Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık darbe girişiminde, yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği iddiasıyla "silahlı terör örgütüne yardım etmek" ve "göreve ilişkin sırrın açıklanması" suçlarından yargılanan dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve eski CHP Milletvekili Eren Erdem'in tahliye edilmesine karar verildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki üçüncü duruşmaya, tutuklu sanık Eren Erdem'in, tutuklu bulunduğu Silivri Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılımı sağlandı.
Tutuklu sanık Onur Kala ile tutuksuz sanıklar Turan Ababey, Emre Erciş ve Kutlu Esendemir de duruşmada hazır bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ile Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Ali Şeker, Sera Kadıgil ve Gökhan Zeybek'in de aralarında bulunduğu bazı CHP milletvekilleri de duruşmayı izledi.
6 kişi tanıklık yaptı
Daha önce verilen ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen, tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü, ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık ve gazeteci Muhammed Furkan Haykır'ın duruşma salonunda, Hrant Dink cinayeti davasının sanığı Ercan Gün ve MİT tırları davasının sanıklarından Alp Değer Tanrıverdi'nin tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS'le, Tunay Şentürk'ün de bulunduğu ilin adliyesinden yine SEGBİS'le bilgilerine başvuruldu.
Tanıklardan eski Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün, Eren Erdem ile Fox TV'deki bir program sırasında tanıştığını ve o sırada Karşı gazetesinin olup olmadığını hatırlamadığını belirterek, firari sanıklardan Murat Kazancı'nın Karşı gazetesine haber müdürü olarak girmesine vesile olmadığını ve bu gazeteyle herhangi bir haber alışverişinde bulunmadığını söyledi.
MİT tırları davası kapsamında tutuklu bulunan, aynı dava kapsamında tutuklu bulunan eski savcılar Aziz Takçı ve Özcan Şişman'ın avukatı Alp Değer Tanrıverdi de avukatlığını yaptığı Aziz Takçı'nın Eren Erdem ile bir ilişkisinin olmadığını dile getirdi. Tanrıverdi, ofisinde ele geçirilen belgeleri hiç kimseyle paylaşmadığını ve basın mensuplarına vermediğini de ifade etti.
"Belgeleri isteyen herkesle paylaştım"
Duruşmada beyanı sorulan tanık Tunay Şentürk, Eren Erdem ile sosyal medya üzerinden tanışıklığının olduğunu, haber yönünden iletişim kurduklarını, diğer sanık Emre Erciş'in hakkında yalan beyanlarda bulunarak Eren Erdem ve kendisini itibarsızlaştırmak istediğini, "@lazepem" adlı Twitter kullanıcısının kendisi olduğunu, Erdem'in kendisine 20-25 sayfalık bazı belgeleri verdiğini, bu belgelerin CHP'liler tarafından basın mensuplarına zaten verildiğini ve belgelerin gizliliğiyle ilgili ne anlama geldiğini bilmediği için hesabından paylaştığını söyledi.
Bu tanık beyanına karşı konuşan tutuklu sanık Eren Erdem evrakı Tunay Şentürk'e verdiğini daha önceki duruşmada beyan ettiğini, belgelerin Bülent Tezcan tarafından Meclis'te düzenlenen basın açıklamasıyla basın mensuplarına dağıtıldığını, o belgelerin gizliliğinin artık kalmadığını ve belgeleri isteyen herkesle paylaştığını öne sürdü.
"Eren Erdem onurlu bir insandır"
Tanıklığına başvurulan tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü, Karşı gazetesi kurulmadan önce Eren Erdem'in kendisini arayıp gazetede yazmayı teklif ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Öncesinden tanımıyordum Eren Erdem'i. Beyoğlu'nda bir mekanda oturduk, Eren Erdem'in yanında gazetenin sahibi de vardı. Yazma teklifini kabul ettim. Gezi direnişi yeni bitmişti. Gazeteyi bu ülkede haksızlığa, gadre uğrayan insanların seslerini duyurmalarına yardımcı olmak için kurduklarını söylediler. Ben de o yüzden yazmayı kabul ettim. Haftada 3 gün, sanat, sanata uygulanan sansür ve doğa ile ilgili yazılar yazdım. Bu yazılarımdan oluşan, 'Boyun Eğme' adlı bir kitabım da vardır. Yazdıklarıma müdahale edilmedi."
Gazetede FETÖ ile ilgili haber yapılıp yapılmadığı sorulan Üzümcü, "Hayır, o zaman Fetullah Gülen cemaati terör örgütü olarak ilan edilmemişti." derken, Eren Erdem'in sorduğu, "Benim Fetullahçılara yönelik yaklaşımıma şahit oldunuz mu?" şeklindeki sorusuna, "İnternete girip baktım. Sizin Fetullah Gülen ile hiçbir fotoğrafınız yok, hiç şahit olmadım." yanıtını verdi.
Gazetede, yaşadığı hayattan memnun olmayan ve Gezi Parkı olaylarında aynı tarafta duran muhalif insanların yazarlık yaptığını söyleyen Levent Üzümcü, gazetenin, satışına yönelik engelleme yapıldığı gerekçesiyle kapandığını ve bazı yazarların Ali Ağaoğlu ile ilgili gazetede reklam yayımlandığı için gazeteden ayrıldığını savundu. Üzümcü, "Eren Erdem, ailesinin boğazına bir lokma haram sokmayacak dürüstlükte onurlu bir insandır." diye konuştu.
