Esnafın Geleceği Tehlikede - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Esnafın Geleceği Tehlikede

Esnafın Geleceği Tehlikede
11.07.2025 16:13

TESK Başkanı Palandöken, esnafın yokluğunun tüm sektörleri etkileyeceğini vurguladı.

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Esnafın yok olduğu zaman, o serviste çalışanların da yok olduğunu hesap etmek lazım. Çünkü bizim yanımızda çalışan bize rakip olur, işveren olur. Esnafın yanındaki bir tane çırak büyüdüğü zaman fabrikatör olur, sanayici, tüccar olur. Onun yanında yetişen onun yanında işçi olur. Onun için mesleki eğitime öncelik verilmesi lazım" dedi.

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Bursa'daki esnaf ziyaretinin ardından gazetecilerle bir araya geldi. El sanatları ve ustalık gerektiren mesleklerin artık tercih edilmediğini söyleyen Palandöken, "Hepimiz belirli yaşlara gelmiş esnaf, sanatkar kesimini hem temsil eden hem o dükkanda çalışan insanız. Ama biliyorsunuz yeni nesil, bu mesleklere artık rağbet göstermiyor. Artık böyle 50 senelik, 60 senelik, 80 senelik esnaf yok. Artık esnafın en uzun ömrü, açma kapama süresi 3 yıla indi. Yaş ortalaması, geleneksel yapıda olanların yaşı 65'in üstünde. Artık mobilya sektöründe hazır mobilya varken el zanaatlarına yönelmediği, konfeksiyon varken artık terziye ihtiyaç olmadığı gibi eylemler çıkarıyorlar. Ama eğer terzi olmasa o konfeksiyonu yapacak makaslar da herhalde yapay zeka olmayacak. Mutlaka onu çizecek, onu kalıba alacak, o bedeni verecek birisi lazım. Her şeyi yapay zekaya yaptırırsınız ama yapay zekayı da yapanın bir insan olduğunu unutmamak lazım. Yani teknoloji 'Bu sisteme hayır' demiyor ama bu sistem yapılırken, geleneksel sistemin bozulmadan revize edilmesi lazım. Yoksa bilgisayarınız bozulduğu zaman yine bir usta Mehmet Ağabeye ihtiyacınız olacak. Elektriğiniz bozulduğu zaman gene usta Ali'ye ihtiyacınız olacak. Pantolonunuz yırtıldı veyahut uzun geldiği zaman yaptıracak bir terziye, tıraş olmanız gerekiyorsa bir kuaföre ihtiyacınız olacak. Ekmeksiz kalamayacağınıza göre, fırıncıya ihtiyacınız olacak. Bunların hepsini robota yaptırın diyorsa o hayal olacak. Ben de böyle düşünüyordum, 'Televizyona bunun için adam mı yerleştirdiler?' diyordum. Ama şimdi onun çok daha farklısını eldeki telefonda görebiliyoruz. Demek zaman iyi hızlı ilerliyor. Zaman yayınına yetişmek için de altyapının yapılması lazım" diye konuştu.

'MESLEKİ EĞİTİME ÖNCELİK VERİLMESİ LAZIM'

Esnafın yok olduğu zaman, bütün sektörlerin de etkileneceğini söyleyen Bendevi Palandöken, "Esnafın yok olduğu zaman o serviste çalışanların da yok olduğunu hesap etmek lazım. Çünkü bizim yanımızda çalışan bize rakip olur, işveren olur. Orada çalışan işçi olur, onun aldığı asgari ücretle sonunda emekli olur. Esnafın yanındaki bir tane çırak büyüdüğü zaman fabrikatör olur, sanayici, tüccar olur. Onun yanında yetişen, onun yanında işçi olur. Onun için mesleki eğitime öncelik verilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

'MÜLK SAHİBİ KAZANCININ VERGİSİNİ VERİYOR, BEN NİYE VERİYORUM'

Esnaf ve sanatkarların krediye erişimde yaşadığı sorunların kronikleştiğini söyleyen Palandöken, "Biz karınca kararınca ekmek parasını kazanmaya mücadele ettiğimiz yerde, devletin üzerimizdeki yükleri paylaşmasını istiyoruz. Mesela diyoruz, 'Bu dükkanın kirası 10 bin TL.' Şimdi de yüzde 20'de buna stopaj. Kira stopajı yatıracak, 12 bin lira olacak. Diyoruz ki 'Mülk sahibi zaten bunu kazancının vergisini veriyor, ben 2 bin TL'yi niye veriyorum. Çocuğumun rızkını niye veriyorum? Devletin bunu çifte standartla alması yanlış' diyoruz. En azından kiralardaki bu stopajın kalkması lazım" dedi.

