Fetö'nün Darbe Girişimine Tepkiler

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

etullahçı Terör Örgütü (FTÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişimine karşı Antalyalıların Cumhuriyet Meydanı'ndaki gösterilerinden detay görüntüler

FETÖ darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan 26 yaşındaki polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın babası Emniyet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılınç konuşması FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan 26 yaşındaki polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın babası Emniyet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılınç, "Seçilmiş bir Cumhurbaşkanımıza kumpasta bulunup, sizleri esir alıp, bu toprakları birilerine peşkeş çekmek isteyen, bu zamana kadar dost gibi görünüp de en büyük ihanet içerisinde bulunan bu kişilere sakın ve sakın aldanmayın." dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü (FTÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişimine karşı Antalyalıların Cumhuriyet Meydanı'ndaki gösterileri sürüyor. Türk bayrakları taşıyan vatandaşlar, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından darbe girişiminde şehit olanlar için mevlidi ve Kur'an-ı Kerim tilavetini dinlediler.

FETÖ darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan 26 yaşındaki polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın babası Emniyet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılınç, annesi Meltem Kılınç, kardeşleri Mehmet Onur ve Gamze Kılınç da etkinliğe katıldılar.

Şehit babası Kılınç, burada yaptığı konuşmada, çocuğunu bugün kendi elleriyle toprağa verdiğini anımsatarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bayrağı, sancağı ve toprağı için mücadele eden insanlar olduklarını söyledi.

Emniyet teşkilatında 29 yıldan beri görev yaptığını ve görevi boyunca bu devlet, bayrak, sancak için, ezanların susmaması için şehitlik ve gazilik istediğini dile getiren Kılınç, şehitliğin kendisine değil oğluna nasip olduğunu ifade etti.

Kılınç, 26 yaşındaki oğlu Muhammed Oğuz'un emniyet teşkilatında kendisi gibi polis olmasını istediğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Bu memlekete gerektiğinde bizler canımızı ve kanımızı vermek için yola çıktık. Bu vatan toprakları için, bu cennet vatan için yeri geldiğinde can veremiyorsak, kan veremiyorsak bu güzel memlekette yaşama hakkımız yoktur demektir. Benim evladım, ihanet eden şebekelere karşı 5 yıldan beri mücadele etmekteydi. Bana dün itibariyle yaptığımız son telefon görüşmesinde, 'Baba ihanet edenlere karşı yola çıkıyorum, seni de Allah'a emanet ediyorum' diye 15 saniyelik bir telefon görüşmesi yaptım. Çocuğum yarım saat sonra çatışmada şehit oldu. Silahındaki son mermiye kadar, kendisini teslim almak isteyen ihanet şebekelerine karşı bu milletin dinini, imanını sömürmek suretiyle belirli bir yer edinmeye çalışan, kalleşçe, insafsızca, merhametsizce bu devlete ihanet eden birileri tarafından, halen daha korunmakta olan, ihanet eden şerefsizlerin yetiştirmiş olduğu o insanlara karşı son kurşununa kadar sıktı. Ancak atılan F-16'ların atmış olduğu bombalar sonucunda benim çocuğum çatışa çatışa, mermi sıka sıka şehit oldu. Ne mutlu bana."

"Bu memlekette darbe yapamazsınız"

Çocuğunun "Siz bu memlekette darbe yapamazsınız. Bu devletin gerçek sahipleri, vatan evlatları halkımızdır." diyerek son kurşunu sıktığını vurgulayan Kılıç, o anda vatandaşların evlatlarının orada bulunan polislere yardıma gelerek göğüslerini siper ettiğini ifade etti.

Kılınç, şunları kaydetti:

"Emniyet teşkilatı, sizler olmasaydınız, belki de başaramayacaktı. Bütün arkadaşları şehit olacaktı. Ancak zor zamanlarda meydanlarda bulunan sizler, birilerinin oyununu kesinlikle bozdunuz. Bu tutum ve davranışlar olduğu müddetçe bundan sonra sonsuza kadar Türkiye Cumhuriyeti devleti bayrağı, sancağı altında yaşamaya devam edecektir. Hiç şüpheniz olmasın. Benim gibi şehit babası, eşim gibi şehit anaları olduğu müddetçe bu milleti, devleti, toprağı kimse bölemeyecektir Allah'ın izniyle. Allah her zaman bizimle birlikte olacaktır. Çünkü onların oyunları her zaman bozulmuştur. Göklerden gelen bir karar vardır. O göklerden gelen kararlar, bizlerle birliktedir. İnşallah bizlerle birlikte olmaya devam edecektir. Çünkü İslamiyetin, Müslümanlığı son kalesiyiz. Bu kale düştüğü anda İslamiyet ve Müslümanlık bitmiştir demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, diğer devletlerden bir farkı vardır. Bizler her zaman için onlara öncülük yapmışızdır. O gariban, aç, mazlum insanlara bizler her zaman için ağabeylik yapmışızdır. Olmaya da devam edeceğiz. Yeter ki sizler birlik ve beraberliğinizi bozmayın. FETÖ denen, alçak ve şerefsizler bu devlete, kendilerine cennet vaat etmek suretiyle aldatılmış olan o hainlerle birlikte, sizleri aldatmaya sakın kalkışmasın, başaramayacaklar. Sizdeki bu inanç, bu vatan sevgisi sönmeyecek."

Meydanları dolduran halkın, darbecilerin cesaretini kırdığını vurgulayan Kılıç, "Allah bizlerle birlikte oldu. Eğer onların girişimi başarılı olmuş olsaydı, sizler ve bizler şu anda yoktuk. O acımasız, kalleşçe, haince, şantaj ve kumpaslarla bu memlekete saldıran insanların vicdanı ve merhameti yoktur. Onları kendim, 20 yıldır takip ediyorum. Çok acımasız, PKK'dan daha da lanet bir örgüttür. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanımıza kumpasta bulunup, sizleri esir alıp, bu toprakları birilerine peşkeş çekmek isteyen, bu zamana kadar dost gibi görünüp de en büyük ihanet içerisinde bulunan bu kişilere sakın ve sakın aldanmayın. Bizler bunların inine girildi. Binlercesi arkadaşlarım tarafından teslim alındı. Bunlara Allah fırsat vermesin." diye konuştu,

AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç, Antalya İl Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer, kurum müdürleri, sivil toplum temsilcilerinin de destek verdiği programda, Antalya Büyükşehir Belediyesi mehter takımı kısa bir gösteri sundu.