Danıştay'ın 140. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Türkiye'nin "hukuk devleti" anlayışından "polis devleti" anlayışına gittiğini belirterek, " 1 Mayıs'ta Taksimde polis devleti uygulamasını çağrıştıran olaylardan hemen sonra Türk Tabipler Birliği Başkanının sabah saat 4.30'da kaldığı otelden polis tarafından alınması, TÜRMOB yasasında seçimlerle ilgili antidemokratik düzenlemeler gibi açık toplum,demokratik anayasal düzen,gibi evrensel kurum ve kavramları zayıflatan girimler karşısında bunca yıldır savunduğumuz ve yanında olduğumuz "Hukuk Devleti' ilke ve anlayışının yerini "Polis Devleti' anlayışına bırakmakta olduğunu üzülerek gözlemlemekteyiz" diye konuştu.
Danıştay binasında yapılan törende, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu'nun ardından konuşan Özok, Cumhuriyetin ilanından bu yana "laiklik" ilkesiyle ilgili hala, yorum, değerlendirme ve beklenti farklılıkları bulunmasının "laiklik" ilkesinin uygulama, içerik ve benimsenmesi yönünde gerekli özen ve duyarlılığın gösterilmemiş olduğunun açık kanıtı olduğunu belirtti.
-"SİYASİ KAOSA SÜRÜLENİYORUZ"
Özok, demokrasiyi sadece oy ve sandık olarak algılayan; hoşgörü, uzlaşma ve hepsinden önemlisi bir yaşam biçimi olarak algılamayan, adalet duygusunu özümsemeyen, insan haklarına dayalı, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu laik hukuk devleti gerçeğini anlayamayan, ben merkezli, öngörüsüz liderler ve toplum önderleri yönetiminde ülkenin, içinden çıkılamaz siyasi kriz ve kaoslara sürüklendiğini de iddia etti.
-AVUKATLARIN SORUNLARI
Özok, konuşmasında meslektaşlarının yaşadığı sorunları şöyle sıraladı:
"Yıllarca yapılan mücadeleler sonunda Avukatlık Kanunu'na konulmuş ve mesleğimizin geleceği bakımından son derece hayati önem taşıyan sınav kurumu bir çırpıda kaldırılmıştır. Sorunlarını her platformda yıllardır dillendirdiğimiz devleti her alanda başarıyla savunan kamu kesimi avukatlarının durumu tam anlamıyla içler acısıdır, biçimsel de olsa hukuk devleti yapımızla bağdaşmayacak bir statü ve konuma mahkûm edilmektedirler. Ülkemizin içinde bulunduğu kaos ortamı mesleğimize ve meslektaşlarımıza da yansımaktadır. Son dokuz yıl içinde 166 meslektaşımıza saldırılmış ve 14 meslektaşımız yaşamını yitirmiştir. Sav, savunma, karar üçlüsü içinde tüm meslektaşlara karşı aynı duyarlılığı gösteren barolar ve Türkiye Barolar Birliği kendi meslektaşlarına yapılan saldırılar sonunda; başta yargının sayın temsilcileri olmak üzere, yasama ve yürütmenin seçkin temsilcilerinin gerekli duyarlılığı göstermemesi nedeniyle yürek acılarının daha da artığını vurgulamak isterim. Oysa bu vahim tablo tüm yargı,yasama ve yürütme mensupları yanında, güvenlik görevlileri, tüm yöneticiler ve hepimiz için düşündürücü olmalıdır.
-BAŞSAVCI YALCÇINKAYA GÖREVİNİ YAPTI
TBB Başkanı Özok, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Anayasanın 69.maddesi ve Siyasi Partiler Yasasının 101.maddesindeki görev ve sorumluluklarının yasal gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açtığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Davanın açılmasından sonra çeşitli kesimler tarafından sergilenen tablo 'hukuk devleti' ve 'yargı bağımsızlığı' olgularına ne denli uzak olduğumuzu bir kez daha acı bir biçimde ortaya koymuştur. Oysa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Anayasanın ve usul yasalarının amir hükümleri yanında,Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları doğrultusunda yasal görevini yerine getirmiştir."
-"İKTİDAR YANDAŞLARI ERGENEKON DAVASINI SAVUNUYOR"
Özok, kamuoyunda "Ergenekon" olarak bilinen soruşturmayla ilgili de değerlendirmeler yaparak, "İktidar karşıtları kapatma davasının, siyasal iktidar yandaşları ise Ergenekon davasının haklılığı yönünde, açık-örtülü bir kampanya başlatmışlardır. Bu yaklaşım ülke yargısı ve hukuk devleti olgusuyla bağdaşmayan çok tehlikeli bir girişimdir. Yapılması gereken yargıyı rahat bırakmak ve sorunları kendi kuralları içinde çözmesine yardımcı olmaktır. Kuşkusuz hukuki işlem ve eylemlerde yasa dışı bir uygulama varsa bunun yine hukuk ve yargı içinde çözümlerini aramak gerekmektedir. Hukuku bir yana bırakarak düşün birliği ve yandaş anlayışı ile ulusal ya da uluslar arası kişi, kurum ve kuruluşlardan yardım istenmesi ve lobicilik yapılması ülke yargısı adına son derece hüzün veren bir yaklaşımdır" diye konuştu.
Özok'un konuşmasının ardından Danıştay'dan emekliye ayrılan üyelere plaketleri verildi. Tören sonrası, davetliler Danıştay'dan ayrıldı. (ANKA)
(YG/ZG)
Son Dakika › Güncel › Ergenekoncular, Kapatma Davacılar! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?