Aksaray'da yüzde 80'i Arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen beldede köylüler ne ev yapabiliyor, ne yıkılan evlerini tamir edebiliyor, ne de hayvanlarına bir barınak yapabiliyor. Evleri yıkılan ve sit alanı olması nedeniyle hiçbir şey yapamayan köylüler yıkık evlerini bırakıp beldeden göç ediyor.
Aksaray'ın merkeze bağlı Ulukışla beldesi, 2004 yılında bölgede höyüklerin çıkmasından dolayı 1'inci derece sit alanı olarak ilan edildi. Yapılan araştırma ve çalışmalar sonrasında belde 2'inci derecede sit alanı olarak değiştirildi. 2004 yılından bu yana yıkılan evlerinde, bahçelerinde ve hayvan barınaklarında her hangi bir onarım yapamayan köylüler çaresizlik içerisinde bekliyor. Beldenin yüzde 80'i sit alanı olarak ilan edilirken, köyde her geçen gün nüfus azalıyor. Yıkılmak üzere olan evlerini kaçak olarak tamir etmek isteyen 24 ev sahibi ise sit alanını onarmak ve yeni yapı yapmaktan davalık oldu.
HAYVANLARIMIZ DIŞARIDA KALDI, BİZDE DIŞARIDA KALACAĞIZ
Belde nüfusunun giderek düştüğünü belirten Ulukışla Beldesi Muhtarı Mustafa Bekar, köylülerin evlerinin yıkıldığını ve evsiz kalması nedeniyle beldeyi terk ettiğini söyledi. Beldenin 2004 yılından bu yana sit alanı olarak ilan edildiğini ve halen sit olduğunu söyleyen muhtar Bekar, "2000'den bu tarafa kasabamız sit alanı olmaktadır. Sit alanı olması ile kasaba halkımız büyük sıkıntı çekmektedir. Buna paralel ekonomik gelişimde sağlayamamaktadır. Çünkü imar kesinlikle yok. İmar olmayınca imkanı olan köylülerimiz Aksaray merkeze göç etmek zorunda kaldı. Nüfusumuzda sürekli olarak artıyor. Yerleşim merkezlerimiz, imarlarımız olmak zorunda. İmar yapamıyoruz. İmar, sit alanı içerisinde bulunan bölgede olduğumuz yapamıyoruz. Birkaç kişi yapı olarak yaptı, onlarda Müze Müdürlüğü tarafından savcılığa verildi. Şu anda mahkemedeler. Halkımız çok sıkıntılı. Hiçbir hayvan barınağı dahi yapamıyoruz. Gelişmemiz yok, imkanlarımız olduğu halde bir hayvan barınağını dahi yapamıyoruz. Hayvanları çoğunlukla dışarıda kalıyor. Zirai aletlerimizde dışarıda. Bir hayvan barınağı yapamıyoruz, hububat ambarı yapamıyoruz, araç gereçlerimize garaj yapamıyoruz. Bu yüzden biz çok sıkıntılıyız. Hayvanlar dışarıda kalıyor, yıkık yerlerde kalıyor, uçuntu yerlerde kalıyor. Yani hayvanlarımızın da hayati tehlikesi var. Sokak ortasına da koyamıyoruz" dedi.
Şimdiye kadar birçok çalışma yapıldığını ifade eden Bekar, "Örneği kanalizasyon çalışması yapıldı. Bu çalışmalarda hiçbir tarihi esere rastlanmadı. Müze Müdürlüğü bize bir küp çıktığını söyledi. Bu kapsamda Müze Müdürlüğü tarafından bir rapor tutulmuş. Beldemiz bunun üzerine sit alanı olarak ilan edildi. Halkımız mağdur şekilde yaşamaya çalışıyor" diye konuştu.
