Miting alanında ' Menderes, bu toraklarda doğan, Menderes, bu topraklardan akan, Ali Adnan bu yolda şehit olan. Milletin sesi Recep Tayyip Erdoğan', 'Milletin adamı', 'Efeler diyarı, uzun adama sevdalı' pankartları asıldı. Başbakanın konuşma yapacağı özel kürsünün hemen önünde, aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu sarıklı grup dikkat çekti. Sarıklı çocuklar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bayraklarını salladı. Yeni evlenen Fatma ve Yasin Fidan çifti de yine gelinlik ve damatlık kıyafetleriyle, mitingi izlemeye geldi. Başbakan, konuşmasını da, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun pankartının da asılı bulunduğu CHP İl Başkanlığı, Saadet Partisi İl Başkanlığı ile Ülkü Ocakları Dergisi'nin Aydın Şubesi önünde alanda yapması ve asılan pankartların bu tabelalarla bir arada bulunması da ilginç görüntüler oluşturdu. Yanında Ekonomik Bakanı Nihat Zeybek, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Başbakan danışmanı ve İzmir milletvekili Binali Yıldırım ile Aydın milletvekilleriyle gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 1.5 saatlik gecikmeyle kürsüye çıktı. Başbakan Recep Erdoğan, efeler diyarı Aydın'dan çıkan Adnan Menderes'i anarak, çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, Menderes'e rakip çıkan Şemsettin Günaltay'a benzetti. Erdoğan, şöyle konuştu:
'Allah ondan razı olsun. Mekanı inşallah cennet olsun. Kardeşlerim Menderes'e CHP zihniyeti neler çektirdiğini anlatmaya gerek var mı' Hepiniz biliyorsunuz değil mi? Öyleyse pazar günü inanıyorum ki gereğini yapacaksınız. Adnan Menderes Aydın'dan yola çıktı. Kutlu bir mücadele başlattı. Çok kısa sürede milletin sevgilisi oldu. Bu CHP, 'Adnan Menderes'i alt etmek için öyle bir profil bulayım ki' dedi. Aynen bugünkü CHP ve MHP'nin yaptığı gibi. Dediler ki 'dindar olsun, profesör olsun, birkaç yabancı dil bilen olsun'. Şemsettin Günaltay olsun. O zaman Menderes'in karşısına çıkardılar. Aynen sıfatlar bugünkü Sayın Ekmel'in sıfatları gibi. Menderes açık ara seçimi kazandı. Şemsettin'in profluğu, üç dil bilmesi, dindar olması falan Menderes'in karşısında tutmadı. Niye? Halkın milli iradesi. Halka yalan söylemeyeceksin dürüst olacaksın." KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ
Başbakan Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
'CHP genel müdürünün, SSK genel müdürü olduğu zaman Okmeydanı, Samatya SSK hastanesinde olanları izlediniz mi' Başarılı genel müdür değil mi? İşte o zaman görüyorsunuz. O zaman benim vatandaşım 1992- 1998 yılları arasında ne çileler çekti. Kuyruklarda nasıl bekletildi. Sağlam girseniz hasta çıkarsınız. Kardeşlerim millet kendi değerlerine düşman yöneticilerden bıktı. Menderes ve arkadaşları millete bir kurtarıcı olarak bir isyan olarak siyaset sahnesine çıktılar. İktidarda bulundukları 10 yıl boyunca Türkiye'ye millete hizmet kazandırdılar. Demokrat Parti'yi sandıkta yenemeyeceğini gören yandaşları, 27 Mayıs'ta darbe yaptılar. DP'yi iktidardan uzaklaştırdılar, yargılayıp idam ettiler. Gezi olaylarında, 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta da aynı şeyi yapacaklardı. Düzmece bir paralel yargı çıktı ortaya. 'Dönemin başbakanı' diyorlar. Kararı vermişler, işi bitirmişler yargısız infaz aynen Menderes'te yaptıkları gibi darağacı hazır. Ama ne oldu? Milli irade sahip çıktı."
