Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 11 Ağustos'ta Sivas'ta tutuklanan Hafik İlçe Emniyet Amir Vekili Ercan Orhan Aydın, 17 Aralık operasyonundan sonra örgüt içindeki devrelerinin ve sohbet grubundaki "abiler"in kendilerine iş yavaşlatmaları, rapor almaları ve işi sahiplenmemeleri yönünde talimatlar verdiğini itiraf etti.
"KENDİMDEN UTANIYORUM"
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından 17 Temmuz'daki "milli iradeye saygı yürüyüşü"ne de katılan Aydın, emniyetteki ifadesinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini, 15 Temmuz darbe girişiminde yapılanları dış güçlerin desteklediğini, maşa olarak kullanılan FETÖ'nün gerçek yüzünü geç de olsa gördüğünden dolayı kendinden utandığını belirtti.
GEÇ DE OLSA GERÇEK YÜZLERİNİ GÖRMÜŞ
Soruşturmayı yürüten görevlilere ve devlete yardımcı olmaya karar verdiğini aktaran Aydın, eli kanlı terör örgütünün en büyük silahı olan gizlenme, yalan söyleme ve iftira atma durumlarını geç de olsa gördüğünü ifade etti.
ÖĞRENCİ EVİNDE TANIŞMIŞ
Başarılı bir öğrenci olduğunu, ortaokulda bir öğretmeninin tavsiyesiyle ders çalışmak üzere gittiği öğrenci evinde "Fethullah Gülen cemaati"yle tanıştığını dile getiren Aydın, polis kolejine kayıt yaptırdıktan sonra aynı öğretmenin kendisini ziyarete geldiğini, o öğretmenin tanıştırdığı devre arkadaşlarıyla çarşı izinlerinde evlere gidip sohbet programlarına katıldığını kaydetti.
HİMMET TALEP ETTİLER
Aydın, sohbetlere toplu halde gitmemeleri konusunda kendilerine uyarılarda bulunulduğunu, mezun olup göreve başladıktan sonra "himmet" adı altında eğitim gören fakir çocuklar için maaşından belirli kısmın gönüllülük esasına göre talep edildiğini bildirdi.
EŞİNİ DE ONLAR BULMUŞ
Askerlik görevini yaptıktan sonra evlenmeye karar verdiğini ve uygun bir eş bulmak için örgüt içindeki birisine bu isteğini söylediğini anlatan Aydın, eşiyle o kişinin yönlendirmesiyle tanışıp evlendiğini ifade etti.
17 ARALIK OPERASYONUNDA MİTHAT AYNACI ETKİSİ
Emniyetteki şubelere alım için mülakat yapıldığı sırada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesine geçmek için form doldurduğunu, sonrasında Güvenlik Şube Müdürlüğünde göreve başladığını ve o dönem emniyet amiri olan Mithat Aynacı ile görev yaptığını dile getiren Aydın, darbe girişimi sırasında bir tankın içinde askeri üniformayla yakalanan eski İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Mithat Aynacı hakkında şu bilgileri verdi:
"Mithat Aynacı, şube içerisinde şube müdürü kadar söz sahibi olan birisiydi. Kendisinin neden bu kadar söz sahibi olduğuna bir anlam veremiyordum ancak darbe girişimi sırasında kendisinin askeri bir tanktan çıkıp sonradan tutuklandığını öğrenince Fethullah Gülen cemaatinin önde gelen birisi olduğunu ve şube içerisinde cemaat adına söz sahibi olduğunu anladım. 17 Aralık 2013 günü idari büro beni arayarak görev olduğunu söyleyip saat 04.00 sıralarında şubede olmamı istedi. Toplantı, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün yemekhane bölümünde yapıldı. Orada bulunan bütün personele görev dağılımına göre evrakları kapalı zarf içerisinde verilerek yakalama yapılacak olan yerlere ekipler sevk edildi. Ben de bana bağlı olan 4-5 kişilik ekiple yakalamam gereken Üsküdar ilçesinde bulunan bir şahsın ikametine gittim. Sonra ilgili evrakları soruşturmayı yürüten Mali ve Organize Şube görevlilerine teslim ettik. Ben hükümet aleyhine bir soruşturma yürütüldüğünü, haberlerde gözaltına alınanların isimlerini duyduktan sonra anladım. 17 Aralık sürecinden sonra sohbetlere nadiren katıldık. 17 Aralık'tan önce sohbetlerdeki grup sorumlumuz olan kişi değişti. Bu şahıs sohbetlerde cemaatin prensip kararı alarak AK Parti'nin karşısındaki güçlü parti hangisi ise ona oy verilmesi gerektiğini, çevremizdekilerden bu şeklide oy vermelerini istememizi söyledi."
BYLOCK PROGRAMINDAN HABERLEŞMİŞLER
Aydın, 17 Aralık operasyonundan sonra örgüt içerisinde ByLock isimli telefon programından haberleşme sağlandığını belirterek, şunları kaydetti:
"17 Aralık'tan sonra cemaat içindeki devrelerim ve sohbet grubundaki abiler bizlere işleri yavaşlatmamızı, rapor almamızı ve işleri sahiplenmememizi söylemeye başladı. O dönem cemaatin bu tavırlarından rahatsız oldum. 17 Aralık olayları sırasında cemaat gizlilik doğrultusunda haberleşmeyi ByLock isimli program üzerinden sağlıyordu. Bu program benim telefonuma da kuruldu. Program, mesajları otomatik siliyordu. Telefonumu satıp yeni telefon aldığımda bu program yeniden getirilip yeni aldığım telefona kuruluyordu. Artık bu iş cemaat içerisinde rutin hale gelmişti."
Ercan Orhan Aydın, daha sonra Sivas'a tayin olduğunu, Hafik İlçe Emniyet Amirliğindeki görevi sırasında da örgüt mensuplarının kendisiyle irtibata geçtiğini ve sohbetlere çağrıldığını belirtti.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında da ByLock grubundan olayların seyrine yönelik yazışmalar yapıldığını, Mithat Aynacı'nın tank içinden çıkması gibi konuların program üzerinden grup üyeleriyle paylaşıldığını anlatan Aydın, tayin olan personelin gittiği yerde kendisinden sorumlu olacak sözde imamlara yönlendirildiğini, telefonuna ByLock programı yüklenen personele irtibat kurması gereken örgüt içindeki sorumluların kodlarının verildiğini ve program üzerinden sohbet grupları oluşturulduğunu ifade etti.
Son Dakika › Güncel › FETÖ'den 17 Aralık Sonrası 'İş Yavaşlatın' Talimatı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?