Geniş Haber) Erdoğan: Türkiye AB'ye Yük Olmaya Gelmez, AB'den Yük Almaya Gelir - Son Dakika
Özgür ALTUNCU - ROMANYA/ DHA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye- Romanya İş Forumunda konuştu. Romanya'ya Türkiye'nin AB Üyeliğine verdiği destek için teşekkür eden Erdoğan, AB'ye yönelik eleştirilerini ardı ardına sıraladı. Erdoğan, " Avrupa Birliği'nin kapısında bizi 52 yıldır bekletiyorlar. Eksiğimiz ne dediğimizde, inanın söyledikleri ciddi bir şey yok. Niye? 'Sizin nüfusunuz fazla.' Olabilir, bunu o zaman baştan söyleseydiniz. 52 yıl önce bunu niye söylemediniz de bugün söylüyorsunuz. Bunları ifade ettiğiniz zaman da söyledikleri şu: 'Sayın Erdoğan çok agresifsiniz.' Ben gerçeği söylüyorum, bir tespiti ortaya koyuyorum. Türkiye Avrupa Birliği'ne yük olmaya gelmez, Avrupa Birliği'nden yük almaya gelir" diye konuştu.
GELİN DEVLET OLARAK ALIN
Türk Vatandaşı 5 milyon Soydaş'ın AB içinde olduğunu hatırlatan Erdoğan "İsteseniz de istemeseniz de 5 milyonla zaten Türkiye, Avrupa Birliği'ne girmiş. Gelin devlet olarak da Türkiye'yi buraya alın" dedi. Erdoğan Konuşmasının ardından Bükreş temaslarını tamamlayarak yurda döndü.
Romanya Başbakanı Ponta ile Türkiye-Romanya İş Forumu'na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 12 yılda istikrar ve güven ortamında gerçekleştirdiği demokratik ve ekonomik reformlarla sınıf atlayan bir ülke olduğunu kaydederek, " Karadeniz'de, Kafkaslarda, Orta Doğu'da, Akdeniz'de ve dünyanın diğer tüm bölgelerinde görmek istediğimiz bir şey var; o da barış, huzur ve refah" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Romanya Başbakanı Victor Ponta ile birlikte Türkiye-Romanya İş Forumu'na katıldı.
Romanya Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Romanya arasındaki güçlü dostluk ve müttefiklik ilişkilerinin ötesinde ortak tarihi geçmişten kaynaklanan bir yakınlığın bulunduğuna dikkat çekti. İlişkilerin köklü ortak geçmişten alınan güçle 1990 sonrası her alanda süratle geliştiğini ve 2011'de stratejik ortaklık seviyesine yükseldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Karadeniz'i herkes için ortak güvenlik ve refah alanı haline getirme gayretlerinde iş birliğinin büyük önem taşıdığını ve son dönemde yaşanan gelişmelerin bu ihtiyacın ne kadar hayati olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısı sebebiyle programlarını bitirerek Türkiye'ye dönme noktasında Romanya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı'nın anlayış gösterdiğini, toplantının ardından Türkiye'ye döneceğini ifade etti.
"TÜRKİYE, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ REFORMLARLA SINIF ATLADI"
Türkiye'nin 2002 yılından bugüne kadar yaşadığı sürecin pek çok ülkeye ilham veren bir başarı hikayesi olduğunu, sağladıkları istikrar ve güven ortamında kararlılıkla hayata geçirilen demokratik ve ekonomik reformların Türkiye'ye sınıf atlattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu çerçevede 2002 yılında 230 milyar dolar olan gayrisafi yurt içi hasılamızı 2014 yılı sonu itibarıyla 840 milyar dolara yükselttik. Kişi başına milli gelirimizi 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara kadar çıkardık. Hedefimiz Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023 yılında gayrisafi yurt içi hasılamızı 2 trilyon dolara çıkarmaktır. Bununla kalmayacağız, milli gelirimizi de kişi başına 25 bin dolara çıkarmanın gayreti içerisindeyiz. Aynı dönemde ihracatımızı 36 milyar dolardan şu anda 158 milyar dolara çıkarmış bulunuyoruz. Yeterli mi, değil. Bunu da daha ileri taşımak durumundayız. Şimdi de bu rakamı, hedefimiz 500 milyar dolara çıkarmanın çabası içindeyiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiğinde IMF'ye borcun 23,5 milyar dolar olduğunu, bu borcu sıfırladıklarını, bugün ise borç verir duruma geldiklerini söyledi.
