CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili düzenlemeyi "CHP daha hükümete gelmeden devlete nefes olmaya, haksızlığı, hukuksuzluğu gidermeye başlamıştır. Tükenmişlik sendromundan mustarip, metal yorgunu, beyin ölümü gerçekleşmiş bu hükümet; Sayın Genel Başkanımızdan sufle almadan artık adım atamaz hale gelmiştir" diye değerlendirdi. Öztrak, Suriye hükümeti ile Türkiye'nin temaslarına ilişkin ise "O günlerde meydanlarda Rabia diyerek sallanan dört parmak, bugün doların yeşili için cebe sokuldu…Bugün Mısır'la konuşabilmek için Katar'a Suriye ile konuşabilmek için Rusya'ya ricacı hale geldik. Ülke olarak büyük bir itibar kaybına uğradık" dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, gündemdeki konulara ilişkin şunları söyledi:
"2022 YILININ KÖTÜ GEÇTİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ: 2022, gerçekten çok kötü bir yıl oldu. Bu yıl; ucube tek kişilik yönetim sisteminin en kötü yüzüyle karşılaştık. Devlette yönetim krizi derinleşti. Haksızlık, hukuksuzluk, sarayın vesayeti altındaki yargıçlar eliyle zirve yaptı. Ekonomik kriz 85 milyonu perişan etti. Orta direk yok oldu. Yoksulluk tabana yayıldı. Mutfaklardaki yangın evleri kavurdu. Cumhuriyet tarihimizin en kötü buhranlarından birini bu yıl yaşadık. 2022 buhranı tarihin en derin buhranlarından biri olarak anılacak. 2022 buhranını bu millete yaşatanlar, maşeri vicdanda unutulmayacak. Oysa 2022 başladığında; yalan imparatorluğunun şahı, ucube hükümet sisteminin başı AK Parti Genel Başkanı 'Kur da düşecek, faiz de düşecek' diyordu. 2022'de ne kur düştü, ne de milletin sırtındaki faiz yükü düştü. Aksine her ikisi de katlandı.
SÖZÜ SÖYLEYEN LENİN, UYGULAYICISI ERDOĞAN OLDU: 'Bir ülkeyi tek kurşun atmadan, yok etmenin en kolay yolu parasını ezmektir'. Bu sözü söyleyen Lenin, uygulayıcısı ise Erdoğan oldu. Erdoğan; 'Faiz sebep, enflasyon netice' dedi. Koskoca ülkeyi, bir safsatayla idare etmeye kalktı. Milli paramızı ezdi geçti. Erdoğan, düşmana tek kurşun attırmadan, 85 milyonun satın alma gücünü, ülkemizin geleceğini, hayallerini, umutlarını yok etti. İşte en güncel örnek. Kuzey komşularımız savaşta. Rusya, Ukrayna'yı işgal etti. Tüm dünya, Rusya'ya ambargo üstüne ambargo koydu. Yıl biterken ambargolarla ezilen Rusya'da enflasyon yüzde 12. İşgal edilen Ukrayna'da enflasyon yüzde 26,5. Bizde enflasyon o da TÜİK'in saray makyajlı rakamlarıyla Yüzde 84,5. Erdoğan, ülkemize savaşın veremeyeceği zararı verdi. Türk lirası 2022'de Gürcistan'ın Larisi karşısında yüzde 44, Afganistan'ın Afganisi karşısında yüzde 42, Papua Yeni Gine'nin Kinası karşısında yüzde 32, Mozambik'in Metikali karşısında yüzde 32, Bulgar Levası karşısında yüzde 30 değer kaybetti. Milli paramızın eriyen satın alma gücü nedeniyle, bugün tüm sınır illerimiz neredeyse yağmalanıyor. Gürcistan Başbakanı, 'Türkiye'den gelen ucuz ilaçlar sayesinde, Gürcistan'da ilaç fiyatları yüzde 60, yüzde 80 düştü' dedi. Ama bizim insanlarımız eczanelerimizde ilaç bulamıyor. Trakya'da hemşerilerim peynirin yanına yaklaşamıyor. Ama Bulgaristan'dan gelen komşularımız, peynir kalıplarını istifleyip, ülkesine götürüyor.
SARAYIN KİBİRLİSİ VE BEKÇİSİ…: Yarın yılbaşı kutlanacak. Benim ülkemin parası pul edilerek soyulan namuslu insanları, aziz milletimiz evde sofraya ne koyacağını, çoluğuna çocuğuna ne yedireceğini düşünürken, oteller, eğlence yerleri komşu ülkelerden gelenlerle dolacak.
Saraylarında doğum günleri kutlayıp, 99 gül gölgesinde birbirlerine pasta kesen sarayın kibirlisi ve bekçisi milletimizi evde yeni yılı kutlayamaz hale getirdi.
