'Ergenlerde Madde Kullanımı Yaygınlaştı'

Bakırköy Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. İhsan Bakır, ergenlik döneminde olan çocuklarda madde kullanımının yaygınlaştığını söyledi.

Bakırköy Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. İhsan Bakır ve ÇEMATEM Kliniği Sorumlu Doktoru Uzman Psikiyatrist Arzu Çiftçi Demirci, yaptığı yazılı açıklamada ergenlik dönemine giren çocuklarda madde kullanımını yaygınlaştığını belirterek aileler tavsiyelerde bulundu.

Bakırköy Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. İhsan Bakır, özellikle AMATEM ve ÇEMATEM gibi merkezlerin çok önemli bir görev ifa ettiğini belirterek yalnız tedavi eden değil aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci ile koruyucu ve tedbir alan mekanizmaların ve dinamiklerin de gözardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Aile içinde madde kullanımına iten nedenlerin önyargısız ve doğru şekilde irdelenmesi gerektiğini belirten Dr. Bakır bu kritik dönemde gençlere daha fazla ilgi ve şefkat göstererek maddi desteğin yanında manevi desteğin de arkalarında olduğunu hissettirmemiz ve her zaman profesyonel destek alınabilecek merkezlerin var olduğunu topluma her platformda aktarmamız gerektiğini söyledi.

Bakırköy Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Prof. Dr Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Türkiye'de bir referans merkezi olarak hizmet verdiğini kaydeden Bakır, ergenlik psikolojisi ve madde bağımlılığı ile ilgili sorun yaşayan gençlerin ebeveynlerine seslenerek, ailelerin çekinmeden ve korkmadan ÇEMATEM Merkezine başvurabileceklerini ve Avrupa standartlarında profesyonel destek alabileceklerini belirtti.

ÇEMATEM Kliniği Sorumlu Doktoru Uzman Psikiyatrist Arzu Çiftçi Demirci de son zamanlarda artan ve kullanım yaşı gittikçe düşen madde kullanımına dikkat çekerek aileleri uyardı ve sözlerine şöyle devam etti:

"Alkol, madde kullanımı ve bağımlılığı tüm dünyada ve Türkiye'de artmakta, en fazla ergenleri tehdit etmektedir. En yaygın kullanımı olan ve bağımlılık yapan maddeler sırasıyla sigara, alkol ve esrardır. Bunu uçucu maddeler takip etmektedir. Dünyadan farklı olarak Türkiye'de, özellikle ergenlik döneminde esrar kullanımı ile uçucu madde (tiner, baly, çakmak gaz, vb.) kullanımı neredeyse aynı orana sahiptir. Bunları ekstazi, eroin, kokain ve tıpta kullanılan, bağımlılık potansiyeli olan ilaçlar takip etmektedir. Son 3-4 yılda ise maalesef sentetik kannabinoid dediğimiz bonzai, jameika isimleri ile pazarlanan kimyasalların kullanımı da artış göstermektedir. "

"Benim çocuğum asla madde kullanmaz' düşüncesi son derece yanlış olduğunu belirten Psikiyatrist Arzu Çiftçi Demirci, şöyle devam etti:

"Herkes madde kullanmaya başlayabilir. Öyleyse ne yapacağız? Madde kullanımında çocuk ve aile arasındaki ilişkinin niteliğinin direk etkisi vardır. Çocukla kurulacak doğru iletişim; destekleyici, anlayışlı, sevgi ve ilgi odaklı ilişki aynı şekilde madde kullanımı için koruyucu faktördür."

Bağımlılık yapan maddelerle ilgili bazı doğru bilinen yanlışlara da dikkat çeken Demirci, "Örneğin esrarın zararsız olduğu, bağımlılık yapmadığı bitkisel olduğu ile ilgili çok yanlış inanışlar mevcut. Esrarın içinde 400'e yakın çok tehlikeli kimyasal madde bulunmaktadır. Şizofreni denen ağır psikiyatrik hastalığa yakalanma riskini 7 kat arttırır. Uçucular ise beyinde sinir hücrelerinin kılıflarını eritir, işitme ve görme sinirlerine ciddi hasarlar verir, anlamayı ve algılamayı ağır şekilde geriletir, tek kullanımda kalp kasına zarar verebilmekte ve ani ölümlere yol açabilmektedir. Bunlar maddelerin zararlarından sadece birkaçı" dedi.

Yapılan araştırmalarda, "Gençlerin Neden madde kullandın? sorusuna en fazla verdikleri yanıt "merak" olmakta, sonrasında "eğlenme", "arkadaşlarına özenme", "sıkıntılarını giderme" şeklinde devam etmektedir. İlk kullanımda kimden aldın sorusuna en fazla verilen yanıt ise arkadaşımdan, tanıdığım birinden olmakta. Bu noktada gençleri uyuşturucu madde konusunda doğru bilgilendirmenin önemi ortaya çıkmaktadır. Çünkü bu maddeler sunulurken zarar vermeyen keyif verici maddeler olarak sunulmaktadır.

Madde bağımlılığında anne-babalara önemli görevler düştüğünün altını çizen Demirci, şöyle devam etti:

"Ebeveynler, örneğin ergenin odasını temizler veya düzenlerken bez parçaları, poşet, plastik pet şişesi, çakmak gazı tüpü, sigara yapımında kullanılan kağıt, sigara filtresi, tanınmayan ya da bilinmeyen bitki parçaları ya da ilaç tableti gibi malzemeleri gördüklerinde, madde kullanımı seçeneğini, atlamamalıdırlar. Öncelikle ebeveynlerin yapacağı ilk şey çocuklarının okul durumunu takip etmek sınıf ya da rehber öğretmenle iletişime geçmektir. Arkadaşlarını eve davet etmek, tanışmak evde vakit geçirecek ortam sağlamak, arkadaşların aileleriyle tanışmak gerekmektedir. Anne babaların çocukları ile açık iletişim kurmaları, imalı sözler ya da görmezden gelme yerine sakince karşılıklı endişeleri ifade etmek, var olan sorunların açıkça ifade edilmesi önemlidir. Sıcak ve samimi ilişki kurma çabası mutlaka çocukta olumlu etki yaratacaktır. Esnemekle beraber evin kuralları gence hatırlatılmalıdır. Bağırmak, kuralları sertleştirmek, yasaklar koymak, aşırı kontrol, eleştirmek, sürekli nasihat etmek işe yaramayan davranışlardır. Anlamaya çalışmak empatik yaklaşım işe yarayacaktır. Madde kullanımı, maddelerin yol açtığı sonuçların gence anlatılması gerekmektedir. Çocuğunuzun madde kullandığından şüpheleniyorsanız açıkça ifade ederek sorunları konuşmak ve profesyonel yardım istemek en doğrusudur. Unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri çocuğun madde kullanması dünyanın sonu değildir. Önemli olan fark edildiği andan itibaren profesyonel yardıma başvurarak tedavinin hızla başlatılmasıdır." - İSTANBUL