TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu yöneticileri; TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Can Atalay'ın Gezi Parkı davasından tutukluluklarının 500'üncü gününde basın açıklaması yaptı. TMMOB Başkanı Emin Koramaz, "Burada AKP'nin hedefi tutukladığı üç arkadaşımız değildir, gezi davasından tutuklananlar değildir; o üç arkadaşımızın nezdinde parkına, doğasına, geleceğine, zenginliklerine, yaşanan her türlü hukuk ihlallerine karşı çıkanlar AKP'nin hedefindedir. Onlar TMMOB'a saldırarak, bizleri susturabileceklerini zannediyorlar ama bilsinler ki arkadaşlarımıza verilen cezalar, TMMOB'a ve bağlı odalarına yaptıkları saldırılar TMMOB mücadele tarihine bir altın nişan olarak geçecektir" dedi.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu yöneticileri, bugün Ankara Mimarlar Odası'nda Gezi Parkı davası tutuklularının 500'üncü gününde basın açıklaması yaptı. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyit Ali Korkmaz yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
"HUKUKSUZ TUTUKLAMA KARARININ ÜZERİNDEN 500 GÜN GEÇTİ"
"Ülkemizin her bölgesinden, her yöresinden yurttaşlarımızın itirazlarını, taleplerini haykırdığı; ülke tarihinin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi'ne suç isnat etmek, onurlu direnişimizi lekelemek amacıyla iktidarın güdümündeki yargı mensupları tarafından verilen hukuksuz tutuklama kararının üzerinden 500 gün geçti.
TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay'ın da aralarında bulunduğu arkadaşlarımız ve Osman Kavala herhangi bir hukuki gerekçe, delil sunulmadan cezaevinde tutulmaya devam etmektedir.
FETÖ mensubu emniyet görevlileri tarafından hukuksuz bir biçimde elde edildiği yargı kararlarıyla kesinleşmiş olan delillerin, FETÖ firarisi bir savcı eliyle yeniden kıymetlendirilmesi sonucunda, AKP Milletvekili aday adayı olmuş bir hakim kararıyla arkadaşlarımız 500 gündür tutsak.
"GEZİ DİRENİŞİ BARIŞ İÇİNDE YAŞAYABİLELİM DİYE MİLYONLARCA YURTTAŞIN KATILDIĞI TOPLUMSAL BİR OLAYDIR"
Gezi Direnişi, doğal alanlarımız, parklarımız, meydanlarımız betona boğulmasın; kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız ranta kurban edilmesin diye; sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarında hep birlikte, barış içinde yaşayabilelim diye milyonlarca yurttaşın haykırdığı toplumsal bir olaydır.
TMMOB ve bağlı odaların en temel amaçlarından biri, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Bu kapsamda, milyonlarca yurttaşın, toplumun ortak değeri olan Gezi Parkı betonlaşmasın diye, İstanbul kentinin merkezindeki en önemli deprem toplanma alanı yapılaşmaya açılmasın diye yürüttüğü mücadelenin sözcüsü olmak suç değildir. Arkadaşlarımız, Gezi'ye katılan milyonların sözcüsü olmuşlardır.
Dönemin Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası yöneticisi Mücella Yapıcı ve Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay suç işlememiş; tarihsel birikimle oluşmuş mesleki etik ilkelerimiz doğrultusunda, TMMOB çatısı altında üstlenmiş oldukları görevlerin gereğini yerine getirmişlerdir.
"GEZİ DİRENİŞİ'NE KATILAN MİLYONLARDAN İNTİKAM ALMAK İÇİN HUKUKSUZ BİR BİÇİMDE TUTSAK EDİLEN ARKADAŞLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ"
Arkadaşlarımız, dezenformasyon aygıtı haline gelen yandaş medya kanallarının iftiraları, tarihi kendilerine göre eğip bükmeye çalışan siyasetçilerin tüm yalanlarına rağmen toplum nezdinde masumiyetlerini, haklılıklarını koruyorlar. 500 gündür 3 kişilik koğuşlarda, ailelerinden, sevdiklerinden uzak tutulmalarına rağmen, bir an olsun sendelemeden, onurlu direnişimiz Gezi'yi kararlılıkla savunuyor, toplum için yazmaya, çizmeye, üretmeye devam ediyorlar.
Gezi Direnişi'ne katılan milyonlardan intikam almak için hukuksuz bir biçimde tutsak edilen arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası'nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davası'nda yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam ediyoruz. 500 gündür sürdürdüğümüz adalet nöbetleriyle, arkadaşlarımıza desteğimizi, arkadaşlarımızla dayanışmamızı dosta düşmana gösteriyoruz.