ATADAN DEDEDEN MALI SATTI: Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümete nasip olmayacak kaynakları kullandı. İçeriden dışarıdan 125 milyar dolar borçlandı. Atadan dededen kalan milletin malını mülkünü 63 milyar dolara sattı. Kendinden önce işbaşına gelen tüm Cumhuriyet Hükümetlerinin 79 yılda kullandığı paranın yaklaşık 4 katını toplam 2 trilyon 718 milyar dolarlık kaynağı 20 yılda yedi bitirdi.
DÖRT PARMAK CEBE SOKULDU: Genel Başkanımız daha 2012'de Erdoğan'ı açık bir mektup yazarak uyardı. Suriye'de yaşan olayların ekonomiden, sosyal dengeye kadar ülkemize olumsuz etkilerine dikkat çekti. İç savaşın genişleyerek bir bölünmeye hatta uluslararası bir ihtilafa dönüşme riskini anlattı. Suriye için çözüm önerilerimizi ortaya koydu. Saray tüm bu önerilere kulaklarını tıkadı. Üstüne hakaret etti. 'Emevi Camii'nde namaz kılacağız' dedi. 5 milyon Suriyeli ülkemize girdi. Afganlı, Pakistanlı, Bangladeşli, Faslı, Cezayirli şehirlerimizde gettolaştı. ve o günlerde meydanlarda Rabia diyerek sallanan dört parmak, bugün doların yeşili için cebe sokuldu. Dün, bütün ülkelerle aracısız görüşebilirken tüm ülkelerin dostluğunu aradığı bir ülkeyken bugün Mısır'la konuşabilmek için Katar'a Suriye ile konuşabilmek için Rusya'ya ricacı hale geldik. Ülke olarak büyük bir itibar kaybına uğradık.
En son İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaşananlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne çökebilmek için ardı ardına aklın havsalanın almayacağı kumpaslara girişiyorlar. YSK eliyle İstanbullunun iradesini gasp etmek istediler. İstanbullu bu milli irade gaspına cevabını en ağır şekilde sandıkta verdi. Ama hala akıllanmadılar. Milletimizin gözünün içine baka baka sarayın vesayeti altındaki savcıları, hakimleri kullanarak, kumpas üstüne kumpas tezgahlıyorlar. Önce seyyar hakimleri eliyle ipe sapa gelmez bir hakaret suçlamasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına ceza verdiler.
İSTANBUL'UN RANTINI ELE GEÇİRMEK İSTİYOR: Sarayın Fouche'si entrika fotoromanlarının başrol oyuncusu atama İçişleri Bakanı'nın ağzının suyu aktı. 'Hemen görevden alırım' dedi. Ama baktı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını görevden almak İstanbul'u CHP'nin elinden almak, İstanbullunun iradesine çökmek, milli iradeyi gasp etmek o kadar ucuz değil çakma Fouche yeni bir hukuk cellatlığına soyundu. AK Partili müfettişini İBB'nin üstüne saldı. Biz bu entrikacı atama bakanın saçma sapan iddialarını hiçbir şekilde ciddiye almıyoruz. Ama bu kumpasın; İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nu görevden almak, İstanbul'u CHP'nin elinden almak isteyen sarayın kibirlisine ait olduğunu da görüyoruz. Sarayın kibirlisinin son bir çare olarak seçimden önce İstanbul'u hukuk kumpasıyla ele geçirmek, İstanbul'un maddi ve siyasi rantını seçimlerde kullanmak istediği açık.
AYARIYLA OYNADIĞINIZ KANTAR BİR GÜN SİZİ DE TARTAR: Bunun içinde kullandığı maşa atama bakan. Suyu bulandırıp, balık avlamaya çalışan bu çakma Fouche'ye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız hukuk çerçevesinde verilmesi gereken cevabı verdi. Yaptığı hukuksuzlukları, haksızlıkları, gözler önüne serdi. Bu son kumpasla sarayın yetkilerini partizan emelleri için nasıl kullandığı güvenlik bürokrasisini de bu hukuk dışı çabalarına alet ettiği İstanbul'a nasıl çökmek istediği ayan beyan ortaya çıktı. Biz bu kumpasa hukuki ve siyasi cevaplarımızı kararlılıkla vermeye devam edeceğiz. Bu kumpasçılara şunu hatırlatalım. İstanbul, İstanbullunun iradesi millet iradesi büyük lokmadır. Midenize oturur. Bugün oturduğunuz o koltuklara güvenip de hukuku katletmeye yeltenmeyin. Ayarıyla oynamaya kalktığınız kantar, gün gelir sizi de tartar.
