Gezi Parkı Olayları Davası

Başkentte, Gezi Parkı odaklı gösterilere katılarak, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettikleri" ve "Terör örgütü" üyesi oldukları gerekçesiyle 25 Haziran 2013'te gözaltına alınan 26 kişinin yargılanmasına başlandı.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklardan 19'u ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşma başlamadan söz alan Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, baro olarak "gözlemci" sıfatıyla katılmak istediklerini belirtti.

Mahkeme Başkanı Mehmet Öztunç, Ceza Muhakemesi Kanununda "gözlemci" sıfatının olmadığını istedikleri takdirde tüm sanıklar vekili ya da izleyici olarak davayı takip edebileceklerini söyledi.

Sanık avukatlarından Deniz Özbilgin, iddianamede suç tarihinin zaman aralığı diliminde yazılması gerektiğini ama suç tarihinin 1 Haziran 2013 olarak yazıldığı için sonraki tarihlerden dolayı sanıkların yargılanamayacağını savundu.

Savcılığın, sanıkların lehine olan delilleri toplamadığını, aleyhlerine olan delilleri iddianameye koyduğunu öne süren avukat Doğan Erkan ise mahkemenin sanıklara soracağı sorulara itiraz ettiklerini belirtti.

Sanık avukatlarından Hasan Erdoğan da Anayasaya aykırılık iddiasında bulunarak, adli yargılama hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.

Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gökay Aktaş, mevcut dosya durumuna göre Anayasaya aykırılık teşkil edecek bir şey olmadığını söyledi.

Mahkeme Başkanı Öztunç, Anayasaya aykırılık talebi yerinde görülmediğinden Anayasa Mahkemesine başvuru talebinin reddine karar verdi.

Duruşmada kimlik tespiti ve iddianamenin özetlenmesinin ardından sanıklar savunma yaptı.

Sanık Orhan Gönen, Gezi Parkı odaklı gelişmelerin yaşandığı dönemde herhangi bir olaya karışmadığını belirterek, "Kesinlikle olaylara karışmadım, yaklaşmadım dahi. İşten çıkıp evime giderken polisin gaz ve su sıkması sonucu olayların içinde kaldım. Gazdan etkilenmiştim, kendimi ismini ve açıklamasını bilmediğim iddianamede bahsedilen gurubun içinde buldum. Hiçbir terör örgütüne, siyasi parti veya derneğe üyeliğim yoktur" iddiasında bulundu.

Sanık Mert Aslan da üzerine atılı hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, olay günü Yüksel Caddesi'ndeki iş yerinde olduğunu ve herhangi bir kamu malına zarar vermediğini savundu.

Hangi gün, hangi eyleme katıldığını hatırlamadığını ifade eden sanık Ferit Aka ise " Kızılay, Kuğulu Park, ve Ziya Gökalp'teki eylemlere katıldım. Ben oradayken trafik zaten kapalıydı. Polise taş atıp yaralamadım, özel ya da kamu malına zarar vermedim" dedi.

Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, terör örgütü üyesi olmadıklarını öne sürdü.

Bazı müştekiler, şikayetçi olmadıklarını belirterek mahkemeye katılmama dilekçelerini verip salonu terk etti.

Detaylı açıklamaları daha sonra yapacaklarını ifade eden tüm sanık avukatlarından Bülent Teoman Özkan, "Yasa dışı örgüt iddiaları tamamen temelsizdir. İnternet bilgilerine dayanmaktadır. Suç tarihi ile ilgili olmayan önceki tarihlerde katılınan eylemler, suç gibi gösterilip iddianameye delil olarak konulmuştur. Taş atan müvekkiller kendilerini korumak için atmıştır. İddianamede isnat edilen suçlar somutlaştırılmamıştır. Bize göre herhangi bir suç oluşmamıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Duruşmada, 19 sanık ile bazı polis ve mağdurun da savunması alındı.

Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gökay Aktaş, beyanlara bir diyeceğinin olmadığını ve katılma talebi olanların taleplerinin kabul edilmesine karar verilmesini istedi.

Hakim Mehmet Öztunç, katılma talebi olanların talebini kabul edilerek, bazı sanıkların ifadelerinin alınması için bulundukları yerlere yazılan talimat cevaplarının beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

İddianamede sanıklar, "Silahlı terör örgütüne üye olma, "Terör örgütü propagandası yapmak", "Görevi yaptırmamak için direnme", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Aykırılık" suçlarından yargılanıyor. - Ankara