Türkiye Telif Hakları Sisteminin Güçlendirilmesi Eğitimi Çalıştayına katılan Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Çirit, "Yasanın ve cezaların yetersiz olması veya uygulamadaki başarısızlıklar nedeniyle 'korsan cenneti' olan bir ortamda, yaratıcı düşünce ve sanat eserleri arzulandığı ölçüde gelişemez. Kişisel bir hak olarak görülen fikir ve sanat eserlerinin kamu gücüyle korunmasının nedeni, insanlığın gelişimine ilişkin kamusal yarardır" dedi.
Palandöken Dağı'ndaki Polat Resort Hotelde düzenlenen, Türkiye Telif Hakları Sisteminin Güçlendirilmesi Eğitimi Çalıştayı'na Vali Seyfettin Azizoğlu, Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Dinçer Ateş, Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Başsavcısı Ünal Bingül, BAM Başkanı Mustafa Çetin, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Metin Kahraman, Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal, Adalet Komisyonu Başkanı Ömer Özgür Ercan, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen (AKP) 9'uncu Kolordu Komutanı Tümgenaral Mehmet Özoğlu ve 13 ilin savcı ve hakimleri katıldı.
Türkiye Telif Hakları Sisteminin Güçlendirilmesi Eğitimi Çalıştayı'nda konuşan Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit, her türlü sosyal faaliyette olduğu gibi fikir ve sanat eserleri ile ticaret hayatı, ancak hukuki güvenlik ortamında gelişebiliceğini bildirdi. İsmail Rüştü Çirit, fikri mülkiyetin özellikleri dikkate alınmaksızın klasik hukuk bilgisiyle, bu alana ilişkin problemlere çözüm üretilemeyeceğini belirtti. Konuyla ilgili profesyonellerin kendilerini sürekli geliştirmeleri ve yenilemeleri gerektiğine dikkati çeken İsmail Rüştü Cirit, şunları söyledi:
"İnsan varlığının en somut ifadesi, yaratıcı düşünce ve sanat eserleridir. Uygarlıkların değeri, miras bıraktıkları bilim, sanat ve kültür eserleriyle ölçülür. Bu nedenle, gelecek nesillere iyi bir uygarlık mirası bırakmak istiyorsak, yaratıcı düşünceyi ve sanat eserleri üretmeyi teşvik etmeliyiz. Yasanın ve cezaların yetersiz olması veya uygulamadaki başarısızlıklar nedeniyle 'korsan cenneti' olan bir ortamda, yaratıcı düşünce ve sanat eserleri arzulandığı ölçüde gelişemez. Kişisel bir hak olarak görülen fikir ve sanat eserlerinin kamu gücüyle korunmasının nedeni, insanlığın gelişimine ilişkin kamusal yarardır. Çağdaş toplumlarda, fikir ve sanat eserleri kişilere ait haklar olduğu kadar, aynı zamanda insanlığın ortak değerleri arasında kabul edilmektedir. Kaliteli bir hukuk sistemi için iyi uygulamacılara ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız. İyi hukukçular yetiştiremezsek ve onları geliştiremezsek, hangi sistemi getirirsek getirelim başarılı sonuçlar elde edemeyeceğimizin farkında olmalıyız. Bu nedenle eğitim faaliyetlerine çok önem verdiğimizi bu vesile ile vurgulamak isterim."
Hukuk sisteminin, ekonomik, sosyal ilişkilerin gerisinden gitmesinden dolayı yaşanan hukuki belirsizlikler, insanların refah ve mutluluğu konusunda az veya çok engeller oluşturup, rekabet ortamını bozduğuna işaret eden Başkan Cirit, günümüzde, toplumların gelişmişlik düzeyleri, ekonomik ve siyasi bakımdan elde edilen başarılardan çok, insan haklarına duydukları saygı ile ölçülmekte olduğunu belirtti. Cirit şöyle konuştu:
"İnsan hakları alanı, sürekli değişen ve gelişen bir niteliğe sahiptir. Bu bakış açısıyla sorun ele alındığında, insan hakları alanında sıfır ihlal olması, gerçekleştirilecek bir amaç değil, sürekli ve yoğun çaba ile ulaşılmak istenen bir ideal olarak nitelendirilebilir. İki yıl önce kurduğumuz 'İnsan Hakları Komisyonu' ile her ay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin iki kararını değerlendiren geniş katılımlı panellerde, meslektaşlarımız ve akademisyenlerimiz ile mülkiyet hakkından lekelenmeme hakkına kadar hukukun tüm yönlerini dikkate alarak, insan hakları alanındaki gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz. Hukukun tüm ülkede eşit şekilde uygulanması gibi bir işlevi olan Yargıtay'ın bu yöndeki çabalarının, yargının Avrupa Birliği müktesebatını üstlenebilme kapasitesine önemli katkılar sağlayacağı açıktır. Ancak, bu konuda bizi çalışmaya yönelten asıl unsur; imzalamış olduğumuz ve Anayasa'nın 90'ıncı maddesi uyarınca bağlayıcı olan uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklere ilişkin sorumluluğumuzun yerine getirilmesinin ötesinde, insan haklarına ilişkin evrensel ve öncü değerlerin korunması ve geliştirilmesine duyduğumuz samimi inançtır."
Son Dakika › Güncel › Erzurum Yargıtay Başkanı Cirit: 'Korsan Cenneti'nde Sanat Eserleri Gelişemez - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?