TÜRKİYE'NİN EKONOMİK İSTİKRARI
Konuşmasında devletin borçlanma faizini yüzde 63'ten tek haneli rakamlara indirdiklerine de dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, son 10 senedir yılda ortalama 12,4 milyar dolar doğrudan uluslararası yatırım çeken bir ülke konumuna geldi. Bu rakam daha önceki yıllara baktığımız zaman yılda 1 milyar dolardı, yani 12 kat artmış bulunuyor. Ülkemizin kamu maliyesini ve bankacılık sistemini fevkalade güçlendirdik. 10-12 yıl öncesine gittiğimiz zaman finans kuruluşlarımızın halini düşünün nerelerdeydik ama şu anda finans kuruluşlarımız dünya ile adeta rekabet eder hale geldi" dedi. Türkiye'nin bu sayede 2008'de başlayan ve Avrupa ekonomilerini güç durumda bırakan küresel ekonomik krizden asgari düzeyde etkilendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin tarımsal üretimde Avrupa'da lider olduğunu, hızla gelişen savunma sanayisinde dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeyi hedeflediğini kaydederek, bunun için çalışmaların hızla devam ettiğini aktardı.
SON 12 YILDA YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi geçen yıl yaklaşık 37 milyon turistin ziyaret ettiğini, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar alanında gerçekleştirilen reformlarla vatandaşların hayat standartlarını yükselttiklerini, bu durumun yeni birtakım fırsatların da önünü açtığını söyledi. Her yıl ortalama 400 bin yabancı hastanın tedavi olmak için Türkiye'yi seçtiğini de belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sağlık sektöründe nereye geldiğimizi göstermesi bakımından bu çok önemli. Üniversitelerimizde eğitim gören yabancıların sayısı da aynı şekilde her yıl artıyor. Altyapı alanında yaptığımız yatırımlar bir devrim niteliğinde. Geçtiğimiz 12 yılda 17 bin 591 kilometre yeni bölünmüş yol inşa ettik. 79 yılda inşa edilen 6 bin 100 kilometreydi. Bu da yine nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok önemli. Bu dönemde 79 senede 26 havaalanına sahiptik, ama şimdi 12 yıl içinde buna 27 havalimanı ilave ettik. Hızlı tren hatlarını, Marmaray gibi dev bir projeyi de tamamlayarak hizmete sunduk." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaz'ın altından geçecek Avrasya Tüneli'nin gelecek yıl, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de bu yıl sonuna kadar biteceğini söyledi. Yıllık 150 milyon yolcu kapasitesi olan 22 milyar 152 milyon avro yatırım bedeliyle dünyanın en büyükleri arasında yer alacak yeni havalimanının da hızla devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha birçok projenin inşaat ya da hazırlık safhasında bulunduğunu anlattı. Tüm bunların gelişmişliğin ifadesi olduğunu, güven ve istikrar sağlayarak yapılabileceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu yatırımları devlet ve özel sektör arasında oluşturdukları ahenkli çalışma ortamı ile gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Gerek ülkedeki girişimcilere gerekse uluslararası girişimcilere her türlü desteği ve teşviki sağladıklarını vurgulayarak, Türk girişimcileri de Romanya'daki yatırımlara katılmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Romen girişimcileri Türkiye'ye ilgi göstermeye, yatırımlara katılmaya çağırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ve Romen girişimcilerin müşterek adımlar atabileceğini de belirterek, "Romanya'da ve Türkiye'de bunlar yapılabilir. Aynı şekilde üçüncü ülkelerde müşterek yatırımlara girilebilir. Bunun için de ilgili kurumlarımız Romen iş adamlarına her türlü desteği ve yönlendirmeyi sağlamaya hazırdır" dedi.