"UMUDUN BASTIRILMASI, YOK EDİLMESİ İÇİN NASIL HUKUKTAN KOPARAK PERVASIZLAŞTIKLARININ FARKINDAYIZ"
Bizler, Gezi'ye baktığımızda; bilim ve tekniğin ışığında, tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, eşit, onurlu, barış içerisinde yaşayacağımız, adil bir ülke umudunun ne kadar da diri olduğunu görüyoruz. Bizler, bu umudun bastırılması, yok edilmesi için nasıl haktan, hukuktan koparak pervasızlaştıklarının farkındayız. Gezi'nin, iktidar tarafından nasıl bir korku kaynağı olarak hala canlılığını, güncelliğini koruduğunu görüyoruz.
Tam da bu sebeple bizler, Gezi'yi, Gezi Davası'nda tutsak edilen arkadaşlarımızı savunmaya; onlarla dayanışmaya devam edeceğiz. Bizler, 500 gündür, her gün sürdürdüğümüz adalet nöbetlerimizi arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşana dek sürdüreceğiz. Bu kararlı adalet mücadelemizi, tüm dost kurum ve kuruluşları, tüm yol arkadaşlarımızla birlikte devam ettireceğiz.
"GEZİ'Yİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Gezi Direnişi sonrasında, ortak kamusal alanlara dair oluşan farkındalık ve sahiplenme, bugün Akbelen'de, Dikmece'de yeşermeye devam ediyor. Gezi'den korkmakta haklılar. Gezi'ye suç bulaştırmaya çalışmakta haklılar. Fakat bu beyhude çabaları karşısında, arkadaşlarımızla yan yana, omuz omuza Gezi'yi savunmaya devam edeceğiz. Tutsak arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."
"ADALET NÖBETLERİ MÜCADELE KARARLILIĞIMIZI GÖSTERMEK İÇİN İNATLA SÜRDÜRÜYORUZ"
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise şunları söyledi:
"Gezi davasından arkadaşlarımız tutuklanalı tam 500 gün oldu. 500 gündür adalet istemimizi dile getirmek için Türkiye'nin bir çok yerinde adalet nöbetleri tutuyoruz. Biz, bu adalet nöbetlerini AKP'den ya da AKP'nin oyuncağı olmuş yargı mensuplarından adalet beklediğimiz için tutmuyoruz. Biz bu nöbetleri, arkadaşlarımızın haklılığına inandığımız için Gezi'de yaratılan değerlere sahip çıktığımız için, bu ülkenin bu gününe ve yarınına sahip çıktığımızı ve mücadele kararlılığımızı göstermek için inatla sürdürüyoruz.
AKP'nin ve AKP'nin oyuncaklarından, yandaşlarından, adalet beklenmeyeceğinin en önemli göstergesi seçimlerden sonra yaşananlardır. Merdan Yanardağ'ın tutuklanması, Barış'ın tutuklanması, milletvekili seçilen Can arkadaşımızın milletvekilliğine siyasi kararla izin verilmemesi bunun en açık göstergesidir.
"TMMOB'A YAPTIKLARI SALDIRILAR MÜCADELE TARİHİNE BİR ALTIN NİŞAN OLARAK GEÇECEKTİR"
AKP; toplumsal muhalefeti susturmak için, toplumsal muhalefeti sindirmek için, bu ülkede eşitlik isteyen, özgürlük isteyen, insanca bir yaşam isteyen tüm muhalefet örgütlerine sindirmek için bu davayı siyasi bir amaçla kullanmaktadır. Burada AKP'nin hedefi tutukladığı üç arkadaşımız değildir, gezi davasından tutuklananlar değildir; o üç arkadaşımızın nezdinde parkına, doğasına, geleceğine, zenginliklerine, yaşanan her türlü hukuk ihlallerine karşı çıkanlar AKP'nin hedefindedir. Gezi davasında verilen kararlarla susturulmak istenen mesleki deneyimini bu ülkede kalkınması için kullanmaya çalışan ve bu uğurda Türkiye'nin dört bir yanında zor koşullarda çalışan mühendisler, mimarlar, şehir plancılarıdır. Onlar TMMOB'a saldırarak, arkadaşlarımızı tutuklayarak bizleri susturabileceklerini, sindirebileceklerini zannediyorlar ama bilsinler ki arkadaşlarımıza verilen cezalar, TMMOB'a ve bağlı odalarına yaptıkları saldırılar TMMOB mücadele tarihine bir altın nişan olarak geçecektir."
Son Dakika › Güncel › Gezi Davası Tutuklamalarının 500'üncü Gününde TMMOB'tan Açıklama...Koramaz: AKP'nin Hedefi Üç Arkadaşımız Değildir, Her Türlü Hukuk İhlallerine Karşı... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?