Gasp edildikten sonra dövülerek dereye atılan Suriyeli Muhammed Selmo şikayetinden vazgeçti

Bahçelievler'de Suriye uyruklu Muhammed Selmo'yu önce gasp edip, sonrasında feci şekilde dövüp dere yatağına atan sanıklar hakim karşısına çıktı. Sanık Ahmet Kürşat Çakır, "Gençliğin heyecanıyla kendimizi polis gibi hissettik" derken, Müşteki Selmo, şikayetinden vazgeçti. Esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı, sanıkların 33 yıl 6 aya kadar hapsini talep etti.

Bahçelievler'de Suriye uyruklu Muhammed Selmo'yu mahalleden tanıdığı 4 kişinin otomobil alma bahanesiyle önce gasp edip, sonrasında feci şekilde dövüp dere yatağına atan sanıklar hakim karşısına çıktı. Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Muhammed Selmo ile avukatı, tutuklu sanıklar Ahmet Kürşat Çakır, Görkem Bedir, Serkan Koç ile avukatları, firarı sanık Yakup Eren'in avukatı ve tanıklar katıldı.

Sanık Serkan Koç savunmasında, "Mahallede müştekinin uyuşturucu satıcısı olduğu söyleniyordu. Olay günü tesadüfen karşılaştık. Benim yanımda mahalleden 50-60 kişi vardı. Görkem yanımdaydı, Yakup da oradaydı. Müşteki ile konuşma sırasında uyuşturucu satıcısı olup olmadığına dair konuşma başladı. Sonrasında arbede yaşandı. Arbede sırasında Muhammed Selmo'nun maskesinden uyuşturucu madde düştü. Bunun üzerine bir arbede daha yaşandı. Ortalık çok kalabalıktı. O sırada Ahmet Kürşat'ın olaya dahil olduğunu gördüm. Ahmet'in şoförlüğü vardı ve Selmo'nun arabası da oradaydı. Ahmet'in arabayı kullanarak sakin bir yere gidilmesi düşünüldü. Toplam 5 kişi mahalleden arabaya bindik. Olayın gerçekleştiği dere kenarına gittik. Müşteki bize arabada uyuşturucu satıcısı olmadığını, üzerinden çıkan uyuşturucuların kendine ait olmadığını söyledi. Biz de kendisine seni polise vereceğiz dedik. Dere kenarına gittiğimizde bize küfürler etmeye başladı. Kanıt olarak videolar var zaten sesler de duyulmakta. Küfür ettikten sonra müşteki yumruk salladı. Kendimi korumak amacıyla müştekiye bir iki yumruk vurdum. Sadece kendisini arabaya bindirip polise teslim edecektik. Arbede esnasında dereye düştü. Ahmet Kürşat polisi, ambulansı aradı. Hiç bir şekilde müştekinin bir malı alınmadı. Sadece arabasına verilen ufak tefek zararlar vardır" dedi.

Sanık Ahmet Kürşat Çakır, "Sanıkları mahalleden tanıyorum. Serkan, Muhammed'in illegal işler yaptığını ve polis kaçağı olduğunu söyledi. Amacımız müştekiyi yakalatıp, polise teslim etmekti. Gençliğin heyecanı ve olayın etkisi altında kendimizi polis gibi hissettik. Muhammed bana vurdu, bunun üzerine ben de vurdum. Bagaja bindirmeye çalışmadık, sadece korkutmak amacıyla bagajı açın dedik. Ben mahalledeki arbede esnasında orada olmadığım için Muhammed'in maskesinden uyuşturucu çıktığını bilmiyorum. Çıkan arbede de silah yoktu. Müştekinin herhangi malını veya parasını almış değiliz" savunmasında bulundu.

Diğer tutuklu sanık Görkem Bedir ise, "Olaydan bir hafta önce müşteki şahıs ve yanında bulunan Suriyeli bir şahısla bana ve arkadaşlarıma doğru silahla ateş ettiler. Mahallede de bu sebepten dolayı arbede yaşandı ve müştekinin maskesinde uyuşturucu düştü. Serkan ve Kürşat'ın anlattıkları doğrudur. Müşteki Ahmet Kürşat'a vurunca ben de ona vurdum. Vurma amacım yoktu arbede esnasında dereye düştü. Hiçbir şeyini almadık. Arabaya zarar verildi ama o mahallede yaşanan kavgada oldu, kimin zarar verdiğini de görmedim" dedi.

