Gamze Taşcıer: "Kadınların Yalnızca Öldürüldüğünde Şiddete Uğradığını Düşünen Bir Anlayışın Bu Ülkede Yaşayan Kadınlara Şiddetsiz Bir Yaşam Sağlaması...

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun " İstanbul Sözleşmesi'nden çıkınca kadın cinayetleri artacak' denildi. Hiç de öyle bir şey değil. Polis aynı polis, devlet aynı devlet, kanun aynı kanun" sözlerine tepki gösterdi. Taşcıer, "Böyle bir uluslararası metinden çıkacaksınız, sonra da 'bakın cinayetler azaldı demek ki doğru yaptık' gibi bir basitliğe indirgeyerek sıyrılacaksınız öyle mi? Bu sözler, AKP'nin kadına ve kadına yönelik şiddete karşı bakışını da gösteriyor. Kadınların yalnızca öldürüldüğünde şiddete uğradığını düşünen bir anlayışın bu ülkede yaşayan kadınlara şiddetsiz bir yaşam sağlaması mümkün değil" açıklamasını yaptı.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Edirne'de düzenlenen "Kadın Muhtarlar Buluşması" etkinliğinde, geçen yıla göre kadın cinayetlerinin yüzde 7 düştüğünü belirtmesi ve "İşte 'İstanbul Sözleşmesi'nden çıkınca kadın cinayetleri artacak, şöyle olacak böyle olacak' denildi. Hiç de öyle bir şey değil. Polis aynı polis, devlet aynı devlet, kanun aynı kanun" açıklamalarına tepki gösterdi. Taşcıer, yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmeleri yaptı:

"İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz çekilme kararı sonrası daha da yoğunlaşan bir şekilde, iktidarın sözleşmeyi değersizleştirmeye dönük söylemleri devam ediyor. Dünyada kadına yönelik şiddete karşı, öncesiyle sonrasıyla şiddeti bütüncül bir politika ile ortadan kaldırmayı hedefleyen hükümlere ve denetim mekanizmalarına sahip, bugüne dek hazırlanmış en kapsamlı ve bağlayıcılığı olan uluslararası sözleşmeden bahsediyoruz.

İçişleri Bakanı ısrarla, sözleşmeden çekilme kararı sonrası kadın cinayetlerinin azaldığını, dolayısıyla da sözleşmenin zaten kadını korumadığına dair bir algı yaratmaya çalışıyor. Cinayet, kadına yönelik şiddetin son aşamasıdır. Şiddeti sadece kadın cinayeti sayısına indirgemek, oranlar üzerinden başarı devşirmeye çalışmak siyasi kurnazlıktır. Kadına yönelik şiddetin üzerini örtmeye, Türkiye'de kadına yönelik şiddet azalıyormuş gibi göstermeye yönelik bir algı çabasının ürünüdür. Kadına yönelik şiddet sadece cinayet değil, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, ekonomik şiddet, sosyal şiddet, çok yönlü bir sorun ve aynı şekilde çok yönlü olarak, bütüncül politikalarla çözülmesi gereken bir sorun.

İstanbul Sözleşmesi kadınlara yönelik tüm şiddet türlerine karşı önlemler ortaya koyan, şiddetin henüz oluşmadan engellenmesine yönelik, gerçekleştiğinde ise yapılması gerekenlere karşı Devletlere bağlayıcı görevler yükleyen bir sözleşme. Siz böyle bir uluslararası metinden çıkacaksınız, sonra da 'bakın cinayetler azaldı demek ki doğru yaptık' gibi bir basitliğe indirgeyerek sıyrılacaksınız öyle mi? Bu sözler, AKP'nin kadına ve kadına yönelik şiddete karşı bakışını da gösteriyor. Kadınların yalnızca öldürüldüğünde şiddete uğradığını düşünen bir anlayışın bu ülkede yaşayan kadınlara şiddetsiz bir yaşam sağlaması mümkün değil."