanbul'da da kendini ifade etmesi için Türkçe eğitim de alacaktır. Ancak Kürtçe ve Zazaca eğitim almak bu halkın hakkıdır. Kim ki, ben vicdan sahibiyim, kim ki ben müslümanım diyorsa, bu halkın anadilini savunmak zorundadır. İsrail'in yaptığı eziyeti kınayan hükümet aynı eziyeti kendi halkı için yapıyor. Bu eziyeti yapanlara yuh olsun. Bizim çözüm önerilerimiz Hakkari'den Edirne'ye kadar herkesi kapsıyor. Kendi ülkemizin sorununa birlikte çözüm bulmalıyız. Silahlara verdiğiniz paraları yatırıma dönüştürelim. Bu ülkenin işsizlik sorununu da kökten çözelim."