İzmir Adliyesinde "bazı hakim, savcı ve personeli fişledikleri", "bazı dosyalardaki bilgileri örgüte aktardıkları" iddialarına yönelik Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan davada, 3'ü tutuklu 8 sanığın savunmalarının alınmasına başlandı.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, "terör örgütü üyesi olmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "bazı dosyalardaki bilgileri örgüte aktarmak" suçlamalarıyla yargılanan tutuklu sanıklar Y.K, M.F.S. ve T.A. bazı müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmada sanık ve müştekilerin kimlik kayıtlarının ardından savunmaların alınmasına başlandı.
Tutuklu sanık Y.K, 17-25 Aralık'ta hükümete yönelik gerçekleştirilen eylemin darbe girişimi olduğunu, kendisinin Cumhurbaşkanı ve devletine aşık biri olarak tanındığını, FETÖ'ye üye olduğu iddiasını kabul etmediğini söyledi.
FETÖ'nün sohbetlerine 2011'de üç kez gittiğini, 27 yıllık arkadaşı olan avukatı Hasan Erdoğan'ın uyarıları üzerine bir daha sohbetlere katılmadığını söyleyen Y.K, bu tarihten sonra hayatının FETÖ ile mücadelede geçtiğini, mensubu olduğu sendikanın paralel devlet yapılanmasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini, kendisinin de bu doğrultuda çalışmalar yürüttüğünü iddia etti.
2015 ocak ayında sendika seçim çalışma listelerinde faaliyetlerin normal seyrinde notlar aldığını, FETÖ ile bağlantılı olduğunu düşündüğü kişiler dışında kimseyi fişlemediğini, kimseye iftirada bulunmadığını iddia eden Y.K, "Paralelci olduğuna inandığım şahıslarla ilgili neler yapabileceklerini bildiğim ve gördüğüm olumsuzlukları devletin ilgili birimlerini ilettim. Başkalarının hakkı zayi olmasın diye koşturdum ama bir tanığın ifadesiyle 7 aydır tutuklu bulunuyorum. Kişisel husumet nedeniyle burada yargılanıyorum. Telefonumda lehime olacak delil niteliğindeki mesajlar, uyarılara rağmen, toplatılmadı. 23 yıllık devlet memuruyum, benim de mutlaka hatalarım olmuştur fakat şu an ağır suçlamalarla karşı karşıyayım. Kimsenin elini, eteğini öpmediğim için başıma bunlar geldi." dedi.
Y.K, kendisinin "paralel yapıyla ilgisi var" dediği şahısların çoğunun FETÖ'nün darbe girişimin ardından tutuklandığını ya da görevden uzaklaştırıldığını aktararak, örgütün adliyeye tayini olabilecek müdürleri ya da kritik yerlere gelebilecek şahısları tesadüfen değil örgütle bağlantı derecesine göre seçildiğini belirtti.
Tutuklu sanık M.F.S. ise hakkındaki suçlamalara yönelik somut bir delilin bulunmadığını, iftiraya uğradığını, finansal destek vermediği FETÖ'ye üye de olmadığını söyledi.
Tutuklu T.A da milliyetçi yapıya sahip biri olduğunu, devlete karşı olan örgütle bağının bulunamayacağını, kimseyi fişlemediğini, yargılandığı sanıkları gözaltında tanıdığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmesi için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
Operasyon
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, "FETÖ/PDY üyelerinin adliyede kadrolaşması, fişleme yapması ve dosyalardaki bazı bilgilerin örgüte aktarılması" iddiaları üzerine 23 Şubat 2015'te İzmir'in Karşıyaka, Torbalı, Menemen ilçeleri ile Manisa'da operasyon gerçekleştirilmişti.
Zanlıların, savcı ve hakimler hakında da "FETÖ ile bağlantılarına göre" fişleme yaptıkları, FETÖ'ye yönelik soruşturmalarla ilgili bilgileri UYAP sistemi üzerinden temin ederek örgüte aktardıkları, adliyeye personel alımına yönelik mülakatları etkilemek ve FETÖ üyelerinin önünü açmak amacıyla yüksek puan alan diğer adayları "FETÖ üyesi" gibi gösterip elenmelerini sağladıkları iddia edilmişti.
Operasyon kapsamında yapılan aramalarda İzmir'deki "delillerin karartılmasına yönelik dava" ile ilgili hakim, savcı ve adliye personeli hakkında belgeler ele geçirilmişti. Operasyonda gözaltına alınan 3'ü tutuklu 8 sanık hakkında dava açılmıştı.
Son Dakika › Güncel › Fetö/pdy'nin 'İzmir Adliyesi'ndeki Fişleme' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?