Ermenilerin Kahramanmaraş'ta Yaptığı Katliamlar Kınandı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Şehitlik ve vatandaşlardan detay

Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı'nın konuşması

Vatandaşlar ve STK'ların bayrakla yürüyüşü Ermenilerin Kahramanmaraş'ta yaptığı katliamlar kınandı

Kahramanmaraş'ta 100 sivil toplum kuruluşu ve 22 ülkeden gelen üniversite öğrencileri tarafından 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları kınandı, Ermenilerin şehit ettiği asker ve vatandaşlar da dualarla anıldı

Kahramanmaraş Baro Başkanı Bağcı:

"Mahkeme niteliği taşımayan parlamentoların sözde soykırım iddialarını kabul etmelerinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Bu kararlar hukuk nezdinde ve bizim nezdimizde yok hükmündedir"

KAHRAMANMARAŞ(AA) - Kahramanmaraş'ta 100 sivil toplum kuruluşu ve 22 ülkeden gelen üniversite öğrencileri tarafından, "Asılsız Ermeni İddialarını Kınama ve Şehitlerimizi Anma" programı düzenlendi.

Onikişubat ilçesine bağlı Ilıca Mahallesi'ndeki Süleymanlı Şehitliği'ne gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar, şehitler için Kur'an-ı Kerim okuyup dua etti.

Şehitlikten dev Türk ve Azerbaycan bayraklarıyla Ermenilerce masum vatandaşların diri diri atıldığı Kanlı Köprü'ye kadar yaklaşık 2 kilometre yürüyen vatandaşlar, burada duygusal anlar yaşadı.

Süleymanlı Kalesi ve Kanlı köprünün Türk bayraklarıyla donatıldığı alanda vatandaşlar yaşanan katliamları, akademisyenlerden dinledi.

Özellikle 22 ülkeden gelen üniversite öğrencileri de katliamın yaşandığı alanda sık sık fotoğraf çekip yaşanan katliamı ve söze Ermeni iddialarını kınadı.

Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı, yaptığı basın açıklamasında, tarihin milletlerin hafızası olduğunu, tarihini bilmeyen milletlerin geleceğini planlayamadığını ve inşa edemediğini belirterek, tarihi öğrenmenin, nesillere aktarmanın en temel ve milli bir görev olduğunu söyledi.

"Topyekun bir siyasi saldırı"

Ermeni Diasporası, Ermeni Devleti ve Türkiye'ye düşman ülkeler tarafından gündemde tutulan sözde soykırım iddialarının modern bir haçlı seferine dönüştüğünü vurgulayan Bağcı, şunları kaydetti:

"1915 yılında Türk devletine haince saldıran Ermeni çetelerin hukuk çerçevesinde durdurulması için yapılan hareketler ve Osmanlı Devleti tarafından tamamen güvenlik amacıyla alınan tehcir kararı, belli çevrelerce bir 'soykırım' olarak adlandırılması, ülkemize ve milletimize karşı topyekun bir siyasi saldırı halini almıştır."

Avrupa Parlamentosu'nun, 12 Mart 2015 tarihinde almış olduğu kararla, Avrupa Birliğine üye devletlerin sözde soykırımı hukuksal planda tanınmasını istediğine dikkat çeken Bağcı, sözde soykırım bahanesiyle başlayan bu saldırıların hiçbir bilimsel yanının bulunmadığını belirtti.

Türkiye'nin ve beraberinde yaşanan olayların tarihçiler tarafından tartışılması yönündeki tüm girişimlere rağmen, sözde soykırım iddialarıyla Türkiye'nin dış politikası sürekli baskı altında tutulmak ve sözde soykırımın tanınması için yoğun mücadeleler verildiğini ifade eden Bağcı, "Ancak şu bilinmelidir ki mahkeme niteliği taşımayan bu parlamentoların sözde soykırım iddialarını kabul etmelerinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Bu kararlar hukuk nezdinde ve bizim nezdimizde yok hükmündedir." diye konuştu.