"Ağaoğlu reklamına tepki için yazmayı bıraktım"
Tanık olarak dinlenilen İhsan Eliaçık, Ababey ve Erdem'in kendisiyle gazetede yazması için görüştüklerini, ısrar üzerine ayda bir kere yazma şartıyla teklifi kabul ettiğini anlatarak, gazetede Ali Ağaoğlu'na ait reklam yayımlandığını görünce yazarlık serüveninin bir ay sürdüğünü ve reklama tepki gösterdiği için yazmayı bıraktığını dile getirdi.
Gazete açılmadan önce kendisine, en 1 yıllık paralarının olduğu ve Gezi Parkı ruhunun sürdürüleceği bir gazete çıkarılacağı bilgisinin verildiğini de aktaran Eliaçık, "Eren ile geçmişinden beri tanışıyorum. Yayınevimde müdürlük yaptı. Ona güvendiğim için yazı yazdım. Eren Erdem FETÖ ile herhangi bir şekilde görüşen, alttan alta iş yapan birisi değil. Beni hiçbir şekilde yönlendirmediler. FETÖ ile iltisaklı olduğunu bilsem hemen bırakırdım." dedi.
Erdem'in de aralarında olduğu 3 sanığa ceza istemi
Tanık beyanlarının ardından esasa ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Aydın Boztaş, mütalaasını hazırladığını belirterek, sonuç bölümünü okudu.
FETÖ'nün kuruluşu, yapılanması, amacı ve medya organlarındaki organizasyonunun anlatıldığı mütalaada, sanıklardan Eren Erdem'in, "FETÖ'ye dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla ve "gizli tanığı deşifre etmek suretiyle gizliliğin ihlali" suçundan da 1 yıldan 4 yıla olmak üzere toplam 8,5 yıldan 19 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Eren Erdem'in, "soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek" suçundan, suçun unsurları oluşmadığı için beraatine karar verilmesi istenen mütalaada, bu sanığın verilebilecek ceza miktarına göre tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Mütalaada, diğer sanıklardan Emre Erciş hakkında, etkin pişmanlık hükmü nedeniyle "silahlı terör örgütüne yardım" suçundan verilecek 15 yıla kadar hapis cezasında indirim uygulanması istenirken, tutuklu sanık Onur Kala'nın, "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "zincirleme şekilde terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" suçlarından toplam 9 yıldan 19,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması, tutukluluğunun devamı talep edildi.
Sanıklar Turan Ababey, Mehmet Bozkurt ve Kutlu Esendemir hakkında, "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçunu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle beraat hükmü kurulması istenen mütalaada, firari sanıklar Değer Özergün, Ufuk Emin Köroğlu, Mehmet Aydoğmuş, Murat Kazancı ve Emrah Direk'in dava dosyalarının, sorgularının yapılmamış olması nedeniyle ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesi talep edildi.
Eren Erdem'e tahliye
Mütalaaya karşı beyanların alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Eren Erdem'in, delil durumu, yargılamanın geldiği aşama, tutuklulukta geçen süre ve karartılma ihtimali bulunan bir delilin kalmaması gerekçesiyle tahliye edilmesine hükmetti.
Bu sanık hakkında "haftada bir gün evine en yakın güvenlik birimine imza verme" ve "yurt dışına çıkış yasağı"ndan oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını karara bağlayan heyet, tutuklu sanık Onur Kala'nın bu durumunun ise devamını öngördü.
Mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere sanık ve avukatlarına süre veren heyet, duruşmayı 1 Mart'a erteledi.
Duruşma sonrası basın açıklaması
Duruşmanın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP'li bazı milletvekilleri ve sanık avukatları, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.
Muharrem Erkek, konuşmasında, "kurguya dayalı iddialar, siyasi davalar, kumpas davalarının bir gün mutlaka çökeceğini" ifade ederek, "Türkiye'nin mücadelesi, demokrasi, hukukun üstünlüğü, hak, hukuk, adalet mücadelesidir." dedi.
Eren Erdem'in birkaç saate tahliye edileceğini anımsatan Erkek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bağımsız ve tarafsız yargıya, güçlü bir yargıya, cesur hakimlere, savcılara, hukukçulara ihtiyacı var. Hukuk ve özgürlük yoksa maalesef hiç bir şeyin olması mümkün değil. Adalet çökerse devlet çöker. Onun için bu adalet mücadelesini veriyoruz. Bu tutuklama kararı, haksızdı, hukuksuzdu, kurguya dayalı iddialara dayanmaktaydı. Bugün verilen karar dosya içeriğine, hakkaniyete, adalete uygun bir karardır. Bu tahliye kararıyla birlikte adalet geç de olsa tutuklulukla ilgili tecelli etmiştir. Umarım dosya içeriğine, hukuka, hakkaniyete, vicdana uygun esasa ilişkin karar da verilir. Çünkü Eren Erdem, yaşamı FETÖ ve bu tür yapılanmalarla mücadeleyle geçmiş değerli bir arkadaşımızdır. Eren Erdem'i FETÖ ile ilişkilendirmek, hukuk, vicdan ve akıl dışıdır."
Eren Erdem'in babası Hasan Erdem ise oğluna kefil olduğunu dile getirerek, "Yaşam biçimimizde devlete karşı işlenecek suçlar asla ve asla olmaz. Eren Erdem'e yayın kuruluşları kendini anlatma şansı veremediklerinden suçlamalara, çamurlara maruz kaldı. Şimdi çıktı artık. Bazı ithamlar doğru değildi, yargı da bu kararı verdi zaten." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Eren Erdem'in Yargılandığı Davada Mütalaa - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?