Genç Siviller, Yassıada'dan Seslendi: "27 Mayıs'a Bir Daha A

Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu:

"Bir boşluk içerisinde hissediyorum kendimi. Çok mu üzülmeliyim, yoksa benim üzüntümden sevinç duyacaklar olacak mı?"

Kendilerini Genç Siviller olarak adlandıran bir grup 27 Mayıs 1960 ihtilalinin 50. yıldönümü nedeniyle dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve dönemin bakanları Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan'ın yargılandığı Yassıada'yı ziyaret etti. Genç Siviller'in Yassıada'ya gittikleri tekneye asılan "Darbelerle Geçen 50 Yıl Bir Daha Asla "afişi dikkat çekti. Yassıada'daki programda, Demokrat Parti'nin eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, dönemin Cumhubaşkanı Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali ile Bilge Gürsoy, Fatin Rüştü Zorlu'nun torunu Fatin Rüştü Yener ve birçok vatandaş hazır bulundu.

"CUMHURİYET HALK PARTİSİ DARBENİN AZMETTİRİCİSİ OLMUŞTUR "

Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali de bir konuşma yaptı. İçinde acının yanı sıra, bir mücadele hissi olduğunu da kaydeden Naskali, "Bu mücadele hissi de darbeci zihniyete karşı durulması gerektiği hissi ve bu yönde elimizden gelenin yapılması gerektiği hissi" diye konuştu. Naskali, "27 Mayıs darbesine baktığımda, bu darbe eli silahlı bir çete tarafından yapılmıştı. Bir silahlı cephesi vardı bu işin. Aynı zamanda bir siyasi cephesi de vardı. Muhalefet olup iktidar olamayan bir partinin, iktidar hırsı vardı. Bunun pek çok kanıtı ve örneği var. Bunun yanı sıra bir de hukuk cephesi vardı. Cumhuriyet Halk Partili hukukçular, darbecilere akıl vermişlerdir. Darbe sonrasında demişlerdir ki 'Eğer, bu Demokrat Parti iktidarını çok vahim suçlarla suçlayıp cezalandırmazsanız siz suçlu duruma düşersiniz.'Bu üç ayağı belirtmek istiyorum. Elbette ki; bu salonda cereyan eden olaylar, kurulan mahkeme kurmaca bir mahkemeydi. Kararları çok çok öncesinden verilmişti. Mesela darbe Mayıs ayında oldu. Temmuz ayında bir dergide bir sehpa resmi, altında büyük babamın fotoğrafı, onun altında suç ve cürüm ifadesi yer alıyordu. Yani Cumhuriyet Halk Partisi, darbenin azmettiricisi olmuştur. Bu salonda ömürlerinin 1 yılını geçirmiş insanlara karşı büyük bir merhamet var. Büyük bir sevgi var. Onları rahmetle minnetle anıyorum. Nur içinde yatsınlar." şeklinde konuştu.

" BEN BUNU HİÇBİR ZAMAN İÇİME SİNDİREMEDİM "

Son olarak, Celal Bayar'ın torunlarından Bilge Gürsoy da konuyla ilgili bir konuşma yaptı. Askeri müdahale sırasında 3 yaşında olduğunu, hayatı boyunca bu olayların konuşulduğunu anlattı. Gürsoy, "Benim için hissen çok etkileyici bir olay. Tek dileğim, böyle olayların yaşanmaması. Mühim olan bundan sonra aynı şeylerin tekrarlanmaması. Ülkenin geri gitmemesi darbelerle. Bundan sonra çok daha ileri gitmek. "dedi. Fatin Rüştü Zorlu'nun torunu Fatin Rüştü Yener ise, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarıyla Meclise gelen insanlar, ancak onların oylarıyla gidebilirler. Dolayısıyla ben bunu hiçbir zaman içime sindiremedim" diye konuştu. Konuşmaların ardından katılımcılar, spor salonunun duvarında asılı olan "Buradaydık" yazılı tabelaya imza attı. "Genç Siviller", adadaki etkinliğin ardından tekneyle İstanbul'a doğru hareket etti.

" SADECE MENDERES'İ DEĞİL HERKESİ ÇOK SEVDİ BU MİLLET "

Menderes, Polakan ve Zorlu'nun yargılandığı spor salonunda bir konuşma yapan Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, "Bir boşluk içerisinde hissediyorum kendimi. Çok mu üzülmeliyim, yoksa benim üzüntümden sevinç duyacaklar olacak mı? Yoksa daha dik mi durmalıyım ? Yoksa dik durmamak bugün demokrasiyi sakatlamaya çalışanlara yine cesaret verecek mi diye düşünüyorum.Birşeye ihtiyacımız var bu ülkede Bu nefret tohumları eknelerin felsefelerini toprağa gömmek ve bu ülkeye sevgi tohumlarını barış tohumlarını ekmek. "diye konuştu. Soylu konuşması sırasından gözyaşaklrını tutamayarak. Liseli yıllardaydım. Ben tebrik kartı satardım .Orta yaşın üzerideki insanlar Menderes'in fotoğrafını görünce parmaklarıyla okşarkardı. Sadece Menderes'i değil bu mahkemede yargılanan herkesi çok sevdi bu millet" dedi.