Ergun Çağatay, 1989'da Doğu Avrupa'da özgürlük hareketlerinin arttığı siyasal kargaşa döneminde ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasından hemen sonra Türk göçmenlerin psikolojilerini siyah-beyaz ve renkli fotoğraflarla tarihlemişti. Bunları, bugüne kadar sergilemeyen sanatçı, büyük boyutlarda 70 fotoğraftan oluşan koleksiyonu 28 Kasım 2016'da Berlin'de Türkiye Büyükelçiliği'nde gösterime açtı.
Alman sanat tarihçisi Peter Stepan'ın, 4 bine yakın fotoğraf arasından seçtiği eserler daha sonra Berlin Şehir Müzesi'ne bağlı Avrupa Kültürleri Müzesi'nde ve fotoğrafların çekildiği Hamburg, Duisburg ve Köln'de sergilenecek.
Son yıllarda göçmenlik ve mültecilik konusunun bireysel öykülerden, uluslararası toplumsal ve çok boyutlu bir soruna dönüştüğü günümüzde Ergun Çağatay, sergisinin ana fikrini şöyle anlatıyor:
"İkinci Kuşak", 1989-90 yıllarında göçmen alan tüm Avrupa ülkelerini kapsaması planlanan bir projenin Almanya kesitidir. Amaç, göç edilen ülkelerde doğan veya yetişen genç İkinci Kuşak çocukların toplumsal uyumu ve bocalamasını yansıtmaktı. Türklerin Berlin, Hamburg, Duisburg, Köln'deki yaşantısı fotoğraflarla belgelendi. Bugün Avrupa ülkelerinin başını ağrıtan sosyolojik uyumsuzluğun 1990'larda filizlendiğimizi görmemize rağmen bu çalışmamıza ilgi duyan kurum bulamadık. Fotoğrafları arşivden çıkartıp sergileme fırsatı 27 gecikmeyle oldu. Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın desteğine teşekkür ediyorum."
**
Kariyerinde 50'inci sanat yılını kutlayan Ergun Çağatay kimdir?
15 Ocak 1937'de İzmir'de doğdu. İlköğretimini İzmir'de tamamladıktan sonra, 1958 yılında İstanbul Robert Kolej'den mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini yarıda keserek gazeteciliğe başladı.
1968 yılında, eşinin hediye ettiği bir fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekmeye başlayan Çağatay, 1974 yılında Paris'te GAMMA fotoğraf ajansına girerek foto muhabirliğe adım attı.
1980'de New York'ta Time/Life grubunda çalışmaya başladı ve dergide ses getiren pek çok önemli habere imza attı.
1983'de Paris/ Orly Havaalanı'nda Ermeni terör örgütü ASALA'nın bombalı saldırısında çok ağır yaralanan Çağatay uzun süre yanık tedavisi gördü. Saldırı, hayatında bir dönüm noktası oldu ve bu dönemden sonra özellikle de tarih alanında yoğun araştırmalar yapmaya yöneldi.
Yurtdışındaki başarılarının ardından Türkiye'ye dönen Ergun Çağatay'ın Topkapı Sarayı Kütüphanesi'ndeki nadir el yazması kitaplar üzerine yaptığı çalışma, Japonya'dan Brezilya'ya kadar dünyanın bir ülkesinde yayınlandı ve büyük beğeni topladı.
Ergun Çağatay, Avrupa'ya göç eden Türk, Cezayirli, Pakistanlı ailelerin Avrupa'da büyüyen ikinci nesil çocukları üzerine de önemli araştırmalar yaptı. Paris/ Fransa'da Nathan Yayınevi için TÜRKİYE kitabını hazırladı.
Ergun Çağatay'ın en kapsamlı projesi "Turkic Speaking Peoples - Türkçe Konuşanlar" en çok ses getiren çalışmalarından biri oldu. Çok geniş ve kapsamlı olan bu proje; kitap, sergi ve belgesel film çalışmaları hedeflenerek hazırlandı. Sanatçı, yapımını üstlendiği ve fotoğraflarını çektiği, "Türkçe Konuşanlar: Orta Asya'dan Balkanlar'a 2000 Yıllık Yolculuk" kitabında, okuyucuları, birbirinden çarpıcı özgün fotoğraflar eşliğinde dil ve kimlik üzerine; göçebelik etkileşimleri, Türk - Çin ilişkileri, Türklerle Orta Asya İran – Arap, Slav, Avrupa etkileşimleri üzerine, sözlü edebiyattan mimariye, yemek kültüründen çeşitli sanat alanlarına, insan davranışlarına, eşsiz bir yolculuğa çıkarttı.
Ergun Çağatay, 14 yılda tamamladığı kitap için 110 bin kilometre yol kat ederek 35 bin kare fotoğraf çekti. Türk, Alman, Amerikalı, Fransız, İsveçli, Kazak, Norveçli, Özbek, Rus, Ukraynalı uzmanların bilimsel makaleleriyle yer aldığı 495 sayfalık büyük boyutlu kitapta, Oslo Üniversitesi'nden Prof. Bernt Brendemoen'in takdim, Ergun Çağatay'ın önsöz ve Doğan Kuban'ın Giriş yazılarından sonra 400 fotoğraf ve 34 makale yer aldı.
Kitap, Kasım 2006'da Turkic Speaking Peoples başlığıyla ingilizce olarak Almanya'da Prestel Yayınevi tarafından Hollanda Kraliyet Vakfı Prince Claus Fund desteği ile yayınlandı. Kitabın Türkçe çevirisi ise 2008'de İstanbul'da yayınlandı.
Kitapla birlikte sunulan sergi ise, İstanbul, Eskişehir, Taşkent (Özbekistan), Almatı (Kazakistan), Austin (Texas/ABD), Kashiwazaki (Japonya) ve Uppsala (İsveç) şehirlerinde izleyiciyle buluştu.
Yine aynı proje çerçevesinde 1986 Çernobil nükleer santralindeki patlamadan sonra, dünyanın en büyük çevre felaketi olarak nitelenen, hatalı sulama sonucunda Aral Gölü'nün Kuruyup Çölleşmesi'ni anlatan belgesel filmini Akademi Prodüksiyon şirketi ile ortak çalışma sonucunda hazırladı. Filmden kısaltılarak hazırlanan 30 dakikalık bir film, 37. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde (2000) Kısa Belgesel Film dalında 98 yerli ve yabancı katılımcı arasından birincilik ödülünü kazandı. Ödülün maddi tutarı, bölgedeki yardım çalışmalarına aktarıldı. Filmin Türkçe, Rusça ve İngilizce bir kitapçıkla birlikte VCD olarak yayınlandı.
Paris'te 2009 Eylül ve 2010 Ocak-Şubat aylarında Türkçe Konuşanlar kitabı için çekilmiş fotoğraflardan oluşan iki sergi açtı. 2009 Eylül'ünde açılan sergi Paris'ten sonra La Rochelle, Clermont-Ferrand, Bordeaux (le Conseil général de Gironde), Lyon kentlerini dolaştı.
Son Dakika › Güncel › Ergun Çağatay, 27 yıl önceye bakıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?