"TÜRKİYE TÜM İLİŞKİLERİNDE BARIŞA, HUZURA VE İSTİKRARA ÖNCELİK VEREN BİR ÜLKE"
Türkiye'nin tüm ilişkilerinde barışa, huzura, istikrara öncelik veren bir ülke olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği adaylığı sürecimizi de bu kapsamda değerlendiriyoruz. Biliyorum etrafımız adeta bir ateş çemberi. Güneyde Irak, yanında Suriye, Filistin. Bakıyorsunuz Kuzey Afrika'ya aynı şekilde. Kuzeye bakıyorsunuz Ukrayna'da sıkıntı açık net ortada. Aynı sıkıntı sizin için de orada mevcut" değerlendirmesinde bulundu.
"GÜÇLÜNÜN ZAYIFI EZDİĞİ BİR DÜNYA İSTEMİYORUZ"
Kısa süre önce gerçekleştirdiği Ukrayna ziyaretini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aramızda onlarla da stratejik ilişki var. Görüşmelerimizi yaptık. Bakanlar arasında toplantılarımızı yaptık ve sıkıntılarını dinledik. Onların sıkıntısı aynı zamanda bizim de sıkıntımız. Niye? Biz barışın özlemi içinde olan bir ülkeyiz. Bu Ukrayna'da da olsa yine bizim sıkıntımız" ifadesini kullandı. Toprakların işgaline yönelik atılan adımları doğru bulmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık bu dünya toprak işgalleri ile barışı yakalayamaz. Sürekli olarak güçlünün zayıfı ezdiği bir dünya istemiyoruz. Kim olursa ve nerede olursa olsun" diye konuştu.
"AÇIK KAPI POLİTİKASIYLA, BOMBALARDAN KAÇAN İNSANLARA KAPIMIZI AÇTIK"
Dünyayı dolaşan bir Cumhurbaşkanı olduğunu ve Afrika'nın hemen hemen bütün ülkelerine gittiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz 12 yıl önce iktidar olduğumuzda, dünyadaki en az gelişmiş ülkelere verdiğimiz destek 45 milyon dolardı. Ama şu anda bizim dünyada en az gelişmiş ülkelere verdiğimiz destek, 2014 sonu itibarıyla 4 buçuk milyar dolara ulaşmıştır. Bu neyi gösteriyor? Bu dünyada Amerika, İngiltere, Türkiye olarak ilk üçün içerisinde yer aldığının tespitidir. Biz bunlara yine devam edeceğiz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de ve Irak'taki gelişmelere de dikkat çekerek, 300 bin Iraklıyı ve 1 milyon 700 bin Suriyeliyi Türkiye'ye kabul ettiklerini belirtti. Konuşmasında, "Açık kapı politikasıyla bombalardan kaçan bu insanlara bizler kapımızı açtık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ana kadar Türkiye'nin yaptığı harcamaların 5,5 milyar dolar olduğunu bildirdi. Türkiye'nin 2 milyon Suriyeli ve Iraklıyı kabul ederken, Avrupa'nın tamamına 250 bin sığınmacının gittiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peki size herhangi bir destek geliyor mu dünyadan' diye sorarsanız onu da söyleyeyim: Bize Birleşmiş Milletlerden gelen destek şu ana kadar 250 milyon dolar. Dünyanın yaklaşımı bu bizim yaklaşımımız da bu" dedi.
