İşgal altındaki Batı Şeria'nın El-Halil kentinde üzüm hasadını gerçekleştiren Filistinliler geleneksel pekmez mesaisine başladı.
Bağlardan topladıkları üzümlerden yöresel tatlar üretmek için kolları sıvayan Filistinli çiftçiler, bakır kazanlarda ve odun ateşinde pekmez kaynatıyor.
El-Halil'in meşhur üzümleri uzun uğraşlar sonucu şifa kaynağı pekmeze dönüşürken kazanların başında toplanan Filistinliler gece saatlerine kadar geçirdikleri vakitten büyük keyif alıyor.
Nesilden nesile
AA muhabirine konuşan Hac Muhammed İsmail Arefe, üç nesildir üzüm yetiştiriciliği, pekmez ve pestil üretimi yaptıklarını belirtti.
Filistinli çiftçi 300 tonun üzerinde üzüm üretim kapasitesine sahip olduklarını, ürettikleri üzümlerin çoğunun yerli tüketime gittiğini söyledi.
Her yıl üç ay süren mesailerinden büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Arefe, ancak kentleşme nedeniyle El-Halil'deki üzüm bağlarından geriye 1980'li yıllara göre yüzde üçünün kaldığını dile getirdi.
Arefe, çevrede yapılan büyük binalar ve iş yerlerine rağmen bahçeli, küçük mütevazı evini muhafaza ediyor.
"Odun ateşinde kaynayan kazanı, duman kokusunu, kaynarken pekmezin tadını ve etrafımda toplanan ailemi, işte bu atmosferi çok seviyorum." diyen Arefe, geleneksel yöntemlerle üzümü ezme ve kazanda elle karıştırma yerine bu işleri yapan özel mekanizmalar tasarladıklarını anlattı.
Kovid-19 salgınının etkisi
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından ticari olarak olumsuz etkilendiklerini ifade eden Arefe, ürettikleri ürünleri Ürdün'deki müşterilerine ulaştırabilmek için sınır kapılarının açılmasını umduklarını dile getirdi.
Arefe, salgın öncesinde Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İngiltere'ye ihracat planları yaptıklarını ancak Kovid-19 salgının getirdiği sıkı prosedürler nedeniyle bu planı gerçekleştiremediklerini belirtti.
Pekmezler odun ateşinde ve bakır kazanlarda kaynatılıyor
Pekmezleri pişirirken sadece odun ateşi ve bakır kazanlar kullandıklarını aktaran Filistinli çiftçi, pişirme işleminin 12 saat sürdüğünü kaydetti.
Pekmez için en uygun kabın bakır olduğunu belirten Arefe, "Odun ateşi de önemli. Çünkü duman tada giriyor ve lezzet veriyor. Ancak tüm odunlar da bu işlem için uygun değil, sadece servi ağacı uygundur." dedi.
Güneşte pekmez
Kırklı yaşlarındaki Cafer Sultan da El-Halil kentinin batısındaki bahçelerinde babasıyla pekmez yapanlardan.
"Üzüm mevsimi gerçekten çok güzel. Geceleri kaynayan pekmez kazanlarının etrafında toplanmak ayrı bir keyif veriyor." diyen Sultan, kaynatmaya alternatif olarak güneşte bekleterek pekmez yapma yönteminden söz etti.
Saf suyunu alıp belli bir süre ateşte pişirdiklerini, sonra yüksek kenarlı kaplara koyup 7 ila 10 gün suyunu çekinceye kadar güneşte bıraktıklarını anlatan Sultan, bu sürenin sonunda pekmezin bala benzer bir kıvama geldiğini söyledi.
Güneşte bekleterek pekmez yapmanın ustalık, dikkat ve özen gerektirdiğini belirten Sultan, "Güneş battıktan sonra da üzerinin bir bezle örtülmesi gerekiyor." dedi.
Sultan bu yolla yapılan pekmezden diğerlerine göre daha az çıktığını ve fiyatının da pahalı olduğunu dile getirdi.
Yıllık 50 bin ton üzüm
Filistin Üzüm Konseyi verilerine göre, bu yılki üretimin 50 bin ton olduğu tahmin ediliyor. Bu miktarın yarısından fazlası 27 bin ton ile yalnızca El-Halil kentinde üretiliyor.
Konsey Başkanı Rıdvan Ebu Ayaş da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da 63 bin dönümlük arazide üzüm yetiştiriciliği yapıldığını söyledi.
El-Halil'de 17'den fazla üzüm çeşidi olduğunu aktaran Ebu Ayaş, yetiştirilen üzümlerin Batı Şeria ve Gazze'de pazarlandığını, ekim ayı sonunda da Ürdün'e ihraç edildiğini, ancak salgın sonrası alınan önlemler nedeniyle ihracatın yapılamadığını anlattı.
Ebu Ayaş, salgının yanı sıra İsrail güçlerinin bu arazilere el koyması gibi Filistinli çiftçilerin yaşadığı sorunlara da işaret etti.
Son Dakika › Güncel › Son dakika... Filistin'in meşhur El-Halil üzümleri bakır kazanlarda saatlerce kaynatılarak şifa kaynağı pekmeze dönüşüyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?