CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "fitneciden, yalancıdan, kafasında adalet kavramı olmayan, kin kusan, kör bir kurşunun, bir kuruşun hesabını veremeyenden devlet adamı olmayacağını" söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, hayatını kaybeden Erol Günaydın'ın, Türk tiyatrosunun önemli bir ismi olduğunu belirterek, Günaydın'a Allah'tan rahmet, sanat dünyasına başsağlığı, yakınlarına sabır diledi.
Ergenekon davasından tutuklu Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun da oğlunu kaybettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Hilmioğlu'nun bütün emeğini insanların yetişmesine veren bir tıp adamı olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, "Gencecik çocuğu yaşamını yitiriyor, kendisi hapishanede, çocuğunun cenazesine katılacak, 'sen kaçarsın, tekrar cezaevine götüreceğiz...' Bu tam anlamıyla vicdansızlık. Elleriyle gencecik çocuğunu toprağa veriyor, kaçacak hali mi var, uyuşturucu baronlarıyla aynı kefeye koyuyorlar. Kararı veren yargıcın vicdanı, çocuğu, insan, evlat sevgisi var mı- İnsanlarda biraz utanma, haya olur. Orası adalet dağıtamaz, siyasal iktidarın sopasıdır; bunun için söylüyoruz, vicdanı olmayan bir yargıcın, yargıç koltuğuna oturması doğru mudur- Onun için o kararı veren kişi yargıç değil, kinini kusan bir adamdır" diye konuştu.
Cezaevindeyken "Silivri yargılaması" sırasında yakınlarını yitirenlerin isimlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, bunun yanı sıra hapishanedeyken de ölenlerin bulunduğunu belirtti.
-" Türkiye'nin karanlık noktasına ışık tutacağız"-
Kılıçdaroğlu, cezaevleriyle ilgili rapor açıklayacaklarını, Türkiye'nin karanlık noktasına ışık tutacaklarını bildirdi. Cezaevinde yaşayanların içinde annelerin, babaların olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu kişilerin güvencesinin, devletin teminatında olduğunu kaydetti.
Hapishanelerde 2002'de 59 bin kişi varken 2012'de bu sayının 130 binlere çıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Herkesin karnının doyduğu ortamda hapishanelerde bu kadar insan olur mu- Demek ki açlık, yoksulluk, işsizlik, geçim sıkıntısı var bu ülkede. Kim bunları dile getirecek- Konuşan, söz söyleyen AKP devletine direnen bir kurum kaldı, o da CHP" diye konuştu.
-"Milletin sırtına yıkacaksın"-
Kılıçdaroğlu, yapılan zamlara, "ahlaksız zam" nitelemesini yineleyerek,
"Zam her ülkede olabilir. Ama zammın gerekçesi yoksa, halkın vicdanı tarafından kabul edilmiyorsa o zam haklı bir zam, ahlaklı bir zam değildir. Ekonomiyi altın tabak içinde alacaksın. Türkiye'yi krizden Ecevit hükümeti çıkarmıştı, bütün kurumları sağlıklı hale getirmiş. Kötü yönettiğin ekonominin faturasını bu milletin sırtına yıkacaksın, bunu kabul etmiyoruz" görüşünü savundu.
Son 1 ayda işsiz sayısının 97 bin arttığını ancak televizyonlarda "işsiz sayısı azaldı" diye haberlerin çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Millet ile dalga mı geçiyorsun-" diye sordu. Kılıçdaroğlu, nüfusun arttığını ancak gazete okuyan sayısının azaldığını ifade etti.