'ZİNCİR MARKETLERİN HER YERE ŞUBE AÇMAMASI LAZIM'

Türkiye'deki alışveriş merkezlerinin esnaf ve sanatkarlara zarar verdiğini de belirten Bendevi Palandöken, şunları söyledi:

"Esnafın bütün döngüsü, esnafın velinimet dediği, ondan alışveriş eden insanların buradaki rahatı, konforu aynı zamanda onların alabileceği fiyatlara erişebilmek. Ama bildiğiniz üzere burada bir el var. Şimdi burada 5 tane, 6 tane zincir var. Artık esnafın yaptığı her şeyi yapıyor. Biliyorsunuz her sokakta, her caddede en az 10 tane, 20 tane şube. Türkiye'de yaklaşık 70 bini aşan bir şubesi ile esnafla mücadele eden bir kesim. Biz ne istiyoruz, açma kapama saati belli olsun. Dünya böyle yapmış. Oradaki esnafı ezmemiş. 'Buraya dükkan açamazsın' demesi lazım. 'Açarsan da falan sokağa gideceksin. Burada 10 tane, 20 tane esnaf var. Her şeyi satamazsın' diyeceksin. Bir tarafta balık satıyor, bir tarafta ekmek satıyor, bir tarafta yazın deniz yatağı satıyor hatta o kadar ilerlettiler ki tekne bile satıyor, motor satıyor, konfeksiyon ürünü satıyor. Artık marketlere gittiğiniz zaman alacağınız gıda maddesinin dışında her şeyi görebiliyorsunuz. Bayan terliğinden, çocuk şortuna kadar satıyor. Dünyada böyle bir ticaret şekli yok."

'ZİNCİR MARKETLERE İMTİYAZ TANINIYOR'

Zincir marketlerin malzemelerini dükkanın önünde sattığını iddia eden Bendevi Palandöken, "Esnaf kasasını dışarıya koysa ceza yiyor. Onlara böyle bir imtiyaz tanınıyor. Dolayısıyla Bursa'ya ne kalıyor. Konteynerle çöp kalıyor, para da kalmıyor. Parayı şubelerine, ana merkeze gönderiyor. İstanbul'a, İzmir'e veyahut yurt dışına, Çin'e" diye konuştu.

'YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ'

Terör örgütü PKK'nın silah bırakma kararına ilişkin de Palandöken, Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini belirterek, "Anaların ve babaların ağlamadığı, silahların bırakıldığı, terörsüz bir Türkiye için yeni bir döneme giriyoruz. Bu barış ortamı, kültürel birliktelikleri güçlendiriyor. Bursa gibi şehirlerimiz, doğudan gelen kardeşlerimizle daha da zenginleşiyor" ifadelerini kullandı.

'KEŞKE BİR AN EVVEL BİTSEYDİ'

Bendevi Palandöken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyayla artık yeniden bir büyük masa kuruluyor. Bu masanın üzerindeki pastadan paylaşım sağlanacak. Bugün 'Terörsüz Türkiye'nin oluşmasını sağlayacak hamleler arttırıyor. Aslında terörün müsebbipleri ile ilgili değil sorun. Onların anaları, babaları, bacıları, kardeşlerinin bugüne kadar kayıpları. Aynı şekilde bizim canımız, göz bebeğimiz dediğimiz askerlerimizin şehit olması. Ama bu suretle, bu barış havası estikten sonra zannediyorum ki Bursa'nın nüfusunun birçok katı da doğudan gelen bir kültürün beraber getirdiği birliktelik. Şimdi burada yerli nüfustan daha fazla, görebildiğim kadarıyla Erzurumlusu, Bayburtlusu, Karslısı, Muşlusu, Artvinlisi. Yani Türkiye'nin mozaiğini teşkil eden bütün illerden buraya geldi. Burada hepsi kardeşçe çalışıyor. Burada hiçbir sorun yok. Bunun sağlanması ile ilgili devletin atmış olduğu adımı da daha önceleri ben de bu heyetlerin içinde bulunan akil insan olarak görev yaptığım süreç içerisinde çok yakından izledim. Olması lazım gelen meseleler, keşke bu kadar uzamadan bir an evvel bitseydi. Bu birliktelik daha önceleri başlasaydı. Şimdi artık 'Keşke demeyeceğiz'. Bundan sonra önümüze bakacağız."

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement