"hayati TEHLİKE ATLATTIK, SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİYİM"
Öğleden sonra devam eden davada, yakılan Gül Kitabevi sahibi Sait Akıllı, olay günü çok sayıda kişinin işyerine saldırdığını ve engellemeye çalıştığını ancak, saldırganları durduramadığını söyledi. Göstericilerin çantaları yakıp içeri attığını belirten Akıllı, "Kısa sürede her taraf duman altında kaldı. Üst kata sığındık. Saldırganlara polisin müdahalesi olmadı. Biz üst katın camından çıktık. Bu sırada alevler dükkanın her tarafına dağıldığını gördüm. Siyasi tercihimizden dolayı saldırıldığını düşünüyorum. Hayati tehlike atlattık ve bütün sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
Gül Kitabevi sahibinin dayısı Eşref Odabaşı da saldırganlara engel olmaya çalıştığını ancak, polisin kendisini tuttuğunu, göstericilere ise müdahale etmediğini iddia etti. Odabaşı, "Ben dışarı çıkınca göstericiler üzerime saldırdı. 70-80 kişi darp etti. Sivil polisler beni oradan uzaklaştırdı. Bir süre sonra işyerine döndüm. Hem içerde hem dışarıda ateş vardı. Ayaklarımla ateşi söndürmeye çalıştım. Bir taraftan da yanan bazı çantaları dışarı atıyordum. İtfaiye çok geç geldi. Ben ve içerde bulunan herkes ölüm tehlikesi atlattık. Bütün sanıklardan şikayetçiyim" diye konuştu.
SAVCI 3 TUTUKLU SANIĞA TAHLİYE İSTEDİ
İfadelerin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, iki tarafın taleplerini aldı. Sanık avukatları, tutuklu olanların tutuklu kaldıkları süre, delillerin toplanması ve kaçma şüphelerinin bulunmaması gerekçeleriyle tahliye edilmesini talep etti. Mağdur avukatları da, aynı gün yaşanan Diyarbakır Lokantası'nın yakılması davasıyla bu davanın birleştirilmesi, tutuksuz sanıkların da tutuklanmalarına karar verilmesini istedi. Savcı, tutuklu sanıklardan Gökhan Hergül, Mehmet Şimşek ve Öner Arslan'ın tutuksuz yargılanmalarını istedi.
SANIKLARIN SABIKASI KABARIK ÇIKTI
Tüm sanıkların savunmalarının ardından, şikayetçi avukatları, 'işyerindeki zararın tespit edilmesi, Yunus Sağır'ın tutuklanması Hazırlık soruşturmasının yeniden ek bir iddianame hazırlanarak düzenlenmesi, tutuksuz sanıkların tutuklanması ve bir ajansın çekmiş olduğu görüntülerin istenmesi' talep etti. Ayrıca, mağdur avukatlarından Özgür Özlem Öngel, sanıklardan Tuncay Eroğlu'nun 2010'da tehdit, 2014'te uyuşturucudan, Öner Arslan'ın 2008'de yaralama ve uyuşturucudan, Mehmet Emin Kesim'in 2011'de bıçaklama, yaralamaya teşebbüs, tehdit, 2013'te kişilerin huzur ve güvenliğini bozma, 2014 ile 2015'te uyuşturucudan, Halil Kurt'un 2012'de halkı kışkırtma, hakaret içeren tezahürat, sporda şiddet, 2013'te sporda şiddet, 2015'te basit yaralamadan, Mehmet Şimşek'in 2013'te mala zarar verme, hırsızlık ve Gökhan Hergül'ün ise, 2014'te basit yaralama suçundan ceza aldığını belirterek, sanıkların sabıka kayıtlarının da göz önünde bulundurulup, şüphelilerin tesadüfen olay yerinde olmadıklarının anlaşıldığını ve kararın buna göre verilmesini istedi.
Mahkeme, tüm talepleri reddederken, tanıkların dinlenmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 9 Şubat'a erteledi.
Bu arada duruşma sonunda, dışarıda bekleyen bir grup 'Ne mutlu Türk'üm diyene' diye slogan atması dikkati çekti.
Son Dakika › Güncel › Gül Kitabevi Kundaklanması Davası Başladı (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?