Balkanlarda Türkiye'nin bir konumuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz'de, Kafkaslarda, Orta Doğu'da, Akdeniz'de ve dünyanın diğer tüm bölgelerinde görmek istediğimiz bir şey var, o da barış, huzur ve refah. Bunu arzuluyoruz. Çünkü geçtiğimiz yılda insanlık yeteri kadar acı, ıstırap, gözyaşı ve sefalet çekti. Önümüzdeki dönemi bu tecrübeler ışığında değerlendirmeli, imkanları bu doğrultuda kullanmalıyız. Bütün haksızlıklara ve siyasi engellere rağmen, Avrupa Birliği üyeliği konusundaki ısrarcı olmamızın gerisindeki sebeplerden biri budur" diye konuştu.
"TÜRKİYE, AVRUPA BİRLİĞİ'NE YÜK OLMAYA GELMEZ, AVRUPA BİRLİĞİ'NDEN YÜK ALMAYA GELİR"
52 yıldır Türkiye'nin Avrupa Birliği kapısında bekletildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin olarak şunları söyledi: "Biz Avrupa Birliği ve diğer ülkelerden geri miyiz? Bizim eksiğimiz ne dediğimizde inanın söyledikleri ciddi bir şey yok. 'Sizin nüfusunuz fazla' söyledikleri şey bu. Olabilir. Bunu o zaman baştan söyleseydiniz. 52 yıl önce bunu neden söylemediniz de bugün söylüyorsunuz. Bunları ifade ettiğiniz zaman da söyledikleri şu: 'Sayın Erdoğan çok agresifsiniz'. Ben gerçeği söylüyorum, bir tespiti ortaya koyuyorum. Türkiye, Avrupa Birliği'ne yük olmaya gelmez, Avrupa Birliği'nden yük almaya gelir. Şu anda zaten bizim Avrupa Birliği ülkelerinde 5 milyon insanımız var. Yani isteseniz de istemeseniz de 5 milyonla zaten Türkiye Avrupa Birliği'ne girmiş. Gelin devlet olarak da Türkiye'yi buraya alın. Dostum Ponta diyor ki: 'Ben bunun mücadelesini veriyorum.' Bütün ortaya koyduğumuz rakamlar. Maastricht Kriterleri'ne bakın. Türkiye, Maastricht Kriterleri'ni aşmış bir ülke. Temel hak ve özgürlüklere bakın, Türkiye, Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin büyük bir çoğunluğundan bu konuda da çok daha ileride bir ülke. Nereye bakarsanız bakın Türkiye, bunların birçoğunun önünde. Ama maalesef siyasi karar her şeyin ötesine geçiyor."
"SİYASİ ENGELLER SEBEBİYLE KATILIM MÜZAKERELERİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUM, TATMİN EDİCİ DEĞİLDİR"
Avrupa Birliği'ni bölgenin ve tüm insanlığın ortak özlemlerine önemli katkı sağlayabilecek bir platform olarak gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği etrafında somutlaştırılan huzur ve refah hedeflerini hala önemli bir ideali temsil ettiğini düşünüyoruz. Esasen biraz önce ortaya koyduğum çerçeve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği çoktan hak ettiğini gösteriyor. Siyasi engeller sebebiyle katılım müzakerelerinde bulunduğumuz durum bizim açımızdan tatmin edici değildir. Katılım sürecimize verdiği samimi destek için Romanya'ya teşekkür ediyorum" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN G-20 DÖNEM BAŞKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu yıl G-20 dönem başkanlığını yaptığına işaret ederek, "Küresel ekonomiyi ilgilendiren birçok konu gündemimizde yer alacak. Dünyanın büyük bir ekonomik krizden geçtiği dönemde üstlendiğimiz sorumluluğun farkındayız. Bu durum aynı zamanda bize şunu da gösteriyor: Türkiye 13 yıl önceki gibi kendi kriziyle uğraşan değil, küresel ve bölgesel krizlere çözüm arayan bir ülkedir. Gerçekleştirdiğimiz büyük kalkınma hamlesi ve kendimize olan güvenimiz bizi bu konuma getirdi" dedi. Dönem başkanlığının ana hedefini "kapsayıcı ve sağlam büyüme için ortak eylem" olarak tespit ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedef doğrultusunda ve pek çok başlık altında çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buna ilaveten G-20 için yeni ve güçlü bir düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkeler perspektifi geliştirmeye çalışıyoruz. Aynı şekilde kobilerin küresel ekonomik sisteme daha iyi entegre edilmesine dönük çalışmalara da önem veriyoruz" dedi.