'KAFA AYNI KAFA"
Başbakan Erdoğan, CHP, MHP ve HDP'nin cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıktığını öne sürerek, bu anlayışa sandıkta ders verilmesini istedi. Erdoğan, şöyle konuştu:
'Aydın'da şunu özellikle hatırlatmak istiyorum. 27 Mayıs darbesini yapanlar sadece Menderes'i değil, dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı da idama mahkum etmişlerdi. Bayar yaşlı olduğu için idam edilmedi. Yaşı düşük olsaydı sadece dönemin başbakanını ve iki bakanı değil cumhurbaşkanını da idam edeceklerdi. Bayar'ı ömür boyu hapse mahkum ettiler. 4.5 yıl hapis yattı, hastalığı nedeniyle hapisten kurtuldu. Bayar gibi halkın teveccüh ettiği milletin sevgilisi bir cumhurbaşkanı olmasın diye anayasayı o istikamette yazdılar. Devlet ayrı, millet ayrı dediler. Hükümet ayrı cumhurbaşkanı ayrı dediler. Devletle milletin arasına açtılar. Cumhurbaşkanlığı makamını bir vesayet makamı haline getirdiler. Meclis'in iradesini her seferinde tehdit ettiler. CHP başroldeydi. Menderes ve arkadaşları asılırken CHP başroldeydi. Meclis iradesini tehdit edenler arasında CHP en ön sıradaydı. Başörtüsü sorunu mu var' CHP ön sıralardaydı. Merve Kavakçı'ya Meclis'te yemin bile ettirmediler. O zamanın başbakanı konumunda olan kişi ne diyordu 'atın bu kadını dışarı'. Aynı zihniyetin devamı olanlar beraberler şu anda CHP DSP bir aradalar. Kafa aynı kafa. Bunların inanç ve düşünce özgürlüğüne tahammülleri yok. En son TBMM'nin cumhurbaşkanı seçeceği zaman CHP yine her türlü çirkinliği yaptı. Biz de 'yeter' dedik. Artık cumhurbaşkanını millet kendisi seçecek dedik. Kendisi kendi hür iradesi ile seçecek dedik. Millete gittik. Millet yüzde 69 ile 'evet ben seçeceğim' dedi. O referandumun uygulamasını pazar günü yapacağız. Milletin tercihine 'hayır' diyen bu CHP, MHP, HDP sizin karşısına hangi yüzle gelecekler soruyorum. Bunların sandıkta ders vermek o yılların hesaplaşması değil mi? Ablalar hazır mıyız? Üç gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Öyle bir dolaşalım ki inşallah pazar günü sandıklardan tarihi ders alsınlar."
'REKLAM FİLMİMİZİ YASAKLATMAYA KADAR DÜŞTÜLER"
Başbakan Erdoğan, seçim kampanyası için hazırlattığı reklam filminin MHP'nin itirazıyla yasaklandığını belirterek, şunları söyledi:
'10 Ağustos tarihi sıradan bir tarih değil. Menderes ve Bayar döneminde olduğu gibi devletle milletin kucaklaşacağı tarihtir. Yeni reklam filmimizi izlediniz mi' Cumhurbaşkanlığı forsunu kim inşa ediyor? Millet. Millet devletin yıldızlarını getiriyor. O emanetleri sandığından çekmecesinden çıkarıyorum artık ehline teslim ediyor. Devletle millet artık bir oluyor, iri oluyor, diri oluyor, kardeş oluyor ve hep birlikte Türkiye oluyor. Tıpkı Selçuklu'da, Osmanlı'da olduğu gibi. 10 Ağustos'ta millet Türkiye'nin gücüne güç katıyor. MHP filmindeki ezan sesinden seccadeden duadan rahatsız olmuş. Belge yanımda. Ezandan rahatsız oluyor. O hanım kardeşimizin namaz kılışından rahatsız oluyor ve Yüksek Seçim Kurulu'na müracaat ediyor, 'bunu yapamazsın' diyor. YSK'da 6'ya 4 onların istediği gibi karar veriyor. Reklam filmimiz yasaklanıyor. Bunlar zaten milletin içinde değil, kampanyadan bu yana YSK önündeler. Önce adaylığımızı düşürmek için uğraştılar, şimdi reklam filmimizi yasaklatmaya kadar düştüler. Ne yaparlarsa yapsınlar cumhurun cumhurla kucaklaşmasını engelleyemeyecekler."