"Ben sanıklardan şikayetçi değilim"

Müşteki Muhammed Selmo, "Ben olay günü arabamla giderken, Ahmet Kürşat beni durdurdu. Araba güzel, satılık mı diye sordu. Ben de evet satılık dedim. Arabaya bindik 200 metre kadar gittik. Sonra Ahmet Kürşat 'ben kullanayım' dedi. Diğer şahıslarda zaten arabadaydı. Serkan, üzerinde ne kadar para varsa ver dedi ve o anda soda şişesiyle kafama vurdu. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ve beni aracın içerisinde darp etmeye başladılar. Sonra olay yerine gittik. Beni araçtan indirip, duvara yasladılar. Serkan bana taşla vurmaya başladı. Ahmet Kürşat parasını almayın dedi ama Serkan 'hayır paraları çıkar' dedi. Cebimdeki 5 bin 700 TL parayı zorla çıkararak aldılar ve cep telefonumu da. Aldığım darbelerden dolayı başım dönüyordu. Parmağımdaki yüzüğü de almak isteyince vermemek için elimi karnıma doğru çekerek katlandım, o esnada beni dereye attılar. Kendimin dereye düşmesi diye bir durum söz konusu değil. Arabada Yakup, başıma silah dayayarak para yok mu diye söylemişti. Asla uyuşturucu ticareti yapmıyorum. Olaydan sonra Suriyeli biri aracılığıyla şikayetimi çekmem için sanıklara arasında bulunan Yakup, bana tehdit yolladı. Hatta o Suriyeli kişinin de 550 TL parası ile telefonunu almış. Ben sanıklardan şikayetçi değilim ama bana bir şey yapmayacakları konusunda taahhüt vermelerini istiyorum" dedi.

Esas hakkında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, firari sanık Yakup Eren'in bu kadar zaman yakalanmayışını göz önüne bulundurarak 'nitelikle kasten öldürme' 'nitelikli yağma' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından dosyasının ayrılmasını talep etti. Diğer sanıklar için de her ne kadar nitelikli kasten öldürme suçlarından cezaları istenmiş olsa da 'Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama', 'birden fazla kişi tarafından silahla cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'nitelikli yağma' suçlarından 15 yıl 6 aydan 33 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamını istedi. Sanıklar hakkında 'mala zarar verme' suçundan ise müştekinin şikayetini geri alması nedeniyle düşme karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların mütalaaya karşı savunma sunması için bir sonraki celseye kadar süre verilmesine ve tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 7 Temmuz 2020 tarihinde müşteki Muhammed Selmo'nun beyanında başına silah dayanarak, "Sen parayı nereden buluyorsun" deyip, şüphelilerin önce dövdüklerini sonrasında da zorla 5 bin 700 lira parasının, cep telefonu ile boynundaki gümüş kolyesinin gasp edildiğine ve aracına zarar verildiğine yer verilmişti. Şüpheliler Ahmet Kürşat Ç., Serkan K. ve Görkem B.'nin ise beyanlarında Selmo'nun uyuşturucu sattığı gerekçesiyle tartıştıklarını herhangi bir suçlamayı kabul etmediklerini belirtmişti. Olay yeri inceleme raporları, şüphelilerin parmak izini ve aracın zarar gördüğünü tespit etmişti. Aynı zamanda olay anını görüntüleyen videoya yer verilmiş ve incelemelerin müşteki beyanı yönünde olduğu anlatılmıştı. Kolluk kuvvetlerinin araştırmaları sonucunda dördüncü şüphelinin Yakup E. olduğuna, yakalanamadığına ve hakkında yakalama kararı çıkartıldığına yer verildi.

Savcılık, dosya kapsamında delillere bakıldığında şüphelilerin suçtan kurtulmaya yönelik ortak fikir ve eylem birliğinde bulundukları, müştekinin rızası dışında arabasına el konulup, zarar verildiği ve başına silah dayandığı gerekçeleriyle 4 şüpheli hakkında 'Birden fazla kişi tarafından silahla cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 4 yıldan 14 yıla kadar, 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar 'nitelikli yağma' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar, 'mala zarar verme' suçundan 4 aydan 3 yıla kadar olmak üzere toplamda 52 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

(Didem Köseoğlu/İHA)