Filistin'in efsanevi lideri Yasir Arafat'ın bağımsızlık ilanının üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen, İsrail'in devam eden işgal politikaları, tıkanan barış süreci ve artan bölgesel krizler nedeniyle Filistin devletinin inşası yolunda kayda değer mesafe kat edilemedi.
Cezayir'de 15 Kasım 1988'de düzenlenen Filistin Ulusal Konseyi'nde yaptığı konuşmada Arafat, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını içeren "Bağımsızlık Bildirisini" ilan etti.
Filistin'in ulusal bağımsızlığını konu eden şiirleriyle ünlü, Filistinli şair Mahmud Derviş'in kaleme aldığı bildiride şu ifadeler yer alıyordu:
"Ulusal Konsey, Allah'ın adıyla ve halkı adına Filistin toprakları üzerinde başkenti Kudüs olan bir devlet kurulduğunu ilan ediyor. Filistin devleti, Filistin halkına karşı sorumluluğu olan Birleşmiş Milletler'i (BM), barış ve özgürlük sevdalısı dünya halkları ve devletlerini, Filistin topraklarındaki İsrail işgaline son verilmesi konusunda gereken çabayı göstererek ve halkın güvenliğini sağlayarak, Filistin devletinin hedeflerine ulaşması ve halkının yaşadığı sıkıntıların bitirilmesi için yardıma çağırıyor."
"Müzakerelere bağlı kalmaya gerek yok"
Ramallah'taki Stratejik ve Politik Araştırmalar Merkezi Genel Direktörü Hani el-Mısri, AA muhabirine, 28. yılında Filistin Bağımsızlık Bildirisini değerlendirdi. Mısri, Bağımsızlık Bildirisinin ilanının Filistin davasına siyasi ve uluslararası bir boyut kazandırdığını söyledi.
Söz konusu bildirinin İsrail işgalinin sona erdirilmesini talep eden siyasi sözleşme mesabesinde olduğunu kaydeden Mısri, bağımsızlık ilanı ile Filistin'in uluslararası tanınma aşamasına geçtiğini ifade etti.
Filistin davasının uluslararası platformlara taşınmasının önemini vurgulayan Mısri, "Filistin devletine ulaşmak için İsrail ile müzakerelere bağlı kalmaya gerek yok. Bu bildirinin hayata geçirilmesi için harekete geçilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı. - Filistin topraklarının yüzde 85'i İsrail işgali altında
Bağımsızlık ilanının üzerinden geçen süre içerisinde 137 ülke tarafından tanınan Filistin,1948'den bu yana bilfiil İsrail işgali altında bulunuyor.
Filistin İstatistik Merkezi'nin Mayıs 2016'daki verileri, İsrail'in 27 bin kilometrekarelik Filistin topraklarının yüzde 85'ine el koyduğunu gözler önüne seriyor. Filistinlilerin ise bu toprakların sadece yüzde 15'ini kullanabildiği belirtiliyor.
İsrail, Oslo Antlaşmalarında verdiği taahhütleri yerine getirmedi
İsrail hükümeti ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında,1993 ve 1995 yıllarında imzalanan "Oslo Barış Antlaşmaları", İsrail askerlerinin Gazze Şeridi ve Eriha'dan çekilmeleri ile başlayan 5 yıllık bir geçiş dönemini öngörüyordu. Anlaşmalarda ayrıca Batı Şeria ve Gazze'de yönetimin Filistin otoritesine teslim edilmesi ile sonuçlanacak bir geçici dönemin belirlenmesi konusunda uzlaşılmıştı.
Böylece, 1999 itibarıyla tarafların nihai statü anlaşması imzalayacağı ve Filistinlilerin kendi yönetimini oluşturması öngörülüyordu. Filistinlilerin istediği bölgeler Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'tü. Ancak gelişmeler planlanan şekilde olmadı ve İsrail bu taahhütlerine uymadı. Kimi uzmanlara göre, İsrail'in ayak sürümesi ve sözlerini yerine getirmemesi nedeniyle görüşmeler akamete uğradı.
Filistin, 2012'de BM Gözlemci Devlet Statüsü kazanmasıyla beraber, uluslararası birçok kuruluşa üye olma imkanı yakaladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) taraf olma hakkını da elde eden Filistin, söz konusu mahkemeye 1 Nisan 2015'te resmen üye oldu.
Filistin bayrağı, 30 Eylül 2015'te BM Genel Kurulu'nda alınan karar sonrasında düzenlenen bir törenle ilk kez BM'de göndere çekildi. Böylelikle Filistin'in BM üyeliği için önemli bir eşik daha geçilmiş oldu.
Filistinliler, Arafat'ın 1988'de Cezayir'de sürgünde bulunduğu sırada Filistin Bağımsızlık Bildirisi'ni ilan ettiği tarih olan 15 Kasım'ı Filistin Bağımsızlık Günü olarak kabul ediyor.
Son Dakika › Güncel › Filistin Bağımsızlık Gününün 28'inci Yılı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?