Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında, sanıklardan eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca savunmasını tamamladı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Hidayet Karaca ile Dilaver Azim, Kazım Avcı, Alaeddin Kaya, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Karaca, 13 Şubat Pazartesi günü başladığı ve bazı tanıkların dinlenmesi dolayısıyla zaman zaman ara verdiği savunmasını tamamladı.
Yasalara uygun şekilde kurulan ve denetlenen bir televizyon kanalında yöneticilik yaptığını anlatan Hidayet Karaca, görev yaptığı şirketlerde suç işlendiğine, örgütsel faaliyet sürdürüldüğüne tanıklık etmediğini ifade etti.
İddianamede "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ile suçlandığını hatırlatan Karaca, tutuklanmasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen suçlamaya ilişkin somut delillerin ortaya konulamadığını iddia etti.
Hidayet Karaca, "Benim şiddet içeren eylemim nedir? Buna nasıl iştirak etmişim? Türk Ceza Kanunu'nun 309'uncu maddesine göre devletin düzenini yıkacak vahim derece eylemin yapılması gerekiyor. Konumum itibarıyla bunu yapmam mümkün değil, ben gazeteciyim." diye konuştu.
"FETÖ hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı yok"
FETÖ/PDY adında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını öne süren Karaca, tutuklandıktan bir yıl sonra Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararları ile "Gülen hareketinin" "Fetullahçı Terör Örgütü" olarak ilan edildiğini kaydetti.
Eğitim faaliyetleri dolayısıyla geçmişte "Gülen hareketini" takdir ettiğini belirten Hidayet Karaca, dünkü duruşmada Hüseyin Gülerce ve Latif Erdoğan'ın dinlendiğini anımsatarak, "Tanıklardan bazıları askeriye için personel yetiştirdiğini, bir diğeri ise Türkiye genelinde konferanslar verdiğini söyledi. 10 yaşından beri (cemaatin) içinde olduğunu söylüyor. En sonunda da 'Böyle oldu' deyip, uzak kalıyor. ya o süreçte suç işlenmişse ne olacak?" sorusunu yöneltti.
Bank Asya'daki hesabına ilişkin, "Her Türk vatandaşı mevduatını yasalar çerçevesinde kurulmuş, istediği kurumda tutabilir." diyen Karaca, bu bankadan gazeteci Nagehan Alçı ve bazı bakanların da kredi aldığını iddia etti.
Hidayet Karaca, "Onlar hakkında dava yok ama Hidayet Karaca'nın maaşını oradan alması MASAK konusu oluyor." dedi ve şunları kaydetti:
"Hiçbir terör örgütüne katılmadım, tasvip etmedim. Demokrasi ve hukukun yanında oldum. Hayatım herkesin önünde geçti. Gizli kapaklı işim olmadı. Verilemeyecek hesabım yok. Ben ne yapmışım? Gerçek hayatta beni silahla ilişkilendirmeyen savcılar, filmler, diziler, senaryolar üzerinden beni silahla ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Kim ne yaptıysa cezasını çeksin. 17 Aralık'ı yapan, 25 Aralık'ı yapan, 15 Temmuz'u gerçekleştiren, kara para aklayan, zimmetine para geçiren kim varsa mahkemede hesabını versin. Benim bu olayları savunmam, bu olayların arkasında olmam mümkün değil."
Karaca, savunmasını tamamlamasının ardından Silivri Cezaevine gönderilmek üzere mahkeme salonundan çıkarıldı.
Bazı avukatların, çapraz sorgusu yapılmadan Hidayet Karaca'nın götürülmesine karşı çıkması üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Karaca'nın gelecek duruşmada da mahkemede hazır edilmesi için müzekkere yazacaklarını söyledi.
Karaca ise tarafların sorularını sesli ve görüntülü sistem üzerinden yanıtlayabileceğini ifade etti.
Duruşmada daha sonra beyanları alınan tutuklu sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulundu, araştırılmasını istedikleri konuları dile getirdi.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, tutuklu sanıkların üzerine atılı "suçun niteliği", "kuvvetli suç şüphesi", "delillerin toplanmamış olması", "bu aşamada adli kontrolün yeterli olmayacağı", "sanıkların delilleri karatma" ve "kaçma şüpheleri" nedeniyle tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Savcı Şafak, Gülseven Yaşa, Ergün Poyraz, Zübeyr Kındıra ve Hüseyin Buzoğlu'nun da davaya katılma talebinin kabul edilmesi yönünde mütalaada bulundu.
Heyetçe yaptıkları müzakerenin ardından Başkan Giray, ara kararları açıkladı.
Buna göre, sanıklar Hidayet Karaca, İlhan İşbilen, Dilaver Azim, Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy ve Kazım Avcı'nın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Bununla birlikte "KPSS davası", "MİT tırlarının durdurulması davası" ve "17/25 Aralık kumpas davalarının" dosyalarının istenmesine, yazar Fehmi Koru ile eski Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok'un tanık olarak dinlenmesine ve davaya katılmak isteyen müştekilerin taleplerinin kabul edilmesine karar verildi.
Hazırda bulunmayan sanıklar hakkındaki yokluğunda tutuklama ve yakalama kararlarının devamını kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 27, 28, 29, 30 ve 31 Mart tarihlerine erteledi.
İddianame
İddianamede, aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu sanıkların, "Anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl 1'er aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
FETÖ çatı iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir "cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni" kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.
Son Dakika › Güncel › Fetö/pdy Çatı Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?