SARAY SONUNDA HAVLU ATTI: Hakikati gören gözler için, burada alınacak nice ibretler vardır. Erdoğan'a evin dışında kirlettiği sudan içirilenler yetmedi. Evin içinde de kirletilen sudan içirilmeye başlandı. Erdoğan daha önce emeklilikte yaşa takılanlara etmedik hakaret bırakmadı. EYT'lilere haklarını 'Seçimi kaybedeceğini de bilse vermeyeceğini' söyledi. 'İskandinav ülkeleri bundan battı' gibi aslı astarı olmayan laflar etti. Ama EYT'lilerin örgütlü mücadelesi yılmadan sürdü. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu konuyu ısrarla takip etti. Hak arama mücadelelerine her türlü desteği verdi. Ülkenin gündeminde tuttu. Seçimi kaybedeceğini anlayan milletin haline çözüm üretemeyen saray sonunda havlu attı. Hem EYT'lilerin örgütlü gücü hem de Sayın Genel Başkanımızın ısrarıyla emeklilik hakkını verdi. EYT 'lilere 'Türedi' diyen sarayın kibirlisi tükürdüklerini de yalayıp, yuttu. Artık şu bir vakıadır. CHP daha hükümete gelmeden devlete nefes olmaya, haksızlığı, hukuksuzluğu gidermeye başlamıştır. Tükenmişlik sendromundan mustarip, metal yorgunu, beyin ölümü gerçekleşmiş bu hükümet; Sayın Genel Başkanımızdan sufle almadan artık adım atamaz hale gelmiştir.
"SON YURTDIŞI SEYAHATLERİNDE VİZYONUN TEMELİ ATILDI": Bu yılın ilk 10 ayında, yabancıların ülkemize net doğrudan yatırımı 6 milyar 300 milyon dolar. Ama aynı dönemde ülkemize kaynağı belirsiz para girişi 21 milyar dolar. Biz son derece kararlıyız. Sahip olduğumuz üstünlükleri ülkemizin potansiyelini çok iyi biliyoruz. İnsanımıza güveniyoruz. 4,5 saatlik uçuş mesafesinde 58 ülkeye 1,5 milyarlık nüfusa 22 trilyon dolarlık bir pazara erişim imkanı olan bir ülkede yaşıyoruz. Biz, CHP olarak; kısa sürede makro-ekonomik istikrarı sağlayacağız. Ekonomide öngörülebilirliği ve güveni temin edeceğiz. Genç ve dinamik iş gücümüzle küresel arenada rekabet eden iş insanlarımızla eşsiz coğrafi konumumuzla ülkemizi hak ettiği zenginliğe kavuşturacağız. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden dizildiği şu günlerde oluşturacağımız güçlü demokratik kurum ve kurallarla Afro- Avrasya'nın en önemli arz ve tedarik merkezi olacağız. Genel Başkanımız; son yurtdışı seyahatlerinde bu büyük vizyonu gerçekleştirecek siyaset üstü birlikteliğin temellerini attı."
"ŞIK İLE KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞTÜ"
Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye İşçi Partisi'nin Millet İttifakı'na katılacağı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile görüştüğü yönündeki iddiaların sorulması üzerine Öztrak, "Genel Başkanımızın, Ahmet Şık ile görüştüğü doğru. Ama sizin de söylediğiniz gibi içerik konusunda söylenenler iddiadan ibaret. Biz iddialar üzerine konuşmayız" dedi.
Öztrak, emekliler ve memurların zam oranlarına ilişkin CHP'nin bir çalışması olup olmadığına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Geçen yıl ve bu yıl; memurlarımız, emeklilerimiz bir enflasyon tsunamisinin altında kaldı. TÜİK'in makyajlı rakamlarına göre yapılan artışlarla milletimiz, emeklilerimiz, memurlarımız hayat pahalılığı altında ezildi. İTO'nun ücretliler geçinme endeksi yüzde 100'ün üzerinde artarken sarayın makyajlı enflasyonu yüzde 80'in biraz üzerinde. Bunu yapanlar kul hakkına girdiler. Hükümet TÜİK eliyle memurun ve emeklilerin cebinden çalmaya devam ediyor. Vaziyet ortada. Açlık sınırı 8 bin lirayı geçti. Asgari ücret 8 bin 500 lira oldu. Emeklilerimizin ve memurlarımızın bu kayıplarını telafi edecek, büyümeden onlara pay verecek aylık ve maaş artışının mutlaka yapılması gerekir."
"13. CUMHURBAŞKANI ALTILI MASANIN ADAYI OLACAK"
Öztrak, soru üzerine; "Aynı masanın etrafında oturan tüm liderler ortak hedeflerinin bu masadan tek adayın çıkması olduğunu defalarca açıkladılar. Kamuoyuna bunu sürekli tekrarladılar. Yine Sayın Davutoğlu da son yaptığı açıklamada A planımız da, B planımız da tek aday dedi. Sayın Genel Başkanımız da 13. Cumhurbaşkanının altılı masanın adayı olacağını defalarca ifade etti. Buradan bir kere daha tekrarlayalım. 13. Cumhurbaşkanı altılı masanın adayı olacaktır" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Faik Öztrak: CHP Daha Hükümete Gelmeden Haksızlığı Gidermeye Başlamıştır. Hükümet, Genel Başkanımızdan Sufle Almadan Artık Adım Atamaz Hale Gelmiştir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?