-"Sana uçurumun kenarında kağıt toplamak düştü"-
Kılıçdaroğlu, basında yer alan Zonguldak'ta iki kadının geçimini sağlamak için çöp toplarken çekilmiş fotoğraflarını anımsattı. Bunun, AK Parti'nin Türkiye'yi nereye getirdiğinin fotoğrafı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, 66 yaşındaki kadının, huzurlu bir yaşam sürdürmesi gerekirken uçurumun kenarında çöp topluyorsa oturup düşünülmesi gerektiğini kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini, "Kadıncağıza sorsanız, 'Oyumu, Erdoğan'a verdim' diyecektir. Eğer o partiye verdiysen o kadına şunu söylemek isterim; o ve çocuklarının tamamı köşeyi döndü, sana da uçurum kenarında kağıt toplamak düştü" diye sürdürdü.
-Büyükşehir Belediye Kanunu Tasarısı-
İçişleri Komisyonu'nda görüşülen Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nı da değerlendiren Kılıçdaroğlu, vatandaşın, ne olduğunu öğrenmemesi için tasarının hızlı görüşüldüğünü ileri sürdü.
Tasarıyla 1582 belediyenin kapatıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, beldede oturanların oyuna başvurarak, "Belediyen kapansın mı, kapanmasın mı" diye sorulması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, demokrasinin gereğini yine CHP'nin yerine getirerek, referandum yaptıklarını, hafta sonu 98 beldede sandık koyduklarını belirtti. Yaklaşık 123 bin kişinin oy kullandığı oylamadan, yüzde 98 "Belediyemiz kapanmasın" dediğini bildiren Kılıçdaroğlu, kendilerinin, demokrasiyi; AK Parti'nin ise otoriter yönetimi savunduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu, vatandaşlara, "Biz üzerimize düşeni yaptık, yarın seçim olacak siz de yapın" diye seslendi.
-"Devlet adamı.."
Devlet adamlığının farklı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devlet adamlığı; devletini, halkını düşünendir. Devlet adamlığı sıcak, güncel politikanın içinde boğulup kalmayandır, ufku olan, geleceği gören, gelecekteki sorunları görüp önceden önlem alandır. Devlet adamlığı bir basiret, öngörü işidir. Fitneciden devlet adamı olmaz; hele hele yalancıdan devlet adamı hiç olmaz. Ayrımcıdan, bölücüden yana olan devlet adamı zaten olamaz. Bir devlet adamı halkını bölmez, ayrıştırmaz, sevgiyi egemen kılar, güçlü bir bağ oluşturur, herkesin birbirine saygı duyacağı bir toplumun oluşmasına katkı verir devlet adamı. Bölerseniz toplumu, çatışma kültürünü beslersiniz. O nedenle devlet adamlığı kolay bir iş değildir.
Devlet adamlığı, kişisel kaprislerin peşinde koşan kişi değildir. Devlet adamı ülkesini, halkını, halkın cebini düşünür, kendi cebini değil. CHP olarak, önce halk zenginleşmeli, halkın cebi para görmeli diyoruz. Devlet adamlığı, Fırat'ın kenarında bir koyun kaybolursa onun sorumluluğunu vicdanında hisseden adam demektir, 'bana ne, niye koyununu bağlamadın' demeyecek olandır. Devlet adamlığı adaleti, beyninde, vicdanında hisseden adamdır. Kafasında adalet kavramı olmayan, kin kusandan devlet adamı olmaz, oğlunun cenazesine katılacak, 'akşam seni hapishaneye götüreceğim' diyenden devlet adamı olmaz. Kör bir kurşunun hesabını veremeyen, bir kuruşun da hesabını veremeyen, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenden devlet adamı hiç olmaz. İnsanı ötekileştirmeyeceksin, kimliği, inancıyla seveceksin, onları istismar etmeyeceksin. Devlet adamlığı kisvesine bürünüp, ülkeyi yönetir pozisyonuna gelip, yurttaşlar arasında ayırım yapar, onları birbirine düşürürseniz devlet adamı değilsiniz. Siz kendi ülkenizde bunu yapıyorsunuz,dışarda da bunu yapıyorsunuz. Bakın Suriye'ye..."
(Sürecek)
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Sefa Salantur - TBMM
Son Dakika › Güncel › 'Fitneciden, Kin Kusandan Devlet Adamı Olmaz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?