Grizu Faciasında Ölen 103 Madenci Dualarla Anıldı

Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Armutçuk Müessese Müdürlüğü'ne bağlı maden ocağında 1983 yılında meydana gelen grizu faciasında yaşamını yitiren 103 madenci için anma töreni düzenlendi. Yaklaşık 300 maden işçisinin katıldığı törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı'nın ardından Kur'an-ı Kerim okundu, dualar edildi. Törene AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan, Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, TTK Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Sefa Topuz, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş ile siyasi parti temsilcileri ve grizu faciasında hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.

"MADENLERDE 5 BİN ŞEHİT VERDİK"

GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, yaptığı konuşmada, 1983 yılında meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybedenleri anarken, TTK'daki işçi açıklarının taşeron sistemi ile kapatılmaya çalışılmasına da tepki gösterdi. Maden ocaklarında taşeronlaşma sonucu iş kazalarının arttığına dikkat çeken Alabaş, taşeron firmalara iş verilmesiyle birlikte 17 Mayıs 2010'da Karadon ve 7 Ocak 2013'de Kozlu'da madencilerin hayatını kaybettiğini söyledi. Alabaş, "Bölge insanı olarak, madenciler olarak 166 yıllık üretim tarihi boyunca 5 bin maden şehidi ile binlercesinin de hayatının son döneminde akciğer rahatsızlığı ile boğuştuğu, nefes almakta zorlandığı bir bölgenin insanı" olduklarını anlattı.

Cumhuriyet tarihi boyunca, Cumhuriyet'in kurulmasından sonra ülkenin ekonomik bağımsızlığına kanıyla canıyla alınteriyle katkı vermiş bölge insanı olduklarını belirten Alabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama son döneme baktığımızda Zonguldak ağır bedel ödemesine rağmen, bu acı tabloya rağmen madencinin yeteri kadar ilgi gördüğünü söyleyebilmek mümkün değil. Özellikle 3 Mart Kozlu'daki grizu faciasından sonra, bu acıları unuttuk bir daha çok ölümlü kazaları yaşamayacağız derken maalesef Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun işçi açıklarının giderilememesi taşerona iş verilmesi nedeniyle 17 Mayıs 2010'da Karadon yine 7 Ocak 2013'de Kozlu'daki faciayı yaşadık. Taşeron sisteminin getirdiği faciaları yaşadık. Son günlerde yine Armutçuk Türkiye Taşkömürü Kurumunun 3 bin 200 işçi talebi olmasına rağmen ilgili bakanlığın bu talebi gerçekleştirmemesi nedeniyle başta Armutçuk olmak üzere çeşitli bölgelerde taşerona iş verme girişimleri var. Biz, taşeron uygulamasından bir an önce vazgeçilmesini istiyoruz."

"MADENCİLİK ÇOK TEHLİKELİ BİR İŞ"

TTK Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sefa Topuz da 103 madencinin ailelerinin acısını paylaştığını belirterek bir daha bu tür acıların yaşanmamasını temenni etti. Madenciliğin zor ve tehlikeli bir iş olduğunu belirten Topuz, şunları söyledi: "Bildiğiniz gibi madencilik sektörü çok tehlikeli, çok riskli bir iş. Ne kadar tedbir alırsanız alın, ne kadar kaliteli teçhizat ve makine kullanırsanız kullanın, ne kadar eğitim verirseniz verin işin doğasında tehlike var, risk var. Bu nedenle elimizden geldiği kadar kurallara uymamız, tedbirleri harfiyen yerine getirmemiz gerekiyor. Tedbir bizden takdir Allah'tan. Şehit olan arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz"

"ALLAH BÖYLE ACILARI BİR DAHA YAŞATMASIN"

1983 yılında yaşanan olayın çok acı olduğunu ifade eden Candan ise sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok acı tabi ki. Ama şunu çok iyi biliyoruz ki bu dünyanın en helal kazanılan kazancıdır. Onun için buradan, madenden öbür tarafa giden şehitlerimizin ben eminim kazançları konusunda hesaba çekilecekleri hiçbir şeyleri yok. Belki yüzleri karaydı. Belki kömür karasıydı ama oraya ak bir alınla gittiler. Bundan eminiz. Zor bir durum. Allah bir daha böyle acıları hiç kimseye yaşatmasın."

Maden işçileri daha sonra kafes diye tabir edilen asansöre binerek maden ocağına indi. - ZONGULDAK