Filistin 1948 İslami Hareketinden Hatib'e göre Aksa baskınları İsrail'de seçim kartı olarak kullanılıyor Açıklaması

Filistin 1948 İslami Hareketi Başkan Yardımcısı ve Özgürlük Komitesi Başkanı Şeyh Kemal el-Hatib, Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya sık sık baskın düzenlemesinin seçimler öncesi İsrailli partiler arasında yaşanan rekabetten kaynaklandığını söyledi.

Katar'ın başkenti Doha'da vefat eden Dünya Müslüman Alimler Birliğinin kurucu başkanı, Mısırlı alim Yusuf el-Karadavi'nin İstanbul'da düzenlenen taziyesine katılmak için Türkiye'de bulunan Hatib, AA muhabirine özel mülakat verdi.

Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescidi-Aksa baskınlarını değerlendiren Hatib, son dönemde neredeyse her gün düzenlenen bu baskınların Yahudilerin bayramlarında da arttığını belirtti.

Hatib, "Ancak halihazırdaki baskınların nedeni kasım başı yapılacak İsrail parlamento seçimleri. Yerleşimcilerin hamiliğini yapan Yahudi partiler, 'Mescid-i Aksa'ya daha çok baskını kim düzenleyecek, Aksa'da daha çok sayıda yerleşimciyi kim toplayacak' yarışına girmiş durumda." dedi.

Kendisini laik olarak tanımlayan İsrail Başbakanı Yair Lapid'in bile seçimler nedeniyle Binyamin Netanyahu'dan daha radikal gözükmeye çalıştığını söyleyen Hatib, bu dönemde herkesin Mescid-i Aksa konusunda sert olduğunu göstermek istediğini ifade etti.

"Aksa'da yaşananların bir nedeni de bazı Arap ülkelerinin İsrail'le normalleşmesi"

Baskınlara ilişkin görüşlerini dile getirmeye devam eden Hatib, "Aksa'da yaşananların bir nedeni de bazı Arap ülkelerinin İsrail'le normalleşmesi. Normalleşmek için yarışan Arap ülkelerinin varlığı İsrail'e kendini güvende hissettiriyor." dedi.

İsrail'le ilişkilerini normalleştiren bazı Arap ülkelerinin, Yahudilerin Mescid-i Aksa'da hakkı olduğunu ileri sürdüklerini, Aksa'da gerginliğin tırmanmasının bir nedeninin de bu olduğunu aktaran Hatib, sadece, Müslümanların Mescid-i Aksa'daki haklarından taviz vermeyen, pazarlık konusu yapmayan bilinçli halklar olduğunu, bunların başında da Filistin halkının bulunduğunu vurguladı.

Hatib, "Filistin halkı her gün Mescid-i Aksa'ya gelme ve orada nöbet tutma çağrısı yapıyor. Küçük büyük herkes de Aksa'ya gidenlerin saldırıya uğrayabileceği, gözaltına alınabileceği ve ölebileceği ihtimalinin farkında. Tüm bunlara rağmen halkımızda Aksa'ya gitme konusunda en ufak bir tereddüt olmuyor." diye konuştu.

Arap rejimlerinin İsrailli yetkilileri kabul ettiği bir zamanda Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın saldırıya uğradığını, bu yüzden Filistin halkının ahlaki bir duruş talep ettiğini kaydeden Hatib, "İstanbul'da, Kahire'de, Amman'da veya başka herhangi bir yerde Mescid-i Aksa'nın 2 milyar Müslüman'a ait olduğu mesajını ileten bir halk hareketi var. Bu hareket Aksa'nın İsraillilerin olmadığını ve sadece Araplara da ait olmadığını gösteriyor. Tüm Müslümanların Mescid-i Aksa'nın kalbindeki işgalden kurtulması için çalışması gerekiyor." dedi.

Hatib'e göre İsrail vatandaşı Filistinlilerin çoğu seçimi boykot edecek

İsrail'de 1 Kasım'da yapılacak seçimleri boykot ettiklerini ve bundan gurur duyduklarını belirten Hatib, Arap Listesi adıyla seçime birlikte katılacak partilerin ise Hadaş (Eşitlik ve Barış İçin Demokrasi Cephesi), Birleşik Arap Listesi, Beled (Demokratik Arap Meclisi) ve Değişim İçin Arap Hareketi'nden oluştuğunu aktardı.

İsrail parlamentosundaki 74 yıllık tecrübenin sonuç getirmediğini, bu nedenle Filistin halkının seçim deneyiminden büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını vurgulayan Hatib, "Son kamuoyu yoklaması Filistinlilerin yüzde 61'inin seçimleri boykot edeceğini söylüyor. Bu, Filistin iç kesimlerinde eşi görülmemiş bir oran." dedi.

"Türkiye Filistin davasında öncü rol oynadı"

Hatib, Türkiye'nin Filistin meselesindeki tutumuna ilişkin de şunları söyledi:

"Türkiye, Filistin davasına sunduklarıyla her zaman öncü bir rol oynadı. Bunu resmi ilişkilerimiz ve Filistin topraklarındaki etkin kurum ve dernekler aracılığıyla yakından biliyoruz. Halkımız Türkiye'den her daim aldığı destekten dolayı kendini güvende hissediyor."

Dünya Müslüman Alimler Birliğinin kurucu başkanı Karadavi'nin İstanbul'daki taziyesine iştirak etmek için Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Hatib, bu ziyaretin "Uluslararası İstanbul Arapça Kitap Fuarı" ile aynı zamana denk geldiğinden fuara da katıldığını ifade etti.