Görevli Sigara Molasındaymış

Ölenlerin yakınları arasında 'Kılıç'ın sigara içmeye çıkmaması halinde belki de yangını önceden fark edip facianın önlenmesini sağlayacağı' tartışmasına neden oldu.

8 HASTANIN ÖLDÜĞÜ HASTANE YANGININDA, EN ÖNEMLİ TANIK İFADE VERDİ

Bursa'da Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde 2009 yılında çıkan ve yoğun bakım ünitesinde yatan 8 hastanın ölümüne neden olan yangının en önemli tanıklarından tıbbi görüntüleme merkezi calışanı 21 yaşındaki Nurçin Kılıç'ın ifadesi alındı. Yangının çıktığı BURTOM Tıbbi Görüntüleme Merkezi'nde olay sırasında görevli olan Kılıç, verdiği ifadede sigara içmek için görüntüleme merkezinden ayrıldığını, yaklaşık 15 dakika sonra döndüğünde çalıştığı yerin dumanlar altında olduğunu gördüğünü söyledi. Bu ifade, ölenlerin yakınları arasında 'Kılıç'ın sigara içmeye çıkmaması halinde belki de yangını önceden fark edip facianın önlenmesini sağlayacağı' tartışmasına neden oldu.

Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde 2009 yılının Mayıs ayında çıkan yangında, yoğun bakım ünitesinde yatan 8 hasta çıkan dumandan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Olaydan sonra, dönemin hastane Başhekimi Osman Naci Çelik, Hastane Müdürü Salim Özdağ, Müdür Yardımcıları Mehmet Genç ve Yakup Güler, Elektrik Mühendisi Süleyman Karapınar ile yangının çıktığı katta bulunan BURTOM'un Sahibi Uzman Dr. Erol Kılıç hakkında, Bursa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuksuz sanıkların yargılanmasına devam edildi.

Hastanenin eski Başhekimi Osman Naci Çelik ile Bursa Tıbbi Görüntüleme ve Tanı Merkezi'nin Sahibi Erol Kılıç'ın katılmadığı dünkü duruşmada, diğer sanıklar ve avukatları hazır bulundu.

15 DAKİKALIK SİGARA MOLASI

Duruşmada tanık olarak ifade veren yangının çıktığı BURTOM'da çalışan Nurçin Kılıç, o gece kendisinin görevli olduğunu söyledi. Yangının çıkmasından kısa süre önce sigara içmek için bina dışına çıktığını belirten Nurçin Kılıç şunları anlattı:

"O gece saat 22.45'te mesaiyi devraldım. MR cihazımız bozuk olduğu için bakımdaydı. Tomografi cihazı da saat 17.00'de kapatılıyordu. Ben bir ara sigara içmek için hastane dışına çıktım. Bu sırada tüm bilgisayarlar ve diğer cihazlar kapalıydı. Fazla değil 15 dakika sonra döndüğümde, çalıştığım kat tamamen duman kaplıydı. Güvenlik görevlileri yangın tüpleriyle müdahale ediyordu. Ofisime giremedim. Bu nedenle yangının nasıl çıktığını bilmiyorum."

'SİGARAYA GİTMESEYDİ, ÖLMEYEBİLİRLERDİ'

Bu ifade, ölenlerin yakınları arasında, 'Nurçin Kılıç'ın sigara içmeye çıkmaması halinde, belki de yangını önceden fark edip facianın önlenmesini sağlayacağı' tartışmasına neden oldu. Yangının çıktığı gece hastanede nöbetçi olan elektrik teknisyeni 28 yaşındaki Recep Sevinç, gece saat 02.00'de güvenlikçilerin kendisini arayıp, gözlem odasından dumanların çıktığını ve acil gelmesini söylediklerini anlattı. Acil gözlem odasına gittiğinde, dumanların alt kattan geldiğini fark ettiklerini ve BURTOM'un ofisine indiklerini belirten Sevinç, "Biz oraya yaklaşamadık, her yeri duman kaplamış, hatta alevler görünüyordu. Hemen itfaiyeye haber verdik. Bir taraftan da yangına müdahale ettik" dedi.

Mahkeme, duruşmaya katılan tanıklardan Tugay Dikmen ve Recep Yağcı'nın ifadelerini aldıktan sonra, duruşmayı eksik evrakların tamamlanması için Ocak ayına erteledi.