"Ergenekon" davasında, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal, emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İP Genel Başkanı doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu bugünkü duruşmaya katılan 52 tutuklu sanığın son sözleri alındı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanık Ergün Poyraz'ın reddi hakim talebinde bulunduğunu belirterek, bunun duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddine karar verdiklerini açıkladı.
Esas hakkındaki savunmaların tamamlandığını belirten Özese, dava dosyası incelendiğinde araştırılacak bir konu kalmadığını söyledi.
Özese'nin açıklamalarının ardından son sözlerin alındığı duruşmada, tutuklu sanık Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, tahliye ve beraatine karar verilmesini istedi.
Eski Yarbay Mustafa Dönmez, "Bize bu tezgahı kuran savcılar ve polisler hakkında işlem yapın lütfen" dedi.
Odatv davasından tutuklu olan Yalçın Küçük, "Burada kendimi suç işlemeyen biri olarak tanıttım" diye konuştu.
Kemal Aydın, "5 yıldır tutuklu bulunmam bir zulümdür. Bu zulümü bitirin" ifadesini kullandı.
Sevgi Erenerol, " Türkiye Cumhuriyeti'ne layık hakimler olmanızı bekliyorum" derken, Selçuk Özkan ve Kenan Özay ise iddia edilen örgüte silah temin etmediklerini söyledi.
"İddianamenin, Türk hukuk sistemine saldırı olduğunu düşünüyorum"
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, iddianame ve mütalaanın, Türk hukuk sistemi ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilkelerine bir saldırı olduğunu düşündüğünü belirterek şöyle devam etti:
"Heyetinizin de bu saldırının neresinde olduğuna karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Hukuku halktan kaçırmak üzere belirlediğiniz tarihte, bir anda son sözleri almaya başladınız. Kurbanlık hayvanın bile bir ayağını bağlamazlar ki çırpınmasını sağlayabilmesi için."
Balbay, Türkiye'nin hukukta 63 yıl geriye gittiğini savundu.
"Ben daha çok konuşurum"
Tuncay Özkan, "Bu son sözüm olmaz herhalde. Ben daha çok konuşurum. Ulusların zenginliği, birlikte özgürlük savaşı vermesidir. Bu savaşın içinde olduğum için gurur duyuyorum" diye konuştu.
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, davanın Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk milletine, vatanının bütünlüğüne ve Türkiye devrimine karşı bir tertip olduğunu öne sürerek, "Son sözü cumhuriyet yargısı söyleyecektir" dedi.
İşçi Partili Erkan Önsel, mahkeme heyetine yönelik, "Tarih önünde sizi son kez uyarıyoruz. Başımız dik, alnımız açık. Burada yargılama yapmadınız. Yaşasın tam bağımsız Türkiye" ifadelerini kullandı.
CHP milletvekili Mehmet Haberal, mahkemenin millet adına karar verdiğini, kendisinin de milleti temsilen salonda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti yargıçları olarak sizlerin görevi, karşınıza gelenlerin yerine kendinizi koymak. Zaman ve insan hayatının geriye dönüşü yoktur. Ben cerrahım, benim görevim ameliyat yapmak. Tutukluluğumun dördüncü yılı bitti, beşinci senesine girildi. Zamanım katledildi, hayatım gasp edildi. Suçum varsa bana söyleyin."
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, "5 yıldır hukuk katliamının mağduru ve tutsağı olarak haksız ve mesnetsiz şekilde suçlanmaktayım. Üzerine atılı suçlamaların hiçbirini işlemedim. Bu zulme son verecek yegane merci sizlerin vicdanıdır. Sizleri vicdanınızla baş başa bırakıyorum. Canımı da vatana feda ediyorum" diye konuştu.
Emekli Orgeneral Hasan Iğsız, adil olarak yargılandığına inanmadığını dile getirerek, "Bu nedenle size bir şey söylemek ihtiyacı hissetmiyorum" dedi.
Muzaffer Tekin, 4,5 yıldır yaşanan süreçte hukuk devleti ve yargının yaralandığını belirterek, "Beraat talep etmedim, etmeyeceğim de. Kazara şahsıma çıkacak beraat onursuzluktur" ifadesini kullandı.
Emekli Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, olmayan suçtan ve olmayan delillerden yargılandığını savunarak, yargılanmasının adli bir hata olduğunu, bunun düzeltilmesini istedi.
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, "Yaşama hakkının sonuna kadar göz ardı edildiği mahkemeden adil bir yargılama beklemiyorum" dedi.
Alparslan Arslan, söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade ederken, Osman Yıldırım ise tek suçunun Cumhuriyet gazetesinin bombalanması olduğunu belirtti.
"Yattığım günleri milletime helal edeceğim"
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, 6 yıldır tutuklu olduğunu dile getirerek, "Eğer heyet olarak bu mütalaayı kabul ettiyseniz size söyleyecek hiçbir şeyim yok. Danıştay saldırısından ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. Şehit hakimin yerde kalan kanıyla sizleri baş başa bırakıyorum. Yattığım günleri milletime helal edeceğim.Yerinizde olmak istemem" diye konuştu.
Son sözlerin alındığı sırada eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer de söz istedi. Avukat Sezer, duruşmaya katılmayan müvekkilinin cezaevinden getirilmesini talep etti.
Reddi hakim talebi
Tutuklu sanık Serdar Öztürk ve avukatı Demet Reçber ise reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmaya kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti, bu talebi reddetti.
Son sözlerin tamamlanmasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Özese, duruşmanın, kararı açıklamak üzere 5 Ağustos'a ertelendiğini belirterek, bugünkü celseyi bitirdi.
Salonda bulunan sanıklar ve izleyiciler, "Onuncu Yıl" ve "Gençlik" marşlarını söyledi. Bazı sanıklar da gözyaşlarına hakim olamayan yakınlarına ağlamamaları konsunda tesellide bulundu. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › 'Ergenekon' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?