Erdoğan: İhsanoğlu "Beni Niye Savunmuyorsunuz" Diye Yalvarmıştı

Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, "Bu iş öyle kalkıp ders anlatmaya benzemez. Ya seni teberrüken İslam Konferansı Örgütü'ne gönderdik orada da bizi rezil ettin. Suudi Arabistan kaç kez "şunu görevden alın başka bir Türk gönderin' kaç kez. Ve açık söylüyorum bana da, Cumhurbaşkanımıza da, Dışişleri Bakanına da "beni savunmuyorsunuz' diye yalvarmıştır. Neymiş bana "şeref madalyası taktılar' yav gidiyorsun diye taktılar sana şeref madalyasını. Senden kurtuluyoruz diye taktılar onu. Dürüstlük diye bir şey yok. Bak 3 tane şahit veriyorum, Cumhurbaşkanımız, ben ve Dışişleri Bakanımız üçümüze de Suudi Kralı da dışişleri bakanı da "ya bunu alın da buraya bir başkasını verin' diye ikinci dönemde benden rica etmişlerdir" ifadeleriyle eleştirdi.

Başbakan Erdoğan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Ramazan'ın buruk bir şekilde geçtiğini belirten Erdoğan, Manisa Soma'daki maden kazasında hayatını kaybedenlerin yokluğunu Ramazan'da ve bayramda daha derinden hissettiklerini kaydetti. Soma'daki kazada hayatını kaybeden 301 işçiyi bir kez daha rahmetle yad ettiğini belirten Erdoğan, işçilerin mekanın cennet olmasını diledi.

-"EY MHP İHANET ŞEBEKESİNE NEDEN PAYANDALIK YAPIYORSUNUZ"-

Miting alanını göstererek "Ben hep şurada baretli kardeşlerimi görürdüm, bu defa tabi baretli kardeşlerim yoklar. Ama biliyorum ki onların ruhaniyeti burada. Onların yine arkadaşları burada onları görüyorum" diyen Erdoğan, "Bunu bile bu CHP istismar etti. Fakat bu dünyada şu bilinsin ki siyasette istismarın karşılığı yoktur. Sandıkta her zaman tokadı yemeye bunlar mahkumdur" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile MHP'nin bir araya geldiğini ve buna Pensilvanya'nın da katıldığını kaydeden Erdoğan, ortak aday çıkarıldığını kaydetti. Sonradan ise irili ufaklı, toplam oy oranı yüzde 1'i bulmayan partilerin de bu ekibe dahil olduğunu anlatan Erdoğan, "MHP kiminle bir araya geldi? MHP'nin milletvekillerini, il başkanlarını MHP'ye tuzak kuran, şantaj yapan Pensilvanya ile bir aya geldi. Kim bu Pensilvanya? Ülkesine ihanet eden bir şebeke, ülkesinin sırlarını kaydeden belki de bunları istihbarat örgütlerine veren bir şebeke. Kim bu Pensilvanya, ülkenin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, bakanlarını, Genelkurmay Başkanı'nı, kuvvet komutanlarını, MİT Müsteşarını dinleyen ülkenin en mahrem bilgilerini elde eden bir şebeke. Ya Bahçeli, hani siz milliyetçiydiniz? Hani siz vatanseverdiniz? O zaman bu ihanet şebekesine neden payandalık yapıyorsunuz? Düşünebiliyor musunuz? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden böyle bir şebekeyle beraber hareket ediyorlar. Şimdi çıkmış Türkmenler üzerinden istismar siyaseti yapmaya kalkıyorlar. Biz Suriye'de Türkmenlere yardım ulaştırmaya çalışırken bu Pensilvanya'nın uzantıları gitti Adana'da MİT TIR'larına baskın yaptı. Ey Bahçeli, sen bu milleti enayi mi zannediyorsun? Çıkıyorsun millete utanmadan, sıkılmadan Türkmenelini ihmal ettiğimizi söylüyorsun, Türkmenleri ihmal ettiğimizi söylüyorsun. Senin hayatında bu güne kadar Türkmenlere gram destek oldu mu onu söyle" şeklinde konuştu.

-"BAŞBAKAN'A KİM BİLGİ VERMİŞ ONLARI DA AÇIKLAYIN"-

MHP yönetiminin çok zor durumda olduğunu ve Bahçeli'nin edep dışı hakaretler ederek başarısızlığını örtmeye çalıştığını belirten Erdoğan, "Ne kadar örteceksin Bahçeli öyle bir aday buldunuz ki evlere şenlik. Mızrak çuvala sığacak cinsten değil. İstanbul Edirne Kapı Şehitliği'nde Mehmet Akif merhumun kabrini ziyaret ediyor. İstiklal Marşı'yla Çanakkale şiirini birbirinden ayıramayacak kadar bu ülkenin, bu milletin yabancısı. Ve sıkılmadan bugün bir açıklama daha yapıyor o da çok enteresan. Diyor ki, "yalancının mumu yatsıya kadar yanar.' Ey Ekmel, şunu bil bu başbakan 12 yıldır başbakanlık yapıyor bu ülkede. 4,5 yıl da İstanbul2da büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. Dikkat et. Senin hayatın sorumsuzluk içerisinde geçti, benim hayatım ise milletime sorumlu olarak geçti. Aramızdaki fark bu. Sen salla başını al maaşını böyle gittin. Ama ben öyle gitmedim ben milletime hesap vere vere buralara geldim. Daha alışacaksın. Bak seni oraya sürenler aday olamadı. Neden, çünkü onlarda ne ararsan var. Seni tuzağa sürdüler, sen de oyuna geldin. Çünkü Pensilvanya tuzağı iyi kurmuştu. Şimdi ne dedik biz "bunların inlerine gireceğiz' dedik. Girdik mi, devam ediyor daha bitmedi. Onlardan bir tanesi diyor ki "bizim üstlerimiz Başbakan'a bilgi verdi.' Şimdi buradan sesleniyorum, zerre kadar sizde onur varsa, haysiyet varsa, Başbakan'a kim bilgi vermiş onları da açıklayın. Çünkü namuslu davranmayı öğretmedi size Pensilvanya. Size 'takiye de yapabilirsiniz' dedi. 'Yalan da söyleyebilirsiniz' dedi. 'İftira da atabilirsiniz' dedi. Siz öyle geldiniz. Ve bu ülkeyi, bu devleti, bu ümmeti, bu toplumu siz bölmeye çalıştınız. Ama bu süreç devam edecek. Bu kardeşiniz eğer cumhurbaşkanı olursa, bu can bu tende oldukça bu mücadele devam edecek" diye konuştu.