23 EV SAHİBİ MAHKEMELİK OLDU
Beldede bir köylünün uçan hayvan barınağını tamir ettiği gerekçesi ile savcılığa verildiğini belirten Muhtar Bekar, "Hayvan barınağının bir tarafı uçmuş, onu tamir etti köylümüz ama onu mahkemeye verdiler. 23 kişi şu anda mahkemelik. 5-6 tanesi berat etti ama diğerlerinin mahkemesi sürüyor. Şimdi taş üstüne taş koyamıyoruz. Bu da kasabamızın gelişmesini engelliyor. Binalarımız hep yıkık ve yıkılmak üzere. Gördüğünüz gibi birçoğu da yıkıldı. Bir kısmı da yıkılmak üzere. Halkımızın nüfusu da artıyor, imara ihtiyacımız var. Yerleşim merkezi ihtiyacımız var. Bir çare bulunmasını arz ediyorum" şeklinde konuştu.
HER GÜN 3-5 GÖÇ OLUYOR
Belde sakinlerinden Faruk Emektar da, beldede hiçbir tarihi eserin olmadığını iddia ederek, "Beldeden alt yapı geçti. Kanalizasyon döşediler. 4-5 metre delinen yerler oldu. Hiçbir şey çıkmadı. Bizler mağduruz. Her şeyimiz açıkta kaldı. Buna bir çare bulmaları lazım. Hayvanlarımızı nereye koyacağız? 2004 yılından buyana mağduruz. Hiç kimse bir şey yapamıyor. Yağmur yağdığı zaman damlarımız akıyor, tadilat dahi yapamıyoruz. Buna yetkililerin bir çare bulması lazım. Bu köyde her gün 3-5 göç oluyor. Adam ne yapacak? Malı ve başı açık kaldı. Evlerini satmak zorunda kalıyor. Barınak yapamayınca adam ne yapsın. Köylüler mağdur durumda" ifadelerini kullandı.
Mehmet Bekar ise, beldedeki herkesin sit alanı olunmasından ötürü sıkıntılar çektiğini belirterek, "Yıkılan evlerimizi yapamıyoruz. Taş üstüne taş koyamıyoruz. Yerleşim alanı sit alanı olduğu için göç olmaya başladı. Hayvanlarımız çitli yerlere kapatıyoruz. Herhangi bir şey de yapamıyoruz" dedi.
KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI YAPILDI
Aksaray Müze Müdürü Yusuf Altın ise, beldenin 2004 yılında birinci derece sit alanı, 2008 yılında Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nce 2'inci derece sit alanı olarak kabul edildiğini belirterek, "Ulukışla Höyüğü yaklaşık 35,5 hektar, yani 354 bin 497 metre karelik bir alana sahip. Bu alanın yüzde 78'i 2'inci derece Arkeolojik sit alanı. Buradaki yapılaşma koşulları gereğince vatandaşlarımızın birçok evi bu 2'inci derecede sit alanında kalmaktadır. 1'inci ve 2'inci derecede Arkeolojik alanlarda yapılaşma koşulları belirli bir mevzuata tabidir. Bu mevzuat çerçevesinde artık bundan sonra bu bölgenin koruma amaçlı imar planı yapıldığından dolayı çok ciddi bir sıkıntı olmayacak. Aksaray milattan önce 8 bin 500'den günümüze kadar birçok tarihi üzerinde barındıran bir kentimiz. Bu kentte 148'e yakın höyüğümüz var. Ulukışla'da da ilk zamandan beri höyük alanına bir yerleşme olmuş. Bu yerleşme sonrasında da insanlar şu anda buralarda oturuyorlar. Oturdukları içinde tabi ufak tefek sorunlar ortaya çıkıyor. Ama artık bu beldenin koruma amaçlı imar planı var. Bundan sonra sıkıntılar en az seviyeye inecek. Artık vatandaşlarımız bundan sonra daha az sorunla karşılaşacaktır" şeklinde konuştu. - AKSARAY
Son Dakika › Güncel › Evleri Yıkılan Çiftçiler Köyü Terk Ediyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?