"G-20, KÜRESEL KALKINMA GÜNDEMİNE KATKI SAĞLAMALI"
Bu önceliklerin üye ülkeler tarafından da benimsenmesinin kendilerini memnun ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 ile düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinin bu alanda odak noktalarından biri olacağını belirterek, "Fakat bu lafta olmamalı. Az gelişmiş ülkelere, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin elini uzatması lazım. Bunu bu G-20'de biz karar altına alalım istiyoruz. Bu konuda G-20'nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek küresel kalkınma gündemine katkı sağlaması gerekiyor. Büyümenin, eşitsizliklerin giderilmesini sağlayacak şekilde ve sürdürülebilir olmasını önemli görüyoruz. Türkiye, OECD ülkeleri içinde ekonomik büyümesini sürdürürken aynı zamanda eşitsizlikleri de gideren iki ülkeden biridir. Küresel ölçekteki altyapı yatırımları açığının kapatılması için de ortak bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu gelişmekte olan ülkeler için olduğu kadar, gelişmiş ülkeler için de önemli bir konudur. Bu çerçevede bizi G-20 içinde Romanya'nın da temsilcisi olarak görmenizi özellikle arzu ediyoruz" dedi.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İNSANİ BAĞLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Romanya arasındaki köklü dostluğun temellerinin ortak tarih ve kültüre dayandığını aktararak, halen Romanya'da yaşayan ve nüfusu 70 bini bulan Türk Tatar toplumu ile 20 bin civarında Türk vatandaşının iki ülkenin ilişkilerinin geliştirilmesinde köprü rolü oynadığını söyledi. Romanya'nın Türk ve Tatar azınlığa karşı gösterdiği ve Dobruca Modeli olarak adlandırılan örnek tutumu takdir ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl Türkiye'yi ziyaret eden 450 bin civarında Romanyalı turist bulunduğunu, bunun da insani bağların bir diğer halkasını ortaya koyduğunu bildirdi.
BÖLGESEL VE ULUSLARARASI PLATFORMLARDAKİ İŞ BİRLİKLERİ
Türkiye ve Romanya'nın sadece ikili düzeyde değil, NATO başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası platformda da yakın iş birliği sergilediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir, siyasi iş birliği, bunu AB'de zaten bize verdikleri destekle ortaya koydular, koyuyorlar ve uluslararası tüm kurumlarda yaptığımız çalışmalarda bunu ortaya koyuyoruz. İki, askeri iş birliği ki NATO'da beraberiz, NATO'da beraber olmanın yanında, aynı şekilde Romanya'da NATO'nun atacağı adımlarda da yine bizler kendilerini destekleme noktasında değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Ekonomik konulardaki düşüncelerimi de paylaştım. Birlikte yürüttüğümüz çalışmalar, ticaret hacmimiz 6,3 milyar dolar, tabii bu yeterli değil. Daha önce değerli dostum Ponta ile bunu 10 milyar dolara çıkarma hedefini belirlemiştik. İnşallah 6,3'ü 10'a çıkaracağız. Bu tabii gayretle hallolabilecek bir iştir. Bunu yakalayacağımıza da inanıyorum. Ticaret hacmimizdeki bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine, Romanya'da tabii bu 10 binden fazla Türk firmasının bundan sonra da yine aktif bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesini özellikle hatırlatmak istiyorum."
Türk müteahhitlerinin Romanya'da ciddi projeleri bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk 250 firma içinde Çin'in ardından Türkiye'nin 42 firmayla ikinci sırada yer aldığını kaydetti.
