
İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim "Gazze Mahkemesi"nin nihai kararını açıklayacağı "Gazze Mahkemesi: Nihai Oturum" programında "Sumud ve Özgürlük Filosu-Aktivistlerin Sesleri" oturumu yapıldı.
Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda düzenlenen programının üçüncü gününde "Suç Ortaklıkları, Uluslararası Sistem, Direniş ve Dayanışma" konuları masaya yatırılıyor.
Yan etkinlikler kapsamında yapılan "Sumud ve Özgürlük Filosu-Aktivistlerin Sesleri" oturumunda İsrail'in yasa dışı şekilde el koyduğu Küresel Sumud Filosu'ndaki aktivistler yaşadıklarını anlattı.
İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulduktan sonra Türkiye'ye dönüşleri sağlanan Küresel Sumud Filosu aktivistlerinden Sümeyye Sena Polat, dünyanın her yerinden insanın yaptığı bir yolculuk olması anlamında yaptıklarının çok önemli olduğunu söyledi.
Devletlerin üzerinize düşeni yapmadığı için bu organizasyonu düzenlemek zorunda kaldıklarını dile getiren Polat, "İsrail, bizi yolculuğun başında çok tehdit etti. Sivil direniş sadece İsrail'e yönelmemeli, işbirlikçi ülkelerde de devam etmeli. BM'ye baktığımızda 5 daimi ülke, herhangi bir şeyi kabul etmezse bir ilerleme yapılamıyor. Benim katılma sebebim dünyaya bir mesaj vermek yerine, bir anlamda 'Benim hayatım sizden değerli değil' anlamına geliyordu." dedi.
Polat, "İsrail şu an dünyayı karşısına alarak, hiçbir korkuya sahip olmayarak bombalarla insanları öldürüyor. Biz, bebek ölümünün her türlüsünü orada gördük. Yakılarak veya bağırsakları çıkarılarak öldürülenlerin hepsini gördük." diye konuştu.
-"Gazze benim değil, insanlığın davasıdır"
İtalya'nın Katanya Limanı'ndan yola çıkan Madleen gemisinde bulunan aktivist Yasemin Acar, Almanya'da Müslüman olarak doğmanın kolay olmadığını dile getirdi.
Siyasetin ve insanların ırkçılığının kendine genç yaşta büyük haksızlıkları gösterdiğine dikkati çeken Acar, "Gemiler bombalandı, zorluk yaşadık. Nihayetinde 42 gemiyle gidebildik. İnsanlar bir araya geldiğinde ırk, din veya hiçbir şey fark etmiyor. Gazze benim değil, insanlığın davasıdır. O nedenle gittik. Küresel bir ayaklanma oldu, bu haksızlığın karşısında susmamak lazım, ayaklanmak lazım. Gazze'de yaşayan çocuklar benim de kardeşim, anneler benim de annem... Bunu dile getirerek direnişe devam etmek gerekiyor."
Filoda yaşadıklarını anlatan aktivist Mecit Bahçivan ise seyir sırasında dron saldırısına maruz kaldıklarını, bazı kişilerin saldırı sonucu yaralandığını söyledi.
Bazı kişilerin gözaltına alındığını aktaran Bahçivan, "İnşallah bundan sonraki süreç net şekilde ilerleyecek. İsrail askerleri, bize defalarca 'Biz, Türklerden nefret ediyoruz' dedi." ifadelerini kullandı.
"Biz ardımızda Filistinlileri bırakarak ayrıldık"
Muhammet Fatih Sinan da Filistin'in hep hayatının gündeminde yer aldığı için filoya katıldığını belirtti.
Sinan, şu an aynı hareket olsa herkesin gözünü kapatarak tekrar yola çıkacağını vurgulayarak, "Oradan ayrılırken herkes çok buruktu. Kaldığımız hapishanede belki 10-20 yıldır orada olan Filistinliler vardı. Biz ardımızda Filistinlileri bırakarak ayrıldık. Aslında tekrar geri dönme umuduyla oradan ayrıldık." dedi.
Son Dakika › Güncel › Gazze Mahkemesi'nde Aktivistlerin İfadeleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?