-"SUUDİ KRAL "ŞUNU GÖREVDEN ALIN' DİYE KAÇ DEFA BANA SÖYLEDİ"-

Başbakan Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Mehmet Akif Ersoy'un kabrini ziyaretinde çekilmiş olan görüntüleri miting meydanında izletti. Görüntülerin yayımlanmasının ardından konuşan Erdoğan, "Ey Ekmel kim yalan söylüyor? Buyur ispat burada. Anında yakalarız, anında. Bu iş öyle kalkıp ders anlatmaya benzemez. Ya seni teberrüken İslam Konferansı Örgütü'ne gönderdik orada da bizi rezil ettin. Suudi Arabistan kaç kez "şunu görevden alın başka bir Türk gönderin' kaç kez. Ve açık söylüyorum bana da, Cumhurbaşkanımıza da, Dışişleri Bakanına da "beni savunmuyorsunuz' diye yalvarmıştır. Neymiş bana "şeref madalyası taktılar' yav gidiyorsun diye taktılar sana şeref madalyasını. Senden kurtuluyoruz diye taktılar onu. Dürüstlük diye bir şey yok. Bak 3 tane şahit veriyorum, Cumhurbaşkanımız, ben ve Dışişleri Bakanımız üçümüze de Suudi Kralı da dışişleri bakanı da "ya bunu alın da buraya bir başkasını verin' diye ikinci dönemde benden rica etmişlerdir. Bu kendisi bizzat bana "beni savunmuyorsunuz' diye dert yanmıştır. Ya dedik "bizim ilişkilerimizi bozuyorsun. Çek şanınla ayrıl buradan.' Ama tabi oradaki koltuk bırakılır mı? Tabi para da iyi bırakılır mı? Bırakamadı. Bunlar böyle, bunu tabi ne Kılıçdaroğlu bilir ne Bahçeli bilir ama biz bunları yaşadık. Fakat bundan dolayı da Allah'a hamd ediyorum ki karşımızda böyle bir rakip var. Rakip de değil aslında ya Şimdi de kendine göre bazı anket neticeleri açıklıyor. 10 Ağustos'a kadar bunlarla tatmin olsun" şeklinde konuştu.

-"DEVLET YÖNETİMİ DUYGUSALLIĞI KABUL ETMEZ"-

Irak'ta IŞİD'in elindeki konsolosluk çalışanlarının kurtarılmaması nedeniyle kendilerine yöneltilen eleştirilere de değinen Erdoğan, "Sen bakkal dükkanından alışveriş mi yapıyorsun ya? Her şeyin bir stratejisi var bir taktiği var. Kalkıp da bu şekilde tahrik ederek sen oradaki kardeşlerimizin mevcut durumlarını sıkıntıya sokma hakkınız var mı? Bakın biz 2 tane pilotumuz kaçırıldı biliyorsunuz. Biz o pilotlarımızı da tereyağından yağ çeker gibi çektik aldık. Tereyağından iplik çeker gibi çektik aldık. Niye dikkatli olmaya mecburduk. Kalkıp da duygusal hareket edemeyiz. Devlet yönetimi duygusallığı kabul etmez. Ama bunlar ne yazık ki ne durumda" dedi.

Hükümetleri döneminde yapılan icraatları anlatan Erdoğan, "Milliyetçi olmak özür dilemek değil, özür diletmektir. Gazze yanarken susmak değil, Hakk'ı söylemek milliyetçiliktir" diye konuştu.

Devlet kurumları aracılığıyla dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan yardımları anlatan Erdoğan, Bahçeli'nin bu yardımları görmediğini kaydetti.

Ecdat nereye gittiyse kendilerinin de oraya gittiğini belirten Erdoğan, "Eğer Devlet Bahçeli hakaretlerine ara verirse, Eğer CHP genel müdürü iftiralarına ara verirse bizim ne yaptığımızı görecekler. Ama görmemek için, duymamak için, anlamamak için hakaret üzerine hakaret, iftira üzerine iftira atıyorlar. Neymiş? "Hükümet Gazze ile ilgileniyor, Türkmenlerle ilgilenmiyormuş.' Eğer Türkmenleri görebilirsen, bulabilirsen bizi onlara sor. Onlar bizi sana en güzel şekilde anlatırlar. Çünkü onlar senden çok daha dürüstler, adiller, ahlak sahibi. Ama sende o ahlak yok. Ey Bahçeli gidebiliyorsan git Urumçi'ye, Uygur Türklerine bizi sor. Ben oraya da gittim. Sen acaba hayatında Urumçi'ye gittin mi?" ifadelerini kullandı.