GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Brookings Enstitüsü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de
Erdoğan, Brookings Enstitüsünde soruları yanıtladı: (1)
"Cezaevlerinde anayasayla teminat altına alınan basın hürriyeti kapsamında hükümlü ve tutuklu hiçbir gazeteci yoktur"
"Bu ülkede yargı var. Varsa elinde bir belge, bunu yargıya götür. Muhalefet, varsa elinde bir belge, götür yargıya gereği neyse orada bunu yap. Hele hele FETÖ'cülerin yargıda egemen olduğu dönemde bunu çok daha rahat yapabilirdin"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tutuklu gazeteci olduğu iddia edilen 52 isim, başta terör suçları olmak üzere birçok suçtan temyiz aşamaları da tamamlanmak suretiyle cezası kesinleşen isimlerdir. Yani bunlar ne gözaltıdır ne tutukludur, bunlar mahkumdur" dedi.
Erdoğan, Brookings Enstitüsünde, "Küresel Sınamalar ve Türkiye'nin 2023 Hedefleri" temalı konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin soru üzerine Erdoğan, süreçle ilgili bilgi verdi. Erdoğan, şu andaki Güney Kıbrıs yönetimiyle 2013'te bir yere gelindiğini belirterek, "Bir mutabakat metni ortaya çıktı. 'Mutabık mıyız', 'Mutabıkız'. 'Artık bununla yola devam edebilir miyiz', 'Tamam' denildi. Fakat bir anda ne olduysa, şeytanlar devreye girdi yine iş bozuldu. Şu anda aynı noktadayız. Tekrar olumlu bazı adımlar atalım diye çalışmalar var. Biz arkadaşlarımıza 'Siz işin pozitif yanında olacaksınız' diyoruz ve bu şekilde süreci devam ettiriyoruz. Mayıs'ta Güney Kıbrıs'ta seçimler var. Seçimlerden sonra tekrar bu süreç temenni ederiz ki olumlu bir şekilde başlar ve devam eder" ifadesini kullandı.
Erdoğan, AB üyeliğine ilişkin soruya da Türkiye'nin fiili olarak Avrupa Birliğine müracaatının 1959, resmi müracaatının ise 1963 yılında yapıldığını anımsatarak, "1963'ten bu yana biz Avrupa Birliğinin kapısındayız. Hep bizi oyalamışlardır" görüşünü dile getirdi.
"FETÖ"nün açılımını da anlatan Erdoğan, "O da milli güvenlik strateji belgesiyle, legal görünüm altında, illegal faaliyetler gösteren bir örgüttür. Bu bizim artık milli güvenlik strateji belgemize de girmiştir" dedi.
"O bağıran çağıranlar da bu işi bildikleri için bağırıp, çağırmıyorlar"
"Cezaevlerinde Anayasa ile teminat altına alınan basın hürriyeti kapsamında hükümlü ve tutuklu hiçbir gazeteci yoktur" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ama bunlar buralarda çok farklı bir şekilde ifade ediliyor. Şimdi içeri girerken, orada bazı bağıran çağıranları gördüm. O bağıran çağıranlar da bu işi bildikleri için bağırıp, çağırmıyorlar. Sadece Türkiye'de ilk defa yapılmış bir cumhurbaşkanlığı seçiminde yani halkın seçtiği cumhurbaşkanlığı seçiminde, yüzde 52 ile cumhurbaşkanı seçilmiş olan Erdoğan'a karşı burada illegal bir görüntü sergiliyorlar. Şu anda yüzde 52 desteğe sahip olan Erdoğan, diğer adaylardan bir tanesi ki, en yakın olan aday yüzde 35 almıştır arada 17 puan fark var, 14 siyasi partinin desteği olmasına rağmen yüzde 35 almıştır. Biz yüzde 52'yi alırken halkımız herhalde bizi kaşımıza, gözümüze değil ülkemizde yaptıklarımıza bakarak buraya getirdiler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin standartlarının ekonomik, siyasi, sosyal alanlarda yapılan yatırımlarla yükseltildiğine işaret ederek, "Ben şuna inanıyorum. Halkın iradesi, en güçlü iradedir. Halk, kolay kolay yanılmaz ve bizde de yanılmamıştır" ifadesini kullandı.
"Eleştiri noktasında bizim hiçbir sıkıntımız yok"
"Bizim ülkemizde başkanımız sıklıkla eleştirilir ve basından eleştiriler alır, muhalefetten eleştirilir ve farklı kesimlerden kendisi eleştirilir. Aslında bu da bizim özgür toplumumuzun bir parçası. Sizlerin, sizi eleştiren gazetecilerle ilgili bir sıkıntınız var mıdır?" sorusu üzerine Erdoğan, "Bu ifadeyi seçerek kullandığınıza inanıyorum. Eleştiri noktasında bizim hiçbir sıkıntımız yok. Ama hakaret noktasında sıkıntımız var" dedi.
Erdoğan, kendisini eleştirenlere teşekkür ettiğini belirterek, hakaret edildiğinde ise avukatlarının hemen yargıya gittiğini söyledi.
Hakaretin ve eleştirinin birbirinden farklı şeyler olduğunu bildiren Erdoğan, hakareti insani bulmadığını ama eleştiriyi insani bulduğunu ifade etti.
Tam aksine eleştirilerin istikamet verdiğini ve güç kattığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Onun için keşke hep böyle eleştirilerle bize yaklaşılsa. Ama öyle hakaretler yapılmıştır ki aileme, çocuklarıma tepeden tırnağa ilgili ilgisiz çok korkunç yaklaşımlar. Hırsızlıktan tutunuz, bütün ülkenin imkanlarını, vesairesini çalıp çırpmaya varıncaya kadar, bütün bunları söyleyecek kadar ileri gitmişlerdir. Bu ülkede yargı var. Varsa elinde bir belge, bunu yargıya götür. Muhalefet aynı şekilde varsa elinde bir belge, götür yargıya gereği neyse orada bunu yap. Hele hele FETÖ'cülerin yargıda egemen olduğu dönemde bunu çok daha rahat yapabilirdin. Nitekim o yola da tevessül ettiler. Yani benim Milli İstihbarat Müsteşarımın üzerinden bizi vurmak gibi bir yola da girdiler."
Erdoğan, tüm yaşananların karşısında halkın 10 Ağustos'ta kendisini yüzde 52 ile cumhurbaşkanı yaptığını belirtti.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Erdoğan: 'O Bağıran Çağıranlar da Bu İşi Bildikleri İçin Bağırıp, Çağırmıyorlar' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?