Fetö Üyeliği Davası

"Himmet" adı altında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) kaynak aktardıkları ve örgüte eleman kazandırdıkları gerekçesiyle 8'i tutuklu 11 kişinin "terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılanmasına devam edildi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlarının katıldığı duruşmada, savunmalar alındı.

Tutuklu sanıklardan Baykal Çelik, FETÖ dahil hiçbir örgüte üye olmadığını iddia etti.

Sanıkların birçoğu ile ticari ilişkileri bulunduğunu kaydeden Çelik, "Duran Özler'e 54 bin lira para gönderdiğim doğru. Bu parayı borç verdim. Paranın kalan kısmı ise bana elden ödenmiştir. Aramızdaki para alışverişimiz örgütsel nitelik taşımamaktadır." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Duran Özler ise öğretmen olduğunu ve ailesindeki birçok kişi gibi araba alım satımıyla kendine ek gelir sağladığını anlattı.

Suçlamaları reddeden Özler, para transferlerinin örgüte finans sağlamak amacıyla değil, araba alım satımı ya da borç alışverişi için gerçekleştirildiğini öne sürdü.

Tutuksuz sanıklardan Erkan Şenol da bir dönem İpek Üniversitesinde çalıştığı için yargılandığı iddiasında bulundu.

FETÖ ile bağının olmadığını söyleyen Şenol, "Bir süre İpek Üniversitesinde çalıştım. Ardından daha iyi maaş alabilmek için özel bir firmada çalışmaya başladım. MASAK raporundaki para hareketleri benim ve eşimin maaşlarına yakın tutarlardır. Duran Özler ile aramdaki para alışverişi, araba alımından kaynaklıdır. Baykal Çelik ile aramızdaki para transferleri ise üniversitede çalıştığım dönemdedir ve hocalar için ihaleyle aldığımız uçak bilet tutarlarıdır." dedi.

Gençlik ve Spor Bakanlığında memur olarak çalışan tutuklu sanıklardan Türker Turan Yıldız, suçlamaları reddetti.

Soruşturma aşamasında ifadesi alınan tanıkların kendisine ilişkin beyanlarında çelişkiler olduğunu savunan Yıldız, bu tanıkların mahkeme huzurunda yeminle dinlenilmesini istedi.

Dünya görüşü olarak FETÖ'den uzak olduğunu kaydeden Yıldız, "Sosyal medya hesaplarımda FETÖ'yü ve elebaşını öven bir paylaşımım yok. Sosyal medyada iki hesabım var. Onlar incelenirse FETÖ hakkındaki olumsuz düşüncelerim ve fikir yapımın onlardan uzak olduğu anlaşılacaktır." diye konuştu.

Tutuklu sanık Melih Akif Gürbüz de iddianamede kendisiyle ilgili doğrudan suç niteliği taşıyan unsur olmadığını öne sürerek, "Benimle ilgili açık bir delil yok. Bank Asya'da hesabım ya da FETÖ'ye ait dershanelere gitmişliğim dahi yok." sözleriyle tahliyesini istedi.

Diğer sanıklar ve sanık avukatları da suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, müzakerenin ardından, cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Soruşturma aşamasında dinlenen tanıkların mahkemeye getirilmeleri için müzekkere yazılmasını kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.

İddianame

İddianamede soruşturmanın isimsiz ihbar mektubu üzerine açıldığı, soruşturma sürecinde MASAK'tan rapor alındığı belirtilerek, sanıkların hesap hareketlerinin, gelirleriyle orantılı olmadığına dikkat çekiliyor.

Sanıkların hesap hareketlerinde bazı para transferlerinin açıklamalarındaki, "Abime hürmet ederim", "Abime saygılarımla", "kasım-aralık ayları aidat", "Hizmetten alacağım vardı", "maklube" gibi ifadelere işaret edilen iddianamede, sanıkların bazılarının sosyal medyadan FETÖ'ye yönelik operasyonları eleştiren paylaşımlarda bulunduğu, örgüt lideri Fetullah Gülen'e ait fotoğraf ve açıklamaları paylaştıkları kaydediliyor.

İddianamede bunlar ve diğer deliller dikkate alındığında, "sanıkların FETÖ mensubu oldukları, aldıkları talimatlar doğrultusunda örgüte finansal destek sağlamak amacıyla himmet topladıkları, örgütün düzenlediği ev sohbetlerine örgüt mensubu olmayan kişileri götürerek örgüte eleman temin etmeye çalıştıkları" ifade edilerek, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılmaları isteniyor.