"TİCARİ VE EKONOMİK İLİŞKİLER HER İKİ ÜLKEYE DE KATKI SAĞLAMAKTADIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu müteahhitlik sektörümüzün ne kadar önemli bir konumda olduğunu gösteriyor. Romanya'da da müteahhitlik firmalarımızın altyapı üstyapı bütün bu konularda çok başarılı yatırımlar içinde yer alabileceğine inanıyorum. Sanayiden tarıma, bankacılık ve finanstan gayrimenkule, ticaretten imalata kadar her alanda önemli yatırımlara imza atan müteşebbislerimiz on binlerce kişiye Romanya'da istihdam sağlıyor" dedi. Bu yatırımların Romanya'nın büyümesine katkı sağlamanın yanında iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine teminat olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticari ve ekonomik ilişkilerin Türk ekonomisine de büyük faydası bulunduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Haftada 40'ın üzerine çıkan karşılıklı uçuş seferleri, ilişkilerimizin derinliğini ve yoğunluğunu gösteren başka bir işarettir. Günde 3 tane THY uçağı geliyor. Bugün konuştuk, Türk Hava Yolları bunu 4'e çıkaralım diyor, 4'e çıkacak. Bu bir şey gösteriyor. Adeta İstanbul-Ankara seferi gibi. Bakınız nereden nereye" diye konuştu.
Romanya'da faaliyet gösteren iş adamlarının ülkeye katkılarının Romanya makamları tarafından takdir ediliyor olmasının da kendisini ayrıca memnun ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk iş adamlarının kendi aralarında da birlik ve beraberlik içinde ekonomik faaliyetlerin yanında sosyal ve kültürel alanlarda da faydalı çalışmalar yapmasını takdirle karşıladığını söyledi.
"TÜRKİYE OLARAK ROMANYA'DAKİ İŞ ADAMLARIMIZA DESTEĞİMİZ TAMDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Romanya hükümetinin desteği ve teşvikiyle Türk iş adamlarının Romanya'da daha büyük yatırımlar yapacağından kuşku duymadığını belirterek, "Türkiye olarak Romanya'daki iş adamlarımıza desteğimizin tam olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Gerek Türkiye, gerekse Romanya hükümetler olarak bizim görevimiz iş adamlarımızın önünde engeller varsa bu engelleri kaldırmak, onların önünü açmak ve onların yatırımlarını hızla devam ettirmelerini sağlamaktır. Bize düşen görev budur. Bugün ikili yaptığımız görüşmede de değerli dostum Ponta ile bunları ele aldık, değerlendirmelerini yaptık" dedi. Türkiye'ye yaklaşık 20 milyon dolar yatırım yapan Rumen iş adamlarından da bu konuda daha aktif olmalarını beklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Romanya ile belirlediğimiz ortak hedeflere ulaşılması sizlerin çabalarıyla mümkündür. Bizler gerek Sayın Cumhurbaşkanı, gerek Sayın Başbakan ve Romanya hükümetiyle birlikte sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Romanya'nın, Türkiye'nin bölgesindeki tüm ekonomik, bölgesel ve sosyal faaliyetlerinin merkez üssü durumunda bulunduğunu belirterek, gerek soydaş ve vatandaşların, gerekse halkların karşılıklı sevgisiyle bu durumun her geçen gün daha da güçleneceğinin görüldüğünü söyledi. Konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu durumdan memnuniyet duyuyor ve atılan her adımı destekliyoruz. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Romanya İş Forumu'nun bu süreci daha da ileri taşıyan ve güçlendiren bir toplantı olduğuna inanıyorum" diyerek tamamladı.
Konuşmaların tamamlanmasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Romanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mihai Daraban tarafından Romanya Ticaret ve Sanayi Odası onursal üyeliğini temsilen diploma ve rozet takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından Türkiye'ye hareket etti.
Son Dakika › Güncel › Geniş Haber) Erdoğan: Türkiye AB'ye Yük Olmaya Gelmez, AB'den Yük Almaya Gelir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)