İsrail'de hükümetin yargı reformuna karşı protestolar sürüyor. İsrailli yazar Etgar Keret, ülke demokrasisinin tehdit altında olduğunu düşünüyor.Etgar Keret, İsrail edebiyatının süper starlarından biri. Berlin'deki Yahudi Müzesi şu günlerde ünlü yazarın yaşamı ve eserlerine ilişkin bir sergiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. 1967 İsrail doğumlu yazar siyasi konularda da öncü fikirlere sahip. Son haftalarda İsrail'de yoğun protestolara neden olan ve yargı bağımsızlığını baltalamasından korkulan hükümetin tartışmalı yargı reformu konusunda da öyle. Keret, Şubat aydında gazeteci Uri Schneider'e verdiği bir mülakatta "Bütün göstericilerin ortak bir özelliği var: Hiçbiri demokrasinin ellerinden alınmasını istemiyor" görüşünü dile getirmişti. Etgar Keret, Benyamin Netanyahu başbakanlığındaki sağcı ve aşırı sağcı dinci ortaklığındaki koalisyonun yargı bağımsızlığını sınırlayan ve hükümetin yetkilerini artıran reformunu protesto eden, ayrıca bu konuda İsrail'deki Alman ve İngiliz büyükelçiliklerine bir protesto çağrısı gönderen gruptan ve çağrının imzacılarından.
Söz konusu çağrıyı yaklaşık bin kadar İsrailli sanatçı, yazar ve entelektüel imzaladı ve ülkedeki Alman ve İngiltere büyükelçiliklerine gönderdi. Entelektüellerin bu çağrısında iktidarı yeniden devralan Başbakan Netanyahu'nun ziyaretini iptal etmeleri talep edildi. İsrail gazetesi Haaretz'in haberine göre, Netanyahu'nun Almanya ve İngiltere gezilerinin iptal edilmesini isteyen aydınlar, ülkenin tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşadığını ve ülkenin demokrasiden "teokratik bir diktatörlüğe" dönüşeceği endişesini paylaşıyor.
Çağrıya Etgar Keret dışında yine başka bir entelektüel David Grossmann ile heykeltraş Sigalit Landau gibi isimler de katıldı.
Ancak İsrailli sanatçı ve entelektüellerin çağrısına rağmen Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsrailli mevkidaşı Netanyahu'yu Berlin'de Perşembe günü kabul etti. Almanya Cumhurbaşkanı Frank- Walter Steinmeier da İsrail lideri ile Berlin'de bir araya geldi.
İçeride görüşme, dışarda protestolar
İsrail'de günlerdir protestolara neden olan yargı reformu hükümetin yetkilerini artırıyor, hukuk devletinin denetim yetkilerini de tırpanlıyor. Düzenlemeye muhalefet edenlerin getirdiği eleştiri, Netanyahu'nun sağcı, radikal dinci hükümetinin yargıyı zayıflatmayı ve demokrasiye zarar vermeyi amaçladığı. Aralık ayından bu yana iktidarda olan yeni Netanyahu hükümetinin yüksek mahkemelerde görev yapacak hakimlerin seçiminde de daha fazla söz sahibi olmayı hedeflediği belirtiliyor. En üst mahkeme olan Yargıtay'ın yetkilerinin azaltılması da söz konusu.
Netanyahu hükümeti ise eleştirilere "hakimlerin siyasete fazlasıyla karıştığı" iddiasıyla cevap veriyor. Öte yandan Başbakan Netanyahu, şu sıralar hakkında açıklan yolsuzluk davaları yüzünden yargıya hesap vermekle meşgul.
Yazar Etgar Keret, içinde bulunulan durumu "Bütün bir devlet tek bir adamın rehinesi ve bu adam kendini devletten daha önemli görüyor, Roma'daki Nero veya Caligula gibi" diye yorumluyor ve tepki gösteriyor.
"İsrail'deki protestocuların dünyayı anlatacak yazarlara ihtiyacı yok" diyen Keret sözlerini "Her liberal demokrat, başbakanın kontrolü altındaki bir üst mahkemenin zayıf bir mahkeme olduğu anlayabilir" şeklinde sürdürüyor. Benzer durumun başka alanlarda da geçerli olduğunu savunan Keret, "Mesela bir eğitim bakanlığı kadın düşmanı veya homofobik ırkçıları işe alırsa, o durumda mesela benim oğlum okulda kadın düşmanı ve homofobik dünya görüşlerini öğrenecektir. Bütün bu ilişkiyi anlamak için dahi olmaya gerek yok. Bunu herkes anlar" diyerek tepkisini tekrarlıyor.
Geniş çaplı protestolar düzenleniyor
Yazar Etgar Keret'in gözlemine göre İsrail'deki reform karşıtı gösteriler siyasi anlaşmazlıkları ortadan kaldırarak pek çok farklı grupları bir araya getiriyor. "Hayatımda bu kadar çok insanın katıldığı bir gösteride yer almamıştım. Solumda ağzında esrarlı sigarası ile bir Hipster, sağımda yüksek teknoloji alanında faaliyet yürüten bir iş insanı, arkamdaysa komünistler vardı" şeklinde izlenimlerini aktarıyor. "Zengininden fakirine, ordu mensuplarından savaş karşıtı vicdanı retçilere. Herkesi birleştiren demokrasinin kaybolup gitmesi yönündeki endişe" diye de ekliyor.
İsrail'deki gösterilerin dikkat çeken bir diğer yanı da çoğunlukla yaşlı kesimin sokakalara çıktığı. Keret'e göre özellikle onların sokağa çıkması çok makul, zira İsrail bir göç ülkesi:
"Buraya sonradan göç etmiş o insanların büyük kısmı, başka ülkelerde, demokrasilerin nasıl parçalandığına, çöktüğüne şahit olan insanlar. Dolayısıyla gösterilere yaşlı insanlar damgasını vuruyor. Haftadan haftaya yağmurda geliyorlar, soğuk dinlemeden geliyorlar. Çünkü onlar hükümetin planlarını hayata geçirmesi halinde ödenecek bedelin ne olduğunu iyi biliyor, belki de ondan onlardan çok kişi geliyor."
Radikal dinciler iktidarda
"1948'de kurulan İsrail devleti kendisini demokratik ve Yahudi bir ülke olarak tanımlıyor. Ama aslına bakarsanız hobi olarak demokratik bir Yahudi bir devleti" diye imalı bir gönderme yapıyor, Edgar Keret. "Dinci kesimle konuştuğunuzda size 'Demokrasi sadece geçici bir dönem' cümlesini kuruyorlar. 'Yahudilik ondan da önce vardı' diyorlar ve 'demokrasi sonrasında da var olacak' diye savunuyorlar. Demokrasinin zayıflayıp zayıflamadığı onların umurunda değil, zira onlara göre eninde sonunda karar verici zaten Tanrı" diye ünlü yazar sözlerini noktalıyor.
DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?
Son Dakika › Güncel › Etgar Keret: İsrail demokrasisi tehlikede - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?