'MEYDANLARDA YOKLAR HALKIN ARASINDA DEĞİLLER"
Başbakan Erdoğan, çatı adayı ve ona destek veren siyasi parti liderlerinin meydanlara inmediğini, otobüslerle dolarak turistik seyahat yaptığını ileri sürdü. Erdoğan eleştirilerini şöyle sürdürdü:
'Efeler diyarı Aydın 10 Ağustos'a hazır mıyız' 27 Mayıs'ın hesabını soruyor muyuz Aydın? Türkiye'nin yıldızını parlatıyor muyuz Aydın? Yeni Türkiye'yi inşa ediyor muyuz Aydın. Milletin adayına oy veriyor muyuz Aydın? Kim o aday? Maşallah. Aydın bugün çok farklı. Üç günümüz var. Gece gündüz kapı kapı dolaşıyoruz. Tatilde olanları çağırıyoruz, yaylalara çıkanları çağırıyoruz. Tatilin yapmaya gelen gurbetçi kardeşlerime uyarıda bulunmak istiyorum 44 gümrük kapısında 10 ağustos'a kadar devam ediyor. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız istedikleri zaman gidip gümrüklerde oylarını kullanabilirler. Aydın'da 26'ncı il mitingimizi yapıyoruz. Ayrıca ilçelerde miting yaptık onlarla birlikte 35'i buldu. Hangi ile gittiksek coşkuyla heyecanla karşılaştık. Milletim ramazan, oruç demedi susuzluk demedi meydanlarda buluştuk. Her ilde meydanlar muhteşemdi. Pazar günü İstanbul Maltepe'de mahşeri kalabalıkla buluştuk. Milletim sağ olsun, adayına sahip çıkıyor. Seçime sadece üç gün kaldı. CHP'nin genel müdürü nerelerde? MHP'nin genel başkanı nerelerde? Bunların piyasaya sürdüğü ortak aday nerelerde? Daha bir kez miting yapmadı. Otobüslerde gezerek turistik seyahat yapıyorlar. Meydanlarda yoklar, milletin arasında değiller. Neden? Çünkü bir aday buldular, alladılar pulladılar, tezgaha sürdüler. Tam bir hayal kırıklığı. CHP ve MHP başkanları adayın ismini telaffuz edemiyorlar. Daha ismini öğrenemediler."
'BAHÇELİ'NİN ŞİİRLERİ ÇOK KÖTÜ ÖLÇÜSÜZ KAFİYESİZ"
Çatı adayı İhsanoğlu ile CHP ve MHP liderlerine yönelik eleştirilerini sertleştiren cumhurbaşkanı adayı Erdoğan şöyle konuştu.
'Bu monşer aday birkaç gündür kendince bize üslup dersi vermeye kalkışıyor. Kendisini piyasaya sürenlerin, efendilerinin diline üslubuna edep ahlak dışı konuşmalarına bakmıyor. Bunun efendileri kim' Bir, Pensilvanya. Bu ekmeği piyasa sürenlerin başında o var. Aylardır sesi soluğu kesilmişti. Önceki gün çıkmış bir kez daha beddua etmiş. Hocayım iddiasındaki bir kişinin bunları, bırakın insanım diyen birisine yakışmayacak edep ve adap dışı hezeyanlar. Bize kendince üslup dersi veren Ekmel gitsin o dersi Pensilvanya'daki hocasına versin. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. İkinci efendisi kim? CHP genel müdürü. O da dün kameraların önüne geçmiş seviyesini ortaya koyuyor. Burada tekrar edemeyeceğim ifadeler kullanıyor. Bir CHP genel başkanına Başbakan'a küfretmek yakışır mı? Millete de küfrediyor. Bunlarda seviye diye bir şey yok. Milletin adayı kavramına söylerken, aslında bizzat milletin kendisine hakaret ediyor. Ekmel de ders verecek kapasite varsa ikinci efendisi CHP genel müdürüne üslup, edep dersi versin. Üçüncü efendisi Bahçeli. Onun hakaretten başka bildiği bir şey yok. Sabah akşam hakaret. Türkiye meselelerine ilişkin tek cümlesi yok. Bu Bahçeli kendisini matematiğe vermişti. Sayıları çarpıyor, bölüyor topluyor çıkarıyordu 40 rakamını bulmaya çalışıyordu. Matematikten çaktı. Ardından kendisini geometriye verdi. Üçgenler çizmeye üçgenlerin iç açılarını toplamaya çalışıyordu. Oradan da çaktı. Şimdi kendini edebiyata vermiş. Şiir yazıyor ama çok kötü. Şiirde ölçü yok kafiye yok 10 Ağustos'tan sonra roman, hikaye ve masal yazmaya başlar. Çok vakti olacak. Bunlar milletle alay ediyorlar alay."
'O SADECE ŞİİR DEĞİL BİZİM İSTİKLAL MARŞIMIZ"
Erdoğan, İhsanoğlu'nun İstiklal Marşı'nı bilmediğini öne sürerek, şöyle konuştu;
'İstiklal Marşı'nı bilmeyen, tanımayan birini getirdiler millete dayattılar. Ekmel dün çıkmış ne diyor; halk şiirle uğraşmak istemiyor. Halk ciddi meseleleri konuşmak istiyor. Bir kere o sadece şiir değil o bizim istiklal marşımız. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyorsun. O sadece şiir değil bizim İstiklal Marşımız. O mısralar bu milletin hissiyatı, bu milletin mazisi, bugünü, istikbali. Senin şiir diye geçiştirmeye çalıştığın o mısralar bu milletin kalbine yazılmış. Sen bilmeye bilirsin tanımayabilirsin biri de çıkıp gayriciddi mesele olarak göreceksin. 'Babam Akif'nin çok iyi arkadaşıydı' diyeceksin bu millet sana o marşı öğretecek."
'SEN İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ BİRİSİN"
Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin kendisine yönelik olarak sarf ettiği, "Sen bizimle nereden kardeş oluyorsun?" sözlerini hatırlatarak şöyle dedi:
"Şu hale bak, ey Bahçeli sen beni kardeş olarak kabul etmeyebilirsin ama ben MHP'nin tabanında kardeş olarak görebileceğim insanlar olabileceğine inanıyorum. Sen zaten bu işlerden nasibini almamış bir genel başkansın. Bu ülkenin başbakanına üç kez randevu istedi vermedin. Sen insanlıktan nasibini almamış birisisin. Ben inanıyorum ki MHP, CHP ve HDP'ye gönül veren kardeşlerim tarihi bir ders verecek. Ekmel efendiye de sandıkta İstiklal Marşı dersi verecek. Bu adayı zorla dayattılar. Millet bu dayatmaya gelmez. Bahçeli gitti CHP ile kardeş oldu, gitti Türk soluyla kardeş oldu, bitti mi Sosyalist İşçi Partisi ile kardeş oldu. Gitti Devrimci Halk Partisi ile de kardeş oldu. Sen MHP'ye gönül veren o kardeşlerim adına konuşacak durumda değilsin, yazıklar olsun. 10 Ağustos'tan sonra CHP ve MHP'nin de tabanı bunun hesabını soracak. Kutuplaştıran gerilim üreten muhalefet değişecek. Etnik kökenler yaşam tarzları üzerinden siyaset yapan muhalefet değişecek. Biz 'hızlı tren köprüler viyadükler konutlar barajlar üniversiteler' diyoruz ekonomiyi büyütüyoruz onlarsa takılmışlar Pensilvanya'nın arkasına ihanet şebekelerinin kuyruğunda gidiyorlar. Kutuplaştırıcı siyasete inşallah son vereceğiz."
'EKMEL SEN TÜRKİYE'YE YABANCISIN"
Başbakan Erdoğan, rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Türkiye'ye yabancı olduğunu ileri sürerek, "Akşam bir kanalda toplamışlar 10- 20 paralelci genci Ekmel onlarla sohbet ediyor. Ekmel'in ne kadar yurt yaptığımızdan verdiğimizden burstan haberi var mı? Yok. O da orada dut yemiş bülbül gibi" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekmel sen Türkiye'ye yabancısın, bu öğrencilere yabancısın. Biz 76'dan aldık üniversite sayısını 176'ya çıkardık. Sen orada plansız programsız değil her şey planlı programlı yapıldı. 10 Ağustos projesiz plansız vizyonsuz siyasete son verecek. Ekmel'in elinde proje vizyon var mı? Yok. 10 Ağustos'ta millet kazanacak, eser siyaseti kazanacak. Erzurum'da bölücü terör örgütü üyeleri bizim meclis üyelerini tehdit ederek meclis üyeliğinden istifa ettiriyorlarmış. Bu HDP ile hareket edenler kendi adaylarına oy toplama gayreti içindeler. Ondan sonra meydanlarda demokrasiden söz ediyor. Size özgürlüğü biz tattırdık şimdi benim meclis üyelerini tehdit ediyorsunuz."
Erdoğan Aydın mitingini şiir okuyup, karanfil dağıtarak tamamladı.
DHA FEED'TEN CANLI YAYINLANDI
Taylan YILDIRIM - Cem ULUCAN/AYDIN, (DHA) -
(Tür: Yurt)
Son Dakika › Güncel › Erdoğan: Bunlar Milletle Alay Ediyorlar Alay - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?