Ergenekon Davası'nda 302. Duruşma

Ergenekon Davası'nın 302'inci duruşmasında tutuklu sanık Mehmet Bedri Gültekin, sanıkların darbeye teşebbüs iddiasıyla suçlandığını söyleyerek, "Bu darbe teşebbüsü ne zaman oldu? Mütalaada her sanığın suç işleme tarihi farklı farklı yazılmış. 2011 yılında tutuklandım. 2011 yılında hangi darbe girişimi var. Temel iddia, çürük zemine dayanmaktadır" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 66'sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 302. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Gazeteci Tuncay Özkan ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 42 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler'in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanık Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 4 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.

"BU DAVA SAKATTIR"

Mütalaaya ilişkin son savunmasını yapan tutuklu sanık İşçi Partisi (İP) Merkez Karar Kurulu üyesi Mehmet Bedri Gültekin, 2 yıldır tutuklu olduğunu, tutuklandığında ise İşçi Partisi Genel Başkan vekili olduğunu söyledi. Davada yargılanan sanıkların 'Darbeye teşebbüs' iddiasıyla suçlandığını söyleyen Gültekin, "Bu darbe teşebbüsü ne zaman oldu. Mütalaada her sanığın suç işleme tarihi farklı farklı yazılmış. 2011 yılında tutuklandım. 2011 yılında hangi darbe girişimi var. Temel iddia, çürük zemine dayanmaktadır. Hiçbir zemini yok" diye konuştu.

"Bu dava milletten kaçırılmıştır" diyen Gültekin, "Halkın tepkisinden korkulduğu için şehrin 90 kilometre dışında cezaevi içinde yargılama yapılıyor. Davanın televizyonda naklen yayınlanmasını istedik ancak kabul edilmedi. Millet adına yargılama yapılıyorsa bu davayı bırakın millet izlesin. Aleniyet ilkesi çiğnenmiştir" ifadelerini kullandı. Delillerin incelenmediğini savunan Gültekin, "Müebbetle yargılanıyoruz. Ancak 130 milyon sayfayı bulan delillerle ilgili beyanda bulunmamız için 15 dakika süre tanınıyor. 15 dakikada ne konuşulur. Bu dava sakattır. Bu dava geçersizdir. Davadan hukuki bir kararın çıkmasına imkan yoktur" dedi.

"HALKIN ÇIKARLARINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN SES KAYITLARINI YAYINLADIK"

Mehmet Bedri Gültekin, "2009 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında 2004 yılında geçen telefon konuşmasını kamuoyuna açıklamamız suç sayılmıştır. Biz telefon konuşmalarına ilişkin ses kayıtlarını yayınlamadan 7 ay önce çeşitli gazetelere ve partilere de ses kayıtları gönderilmiştir. Davada tanık olarak dinlenen Gazeteci Tayfun Devecioğlu'da o dönemde çalıştığı gazetenin Ankara bürosuna ses kayıtlarının geldiğini ancak ses kayıtlarının içeriğine girmeden haber yaptıklarını söyledi. Biz halkın çıkarlarını düşündüğümüz ve sorumluluk sahibi olduğumuz için yayınladık" ifadelerini kullandı.

Siyasi parti yöneticisi olması nedeniyle yaptığı çalışmaların, katıldığı toplantıların suç sayıldığını belirten Gültekin, AK Parti hükümetini devirmek için faaliyetlerde bulunduğunun iddia edildiğini söyledi.

Mehmet Bedri Gültekin, "Evet, AKP kapatılmalıdır. Bu benim siyasi parti yöneticisi olarak olarak görüşümdür. Türkiye'nin çıkarı için 'AKP kapatılsın' dedik. Yasal hakkım, bu suç değil" diye konuştu. Duruşmaya öğle arası verildi. - İstanbul/ Silivri