İbda-c davasından hükümlüyken yeniden yargılanma talebi kabul edilerek tahliye edilen, kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak tanınan Salih İzzet Erdiş ile Saadettin Ustaosmanoğlu'nun yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, savunması alınan Salih İzzet Erdiş hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi.
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkeme'sinde görülen ikinci celseye, hükümlü sanıklar Salih İzzet Erdiş ile Saadettin Ustaosmanoglu ve avukatları katıldı. Duruşmayı Salih İzzet Erdiş'e destek veren çok sayıda kişi de izledi.
"ORTADA BİR ÖRGÜT, TEŞKİLAT YOK"
Sesli ve görüntülü kaydın yapıldığı duruşmada savunması sorulan Salih İzzet Erdiş, Beni İBDA'cı olarak içeri alıyorlar. Beni alanların İBDA'dan haberi yok. İBDA demek, benzersiz oluş demektir. Kendinden zuhurdur. Cephe ise partilerin, teşkilatların faaliyet kolu gibi. Örneğin, bir binanın cephesi deriz, o zaman İBDAC deyince niye örgüt oluyor, bunu karşı tarafa sormak gerek dedi.
Erdiş, kimseye hiçbir şekilde talimat vermediğini savunarak, Ortada bir örgüt, teşkilat yok. Emir verme yok diye konuştu.
"KUMANDAN LAKABINI BEN TAKMIŞ DEĞİLİM"
Hakimin, kendisine neden Kumandan denildiğini sorması üzerine Erdiş, Kumandan dediğiniz bir lakaptır. Süleyman Demirel'e de 'Baba' derlerdi. 'Demirel'in çocuğu var mı' diye bakılmıyor. 'Kumandan' çok da yakışıklı bir terim. Çok rahatlıkla nefsime kabul ettiğim bir şeydi, Necip Fazıl'dan geliyor. İsminiz terk edemeyeceğiniz bir şeydir. İnsanlar kendine 'güzel' demez. Bu lakabı ben takmış değilim. 1973-1974 yıllarında ortaya çıkmış bir şeydi dedi.
Salih Mirzabeyoğlu adıyla tanınan Erdiş, O dönem darp edilip edilmediği, saçlarının kesilip kesilmediği yönündeki soruya karşılık da, Bunlar fantezi. Bana değil ama orada Dev-Sol'dan bir çocuk vardı, onu feci yaptılar dedi. Erdiş ayrıca, o dönem zihninin telegram yöntemiyle kontrol edildiğini, ancak şu an etkilerinin azaldıysa da sürdüğünü ileri sürdü.
İBDAC işareti ve bayrağının ne anlama geldiği de sorulan Erdiş, mahkeme heyetine parmağını o şekilde göstererek işaretin anlamını anlattı. Bayrağın aslında yayınevinin arması olduğunu söyleyen Erdiş, armanın kitabının kapağında bulunduğunu, daha sonra kitabının toplatıldığını belirtti.
"YAZI YAZMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMADIK"
Diğer hükümlü sanık Saadettin Ustaosmanoğlu ise evinde bulunan İBDAC bayrakları ve amblemlerinin bir arkadaşına ait olduğunu öne sürerek, Yazı yazmaktan başka bir şey yapmadık. İBDA fikrini benimsiyorum. Salih Bey'in kitaplarından halen de konferanslar veriyorum dedi.
"SUÇLANDIK AMA İDDİA EDİLENLERİ YAPMADIK"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ali Osman Zor ise 1994'te örgüt üyeliğinden ve üst düzey yöneticilikten yargılandım. Tutuklandığımızda o günün konjonktüründe işlemediğimiz suçlardan yargılandık. Salih Mirzabeyoğlu'ndan talimat aldığımızı iddia ettiler. Mesela o dönem birahanelerin molotoflanması talimatını Mirzabeyoğlu'ndan aldığımız iddia edildi. Oysa kendisini tanımıyordum. Kitaplarını okuyordum, halen okuyorum. Suçlandık ama iddia edilenleri yapmadık dedi.
"TALİMAT VERMEDİ"
Tanık olarak dinlenen Mehmet Tarakçı da, İBDA Yayınevi'nde 1986'dan bu yana çalıştığını ve kitaplarını bastığını belirterek, Kesinlikle Salih Bey talimat vermedi. Yayınevinde odası vardı. Kitap yazar ve çalışırdı. Bir dönem sonra yakınları ve bizim dışımızda kimseyle görüşmemeye başladı. Kitaplarının felsefi düzeyi yüksektir ve belli bir kültür seviyesi gerektirir diye konuştu.
Ergenekon davası sanıklarından olduğunu söyleyen tanık Okan İşgör ise Salih İzzet Erdiş ile cezaevinde tanıştıklarını, Erdiş'in İBDAC örgütü üyesi olarak içeri alınan kişilerin çoğunu tanımadığına bizzat şahit olduğunu savundu.
YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILDI
Salih İzzet Erdiş'in avukatı Hasan Ölçer, dosyaya ilişkin yeni bir soruşturma taleplerinin olmadığını ifade ederek, Bize göre dosyada bir eksiklik kalmamıştır. Müvekkilimin duruşmalardan vareste tutulmasını ve hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyorum dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına ve Salih İzzet Erdiş hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi.
ADLİYE ÇIKIŞI KONUŞTU
Duruşmanın ardından, kendisine destek verenler tarafından etrafı sarılı bir şekilde adliyeden ayrılan Salih İzzet Erdiş, Yargılamadan nasıl bir sonuç bekliyorsunuz sorusuna, İyi bir şey olacağını zannediyorum. Adalet herkes içindir. Bunu da adaletin ne demek olduğunu çok iyi bilerek söylüyorum. Bu mevzudaki herkesi alakadar eden bir şey söylüyorum dedi.
Bu konuda bir şey daha söylemek istediğini belirten Erdiş, Mesela af müessesesini ele alın... Sırasında af, bizzat affedenlerin affını getiren bir hadisedir. Bizim yaptığımız şeyi biliyorsunuz, 'Adalet mutlaka'... Bu da 'Adalet mutlaka'nın içinde ele alınması gereken basit bir hikmet diye konuştu.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dönemin İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, 2 Nisan 2001 tarihinde verdiği kararla Salih İzzet Erdiş'i Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan idam cezasına çarptırdı. Aynı dava kapsamında yargılanan Saadettin Ustaosmanoğlu ise 18 yıl ağır hapis cezası aldı.
Erdiş hakkında verilen idam cezası, 2004'te tekrar yapılan uyarlama ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürüldü. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de cezaları onadı.
Ancak Erdiş'in avukatı Hasan Ölçer, İBDAC davası kapsamında, Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan 16 yıl cezaevinde tutuklu kalan müvekkili için 27 Haziran 2014'te yeniden yargılama talebinde bulundu. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, 22 Temmuz 2014'te bu talebi kabul ederek Erdiş'in tahliyesine karar verdi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Geniş Haber) - Salih Mirzabeyoğlu Hakim Karşısında